başörtüsünü siyasi malzeme yapmak

artık iyiden iyiye mide bulandıran hadisedir. her kim başörtüsünü siyasete alet ediyorsa koşarak uzaklaşmak istiyorum. bu kadar basit bir şeyi bu kadar tartışan ve önemseyen başka bir millet yoktur sanırım. başörtüsü yahu. başın üstüne örtülen örtü. neyi bu kadar tartışıp devlet meselesi yapıyoruz anlamıyorum. millet uzaya yol çekiyor yol.

al işte yine zehirli oku attık.

millet uzaya yol çekiyor yol.

bak bu son cümlene ciddi anlamda inanacak kitle var abi.

@una nocte uyardı sağolsun , bir güzel link atıyorum kültürlenin biraz*

en.wikipedia.org/wiki/Space...

başörtüsüne alerjisi olan kitlenin halt etmesi. senin en baştan başörtüsüyle bir derdin olmasa zaten ortada böyle bir mesele de kalmayacak. hem yasaklanmasını desteklersin hem de siyasi malzeme yapılıyor diye ağlarsın. insanların inancını "basit bir örtü yahu, bez parçası" diye tanımlarsın sonra medeniyetten dem vurup millet uzaya gidiyor biz yerimizde sayıyoruz diye yine ağlarsın.

1980 darbesinden sonra çıkarılan 'kamuda kılık kıyafet yönetmeliği' nedeniyle kadınlar kamu kurumlarında başörtüsü ile çalışamadı. kadınların başlarının daima açık olması gerekiyordu.
sonrasında 28 şubat süreci olarak bilinen 1997 yılında askerin dolaylı yoldan siyasete müdahalesinde irtica öncelikli tehdit olarak kabul edildi. istanbul üniversitesi rektörü üniversitede başörtüsünü yasakladı.
akp 2002 de iktidar oldu ancak, başörtü yasağı 2013 te tamamen kaldırıldı.

her siyasi parti başörtüsünü bir şekilde siyasi malzeme yapmıştır, hala da yapmaya devam ediyor.

artık en çok başörtülüleri rahatsız eden durumdur. tabi bu benim gözlemim ancak konuştuğum yaşları 18-40 arasında olan on başörtülü kadından dokuzu bu durumdan oldukça rahatsızdı.

üstteki yazar arkadaşa katılıyor ve ekliyorum. bazı siyasi partilerdeki hanımefendilerin allah'ın rızasından önce iktidardaki beylerin rızası için başörtüsü takıyor olması bunun en iğrenç örneği bence. iğrenç diyorum çünkü allah'ın verdiği aklı hakir görüp "böyle olacak, ben doğrusunu biliyorum!" kibiri, insanları islamdan ve müslümanlardan soğutuyor. "insan allah'ın halifesi, dini güzelce tebliğ et" desen, "bırak gavuru/dinsizi/imansızı...(liste bu şekilde uzar gider) cehennemde yanacak hepsi" diyerek (bundan da zevk alarak) cevap verecek insan(!) gelmiş başörtüsüz kadın bilmem neye benzer diye nutuk atıyor. bu düzene ve bu insanlara gerçekten çok sinirliyim. aynı candan, aynı kandan olan insanları birbirine bu kadar düşman edip kutuplaştıran, allah inananın da inanmayanın da rızkını verirken kendisi hadsizce bunun hesabını yapan insanlara hakkımı helal etmiyorum. bu insanlar(!) yüzünden bana karşı eskiden normal olan bakışlar şimdi nefrete dönüyorsa helal etmemekte en büyük hakkım. ben de başörtülüyüm ve bu diğer insanlara olan bakışımı asla değiştirmiyor,insanım çünkü, herkes gibi. içim çok dolu bu mevzuya, ne kadar konuşsam da az gelecek gibi. ayrıca bu iktidar sayesinde başörtülü kadın sayısı arttı diye sevinen arkadaşlara kötü bir ayrıntı belirteceğim. başörtülü kadın sayısı artmış olabilir ama maalesef "kendi isteği ile başörtüsü takan kadın" sayısı azaldı. daha neyin ne olduğunu anlayamacak yaştaki kız çocukları bile başörtüsü takıyor. seçimleri onlar değil de aileleri yapıyor. ben burada sevinecek bir taraf göremiyorum maalesef. (hadi uzayı felan geçtim) dünyada açlık ve zulüm ile boğuşan onlarca insan varken nasıl bir çare bulabiliriz diye düşünmek yerine, hala birbirimizi ötekileştirip nefret etmek için sebep arıyoruz. kafamızı bir gün taşlara vuracağız da yazık olmuş olacak hepimize.

siyasal islamcı ve laik atatürkçü partilerin eylemi.

türkiye'de iktidara gelebilmenin en temel kuralıdır.

isteyen başörtüsü giyer isteyen giymez bu sadece kullananı alakadar eder olumlu yada olumsuz insanların giyim kuşamının siyasete alet edilmesini doğru bulmuyorum. daha ileri gidip milletin eteğine vs karışan siyasetçiler de var.

sanılanın aksine bir anda ortaya çıkmış değildir. başrollerinde şule yüksel şenler, emine şenlikoğlu gibi kimselerin bulunduğu anadoluyu karış karış gezip verilen konferanslar ile tohumları ekilmiştir. 12 eylül ve sonraki msp-rp-fp-sp çizgisi bunun siyasi ayağını oluşturur. bugün sıkı başörtüsüne şulebaş denmesi kaynağı işaret eder. anadolu kültüründeki tesettürü iki köy gezen herkes bilir.

insanın gaza gelip çok şey yazası geliyor ama acaba anlayan olur mu.

bacılarım artık rahatlıkla türban takabilirsiniz. ülke battı, 10 mn mülteci doldu, karpuz bile alamıyoruz hiç önemli değil.