batıya bok atıp her türlü nimetini kullanan insan

yobaz. iki yüzlü.

attığı adım batıdır, kökü yunan'a dayanır, roma'ya dayanır. o kahverengi kumaş pantolonun altına çorapla birlikte sandalet giyer ya hani? o bile roma'dır, batıdır.

gel gelelim batıya demediğimi komaz lakin en ufak teknolojisine kadar kullanır.

besmele çeken bardağı da batı sayesinde yapıyor bu arada.

soktuğumun ötverenleri.

aynı tipler ortadoğu/şeriat sevicisidir ancak yedikleri hurmalar tırmalamaya başlayınca, amerika, kanada, norveç gibi ülkelere kaçmayı tercih ederler.

bu bana küçükken camiideki bir anımı hatırlattı.

camiideki hocam süleymancılar arasında idi ve bize de buna istinaden, televizyonun kafir icadı olduğunu ve izlemememiz gerektiğini aşılıyordu. ama bunu da en az benim gibi 30-40 çocuğun önünde, camii avlusundan mikrofonla söylüyordu. işte o an, çocuk aklımla da olsa o kritik soru aklıma geldi: “ama hocam, elinizdeki mikrofon da kafir icadı değil midir?” diye.

o andan sonra bizim hoca bir iki tıkandı, ama cevabı hayırlı bir iş kullanıyor olmakta buldu. televizyonun bize çok bir katkısı olmadığını düşünürsek mantıklı tabii, peki tatmin edici bir cevap mı? hayır…

o ahlaksız dedikleri batı'nın her türlü icat ettiği teknolojiden faydalanır, sonra da; gavurlar, islam düşmanları diye geveler bu tipler. sosyal medyada bu tarz lafları yazdığı sosyal medya platformları ve kullandıkları cihazlar, hep batı'nın ürünü.