batıyı yakalamaya çalışırken çok hızlanıp onu geçmek
başlık "sevgisi bol olsun usta" tarafından 25.09.2025 19:17 tarihinde açılmıştır.
1.
son dönemde yabancılar arasında ı'not turkish but akımı, cats of istanbul, istanbul ile diğer dünya şehirlerini kıyaslama (iyi anlamda) ve türk dizilerinin moda olması akımından sonra akla gelen durum.
yabancılar türk değilim ama deyip şarkılarımızı söylüyorlar, dizilerimizi izliyorlar, istanbulun mavi marmara manzarasıyla ve haliciyle diğer dünya kentlerinin soluk ve kirli nehirlerini kıyaslıyorlar, sokaklarımızda dolaşan kedilere ve onlara göstersiğimiz şefkate hayran kalıyorlar. tarihi ve doğal kültür miraslarımızı falan zaten saymıyorum. göbeklitepe'sinden peribacalarına, pamukkale travertenlerinden şelalerimize, ayasofya camisinden efes antik kenti gibi kentlere kadar bizim artık doyup yüzüne bakmadığımız şeyler onlar için must see yani mutlaka görülmesi gerekn yerler listesinde yer alıyor.
hepsini anladım fakat müziğimizi nasıl sevdiler onu çözemedim. baya baya güzel hanımlar romantik romantik şarkılar söylüyorlar türkçe. işin ilginci güzel de söylüyorlar. kültürümün yayılması elbette güzel ve bu sandığımızdan çok daga fazla ülkeye katkı sağlıyor. sadece türkçe müziklerle ve istanbul'un kedileriyle oluşan reklam milyar dolarlar değerinde bana göre. ha türk halkı olarak yabancılardan tiksindik gelmeyin artık gelmeyin diyoruz türkler olarak ama yine de hoşuma gidiyor bu durum. elbette birinin beni övmesi değil sevindiğim şey. buna ihtiyacımız da yok. kendi kültürümüzün ne kadar da değerli ne kadar da güzel olduğunu anlıyor insan. kuşlar böcekler falan laylaylom işte gerisi. (bkz: swh)
yabancılar türk değilim ama deyip şarkılarımızı söylüyorlar, dizilerimizi izliyorlar, istanbulun mavi marmara manzarasıyla ve haliciyle diğer dünya kentlerinin soluk ve kirli nehirlerini kıyaslıyorlar, sokaklarımızda dolaşan kedilere ve onlara göstersiğimiz şefkate hayran kalıyorlar. tarihi ve doğal kültür miraslarımızı falan zaten saymıyorum. göbeklitepe'sinden peribacalarına, pamukkale travertenlerinden şelalerimize, ayasofya camisinden efes antik kenti gibi kentlere kadar bizim artık doyup yüzüne bakmadığımız şeyler onlar için must see yani mutlaka görülmesi gerekn yerler listesinde yer alıyor.
hepsini anladım fakat müziğimizi nasıl sevdiler onu çözemedim. baya baya güzel hanımlar romantik romantik şarkılar söylüyorlar türkçe. işin ilginci güzel de söylüyorlar. kültürümün yayılması elbette güzel ve bu sandığımızdan çok daga fazla ülkeye katkı sağlıyor. sadece türkçe müziklerle ve istanbul'un kedileriyle oluşan reklam milyar dolarlar değerinde bana göre. ha türk halkı olarak yabancılardan tiksindik gelmeyin artık gelmeyin diyoruz türkler olarak ama yine de hoşuma gidiyor bu durum. elbette birinin beni övmesi değil sevindiğim şey. buna ihtiyacımız da yok. kendi kültürümüzün ne kadar da değerli ne kadar da güzel olduğunu anlıyor insan. kuşlar böcekler falan laylaylom işte gerisi. (bkz: swh)
devamını gör...
2.
üstteki entry'yi bir mizah olarak telakki etmekle birlikte gerçekten de literatürde böyle bir kavram kullanılmaktadır. rus ilerlemesi için batıyı yakalamaya çalışırken batıyı bile geçtiği söylenir. 1860 senesinde avrupa'yı nasıl yakalarız diye düşünen rus aydını, yüz sene sonra dünyaya sığmayıp uzaya taşmıştır. ilerlemenin kralı budur.
devamını gör...