batman'da sağlık çalışanlarına bıçaklı saldırı girişimi

halkı yeterince eğitilmeyen illerde sıradan bir gün.

başlığın altında yazılanlara bak. ayıp. çok ayıp. bunlarla ilmi münazaraya girsem açık ara ben kazanırım, halkı eğitilmemiş diyor. hadi diyelim ki öyle. o hâlde petrolümüzle kendilerini muasır medeniyetler seviyesine çıkarıp bize zırnık koklatmayan, kültürel etkinliklerden beri kılan, tarihimizi sular altına gömenler utansın.
*
(bkz: utanır mısınız bilmem.)

bu şiddet olaylarını kesin ve etkili bir şekilde engellemenin tek yolu eğitim ve vatandaşlık bilincinin verilmesidir.

açıkçası kısa vadede ülkenin eğitim seviyesi nasıl düzeltilir bilemiyorum ama uzun vadede yapılması gerekenler bellidir.
belli kalıplar ve huylar oturduktan sonra yetişkinlerin düzelemeyeceğini düşünüyorum. gençler için ise;

eğitim ve öğretimimizi insan hakları, laiklik, çevri bilinci, ekonomi bilinci, bilim, sanat ve spor temelli modern bir seviyeye çıkarmak lazım. gençlerimizi merak etmenin, yeni şeyler öğrenmenin önemini kavratan sistemle eğitmek gerek. felsefe ve tarih küçük yaştan itibaren öğretilmesi iyi olabilir. devletin bu gençlerimizi bir şekilde müzelerimize ve ören yerlerimize gezdirecek bir bütçe ayırması gerekiyor. okullarımızın ise daha laboratuvar, bilgisayar odası, kütüphanesi, yemekhanesi, gözlemevi, harita odası gibi tonla eksiği tamamlanmalıdır. öğretmen kalitemiz de ortadadır. belki avrupa'ya daha fazla öğretmenlik için öğrenci göndermek iyi olabilir.
yurtiçi ve dışı için öğrencilerimize daha fazla maddi olanak ayrılmalı. avrupalı ülkelerden eğitim kanunlarını ve yönergelerinin alınması yararlı olabilir. neyse birazda siz ekleyin.

"kötü ulus yoktur, kötü insan vardır"
kötüye kötü demek, iyi ile kötüyü ayırt etme erdemidir ama kötülük yapanın kötülüğünü bir kesime mal etmek cahillik belirtisidir.

haksız saldırının, hiç bir canlıya hiç bir oluşum ve topluma affı ve meşrutiyeti olmaz olamaz.
saldırılar oluyor ve olacaktır herkese ve hepimize hatta bizden birilerine olacaktır. bizim haklı olduğumuz durumda bile kişiyi kişisel doğrularımızla yargılamak bir saldırı biçimidir rencide etmektir.
çünkü egoistlik ve acizlik yaradılış özelliğimiz de vardır, bencil narsist merhametsiz ve duygusuzluk ancak bir başkasını ezerek kötüleyerek ve basamak görevi gördürerek kendi kötülüğümüzü toplum ve çevreye karşı karanlıkta saklayabiliriz.

herhangi bir şehirde değil, herhangi bir kuruma kuruluşa cinsiyete değil! dünya toplumun herhangi bir yerinde herhangi bir masuma haksız saldırıların cezası en ağır şekilde olmalı. bir sonraki saldırının haksız ve suçlu olduğunu düşünebilmesi için devlet ve adalet kurumların kişiye/kişilere kodeste uzun karanlık ve sıkıcı bir zamanın kendilerini beklediğini iyice belletmeli.

lütfen! yargılama kötülüğün sahibine yapılsın, aksi takdirde genel yargılama yargısız infaz olur ve bu size karşı sempati kazandırmaz ancak nefret ettirir.

bunlara değil doktor, baytar bile göndersen kaynak israfı.

ayrıca doktorların her benzer saldırıda iş bırakıp bu öküz sürüsüne otokontrolü öğretmesi lazım. ya da ne uğraşacaklar yurt dışına gidip hakettikleri eğitimli, değerli insan muamelesini görsünler.

avmlerdeki kontrol hastanelerde de yapılsa insanlar korkmadan işlerini yaparlar. millet o kadar okuyor bir de üstüne değer bilinmiyor ayriyeten can tehlikesi var ve maddi olarak da tatmin sağlamayan bir meslek. gerçekten işini yapmaya devam eden doktorlara saygım çok büyük. bu kadar negatiflik içinde mesleği sevmek ayakta tutuyor herhalde.