1.
imdb'ye göre abd, birleşik krallık, belçika ve kanada ortak yapımı filmdir. 2016'da gösterime girmiştir ve türü fantezidir. bir aile filmi demiş imdb ama bana göre korku elementleri de taşıyan bir yapıttır. yani buradaki samuel l. jackson'ın oynadığı barren karakterini çocuğum olsa izletir miydim bilemiyorum. arkadaşlarıyla falan izleyebilirlerdi herhalde ama ben kişisel olarak bunu önermezdim. eserin bütçesi 110 milyon dolardır ve gişede 300 milyon civarı dolarlık iş yapmıştır. ransom riggs'in 2011 çıkışlı aynı isimli romanından uyarlanmıştır; senaryosu jane goldman tarafından yazılmıştır. bu kitabı okumadığım için sadık bir uyarlama olup olmadığını bilemeyeceğimdir. ama iyi filmdir bu. eşini aldatıyorsa da bu seferlik affedelimdir. ben bu filmi ilk olarak ankara - kuşadası arasındaki bir otobüs yolculuğumda izlemiştim. ufacık, dandik bi monitör ve berbat bi ses sistemi, ayrıca türkçe dublajlı tabii ki. beğenmiştim ama bu filmi yine de. bu aralar bir kere daha izledim ve tanıtmaya karar verdim.
burada ilk dikkati çeken şey, hayal gücü. tim burton'ı biliyorsunuzdur. bu konuda kendisi, hollywood'un önde gelen kişilerindendir. "imajinasyon"unu "sıtaylişçe" realiteye dökebilmekte kendisi bir ustadır diyebiliriz. (eyvah çok türkilizce oldu burası.) filmin yönetmeni burton, burada, eski filmlerine de epey selam çakmış. bunlardan bahsetmek istemiyorum ama yönetmenin önceki, özellikle de daha eskideki klasik yapıtlarını bilenler bunları fark edecektir. hatta bana göre the shining (1980) filmine bile bi gönderme yapılmış burada. hadi bi ipucu vereyim. bu "sahnenin" bibloları, heykelleri bile satılıyor.
yapımın neden çocuklar için uygun olmayabileceğinden bahsetmiştim, şimdi de bunu açayım. öncelikle barron karakteri gerçekten ürkünç, imaj olarak. yani o gözler ve o dişleri bir çocuk görürse travma bile geçirebilir. ikincisi, hikayedeki "kötüler"in nasıl öyle şeylere dönüştükleri, bunu geri çevirebilmek için ne yaptıkları ve bu emellerini nasıl gerçekleştirdikleri de biraz "sert". evet, bu bağlamda bu iş direkt korku filmi üslubuyla yapılmıyor ama yine de temkinli olmakta fayda var, bunu 15 yaşından küçük birine izletmede, bana sorarsanız.
1943 ve 2016 seneleri arasında gidip geliyor film ve her ikisinde de ikna edici olmayı başarıyor bence. elbette burton'ın kendisine has renk kullanımı vs.si işe dev bir fantastik boyut katıyor ama gene de eser bu konuda sınıfı geçiyor. bazı aksiyon sahneleri çok güzel. mesela, sonlardaki iskelet savaşçılar ve dev yaratıkların birbirleriyle 2016'nın tipik kalabalık şehir ortamı içinde savaşmaları kısmı izlemeye değer. ayrıca galler'deki çekimler/sahneler de çok klas. buralardaki yerler ve yerliler de yapıta otantiklik katmış.
iyi karakterler sevilesi; kötü karakterler nefret edilesi ki bu bir başarıdır. oyunculuklar kalburüstü. en sevdiğim siyahi oyuncu samuel l. jackson ise her zamanki gibi harika. bayan peregrine'i oynayan eva green ise, az mimikle çok şey anlatıyor. delice gülümsemesi/sırıtması bile karaktere bir derinlik katmış. çocuk ve ergen oyuncular da sırıtmıyor. başroldeki asa butterfield, jake tiplemesiyle kendinden bahsettirtiyor özellikle.
8/10 veriyorum filme. tim burton'ı da kutluyorum, bir kez daha.
burada ilk dikkati çeken şey, hayal gücü. tim burton'ı biliyorsunuzdur. bu konuda kendisi, hollywood'un önde gelen kişilerindendir. "imajinasyon"unu "sıtaylişçe" realiteye dökebilmekte kendisi bir ustadır diyebiliriz. (eyvah çok türkilizce oldu burası.) filmin yönetmeni burton, burada, eski filmlerine de epey selam çakmış. bunlardan bahsetmek istemiyorum ama yönetmenin önceki, özellikle de daha eskideki klasik yapıtlarını bilenler bunları fark edecektir. hatta bana göre the shining (1980) filmine bile bi gönderme yapılmış burada. hadi bi ipucu vereyim. bu "sahnenin" bibloları, heykelleri bile satılıyor.
yapımın neden çocuklar için uygun olmayabileceğinden bahsetmiştim, şimdi de bunu açayım. öncelikle barron karakteri gerçekten ürkünç, imaj olarak. yani o gözler ve o dişleri bir çocuk görürse travma bile geçirebilir. ikincisi, hikayedeki "kötüler"in nasıl öyle şeylere dönüştükleri, bunu geri çevirebilmek için ne yaptıkları ve bu emellerini nasıl gerçekleştirdikleri de biraz "sert". evet, bu bağlamda bu iş direkt korku filmi üslubuyla yapılmıyor ama yine de temkinli olmakta fayda var, bunu 15 yaşından küçük birine izletmede, bana sorarsanız.
1943 ve 2016 seneleri arasında gidip geliyor film ve her ikisinde de ikna edici olmayı başarıyor bence. elbette burton'ın kendisine has renk kullanımı vs.si işe dev bir fantastik boyut katıyor ama gene de eser bu konuda sınıfı geçiyor. bazı aksiyon sahneleri çok güzel. mesela, sonlardaki iskelet savaşçılar ve dev yaratıkların birbirleriyle 2016'nın tipik kalabalık şehir ortamı içinde savaşmaları kısmı izlemeye değer. ayrıca galler'deki çekimler/sahneler de çok klas. buralardaki yerler ve yerliler de yapıta otantiklik katmış.
iyi karakterler sevilesi; kötü karakterler nefret edilesi ki bu bir başarıdır. oyunculuklar kalburüstü. en sevdiğim siyahi oyuncu samuel l. jackson ise her zamanki gibi harika. bayan peregrine'i oynayan eva green ise, az mimikle çok şey anlatıyor. delice gülümsemesi/sırıtması bile karaktere bir derinlik katmış. çocuk ve ergen oyuncular da sırıtmıyor. başroldeki asa butterfield, jake tiplemesiyle kendinden bahsettirtiyor özellikle.
8/10 veriyorum filme. tim burton'ı da kutluyorum, bir kez daha.
devamını gör...