bazı gözlüklü insan problemleri

çok çektik yahu şahsım adına bir isyan modundayım.

gözlükle uyuya kalmak ayrı dert hele böyle ince gözlüklerin köşesi yüzünüzü falan deler.
zaten normal hayatta dışlanmışsın bütün tabelalar bile karman çorman takmamak elde değil yani.

herhangi bir arbedeye girsen gözlük düşse fırlasa bırak koş gözlüğün peşinden

çocukluğunda benim gibi hiperaktif gözlüklü çocuklar varsa ailenin bıkkınlıktan gelen psikolojik baskısı ve ufak çaplı şiddetler.

nedir bu dersimiz arkadaş

son yıllarda beni en çok yıldıran şey; günde birkaç kez gözlüğü silmek oldu. eski gözlüklerimde böyle bi şikayetim yoktu. camlarla alakalı bi şey mi acaba bilemiyorum.

gözlüksüz insanların, gözlük nedir nasıl kullanılır bilmemeleri.
sarılmak için gelir yanağını, burnunu denk getirir gözlüğün camına dayar, el şakası yapmaya çalışır gözlüğe denk getirir gözlüğün pabuçlarıyla gözünü çıkarır. bir git yahu.

maskeyi takınca gözlüğün buhar olması.

sen maske takmak ama gözlük buğulanmak.*

kulağımın arkasında yaralar çıktı sözlük derdim büyük.

gözlük gözündeyken kazak giymeye, çıkartmaya çalışmak. o kazağın yakası belim kadar açıldı sonunda.

öpüşme eylemi özellikle karşındaki kişi senin gibi gözlüklüyse...

camlarında parmak izi olması.
belli zaman sonra camlarının yıpranması.
zayıflayınca gözlüğün yüzünüze büyük gelmesi ve saniyede bir burnunuzdan aşağı kayması hatta yere düşmesi.
uyurken bütünleşmeniz (neyse ki hiçbir zaman kırılmadı.) ve bu bütünleşmeye şahit olan annenin her defasında laf söylemesi *

kendi halinde takılırken, nereden geldiği belli olmayan ve bir anda sertçe surata çarpan top sonrası metrelerce öteye fırlayan gözlük. ne olduğunu anlamaya çalışırken etrafa manasızca bakmak. daha ötesi olmasa gerek.

beni gözlüğü sildikten hemen sonra toz parçacıklarının tekrar cama misafirliğe gelmesi çok rahatsız ediyor. bir de siliyorum ve cam istediğim gibi temizlenmiyor, ışık gelince ışık yansımaları beni kızdırıyor. sonra tekrar siliyorum *.

lens kullanmaya başlamamış olması.

herhangi bir sıra, itiş kakışa girildiği an gözlüğün düşmesi ve buruna göze yaptığı baskı felaketler felaketidir

gözlük kullanmadığım için eşime sordum. yağmur yağdığında çok zorlanıyormuş.

hafif kilolu ise "her filmde sizin gibiler ölüyor ahahahahahahhahahahah" gibi seviyesiz şakalara maruz kalabiliyor.

maskenin gözlük camını buğulandırması. bu durum gözlük kullanmaya başladığım günden beri yaşadığım en büyük problem. maske taktığımda gözlüğü çıkarıp hayatı 144p yaşıyorum. bugün kan tahlili yaptırdım, hemşire bana mı yoksa başka bir yere mi bakıyor anlamadım. beyefendi demese hiç.

astım hastası olması dolayısıyla maske taktığımda darth vader gibi soluk almam ve gözlük camımın buğulanması.

bugün bir kez daha yaşadığım, başkasında görsem, duysam aga be diyeceğim bir sıkıntı.

1 aydır kullandığım ilacı tekrar almak için yazdırmaya gittim sağlık ocağına, hem de yürüyüş yapayım diye. reçeteyi aldım dönüş yolundayım. yürüyorum hıldır hıldır. kafamı kaldırdım, kızın biri bu soğukta dışarıda oturmuş bana doğru bakıyor. bir iki attım hala bana bakıyor. tribe girdim lan, öğretmeni mektup yazdı zanneden şaban gibi hissettim. birkaç adım attım hiç kafamı kaldırmadan, bi baktım hala bakıyor. devamında da aynı. bir iki adım daha attım ve baktım ki kız cansız manken kafasıymış. dışarıda kafasında eşarp takılı... maske buğu yapıyor diye gözlüğü çıkartmıştım.

en büyük problem gözlük varken sadece sırt üstü uzanabilmektir. biraz sağa sola dönsen çıkar, metalse yamulur.