öğrencilerin en sevdiği ders. birçok başarılı sporcunun keşfedilmesi yahut sporla ilk tanıştığı derstir .ülkemizde ortaokullarda 2 saat ,imam hatip ortaokullarında 1 saat, ,lisede 2 saat ,ihl de 1 saat zorunlu okutulan güzel derstir.
devamını gör...
dersin başındaki yavaş tempo koşuların asla yavaş tempo olamadığı ders
devamını gör...
türkiye'de coğrafya hocası girer.
devamını gör...
okulunuzda kömürlükten bozma penceresiz soyunma odasi yoksa sinifta kizlar erkekler dönüşümlü aşortman ve spor papucu giyip,kosup,biraz hareket edip sonra serbest bırakılınan dersti benim zamanımda.
devamını gör...
ısınma koşusundan sonra serbestsiniz repliğinin duyulduğu ders. ben hep basketbol oynardım.
devamını gör...
kızların soyunma odasında, erkeklerin sınıfta giyindiği, kilolu da olsanız düz ve ters taklayı atmak zorunda olduğunuz, kısacık boyunuzla ve asla teknik öğretmeyen öğretmeninize rağmen basket atmayı becermenizin beklendiği, yine de çoğu hafta serbest bırakıldığımız için sevdiğimiz yegane derstir.
devamını gör...
ekseriyetle sevilen bir ders olmasına rağmen en sevmediğim dersti zorunlu eğitim hayatım boyunca. bir türlü bitmek bilmeyen sosyal sorunlarım dolayısıyla yalnız olmam yetmezmiş gibi bir de sınıfa çıkma ve kantinde oturma yasağı olduğu için etrafta boş boş yürürdüm bitene kadar.
etkinlik yapıldığı günler ise tam anlamıyla kabus gibiydi. zorbalığa uğrayan bir çocuk ve zorbalığa uğratan 35 kişilik bir sınıf. düşünebiliyor musunuz?

gerçekten zordu.
devamını gör...
(bkz: aşortmanlarımızı giydik,bekliyoruz)
devamını gör...
öğretmenleri nasıl kilolu olabiliyor anlayamıyorum. okul hayatım boyunca fiziği düzgün bir tanesine denk gelmedim.
devamını gör...
*hazır ol*
+günaydın çocuklar
-sağ ol!!
+nasılsınız
-sağ ol!!
*rahat*
+ali al anahtarı topları dağıtırsın ben kantindeyim.
devamını gör...
''hocam ben hastayım da sınıfa çıksam olur mu ?'' her ders bunu derdim toxic sınıf arkadaşlarımdan uzaklaşmak için sağ olsun hep tamam derdi.
devamını gör...
cuma günü 5. ve 6. ders saatlerinde olmasını seviyordum. hem eve erken gitme hem de haftasonuna yakın olması, misss. ilk iki ders olduğunda da az daha uyuyup okula geç gitmek de güzeldi, yeter ki ara ders saatinde olmasın.
devamını gör...
öğrencilerin en sevdiği ders değildir o, çoğu öğrencinin en sevdiği derstir ancak.
benim için kabus gibiydi, yani öğrenim hayatım boyunca sanıyorum en nefret ettiğim derstir. özellikle ortaokulda, aman allah'ım, deli gibi zorbalığa uğruyorum ve hocalar asla iplemiyor, ailemin yeterince sorunları var, bir yandan azarlanıyorum, arada kaynıyordum yani.

benim aklıma sadece soyunma odasında ağladığım anlar geliyor, buz gibi kantinde oturmayı asla sevmezdim, gizlice sınıfa çıkardım galiba öyle hatırlıyorum.
iğrenç zamanlardı. aynı durumda olan biri varsa allah gani gani yardımcın olsun, güçlü kal çünkü geçiyor, bitiyor demek istediğimdir.
devamını gör...
takla atmanın her şey demek olduğu,sporla alakası olmayan saçma sapan bir ders
devamını gör...
eğitim hayatım boyunca en nefret ettiğim ders.
devamını gör...
1.sınıftan 12.sınıfa doğru sevilme oranı -benim için- azalan derstir.
12.sınıfta köşeye çekilip ders çalışacağız ayağına boş yapılan arada da voleybolu özleyip canımız çıkarcasına koştuğumuz derstir.
devamını gör...
canlı derslerine girmediğim için babamdan azar işittiğim derslerden en saçma olanı.
devamını gör...
en sevdiğimiz derstir
lakin serbest bırakmayıp
takla attırmaya kalkarlarsa en sevmediğimiz ders haline dönüşen
derstir.
devamını gör...
genellikle hocaların topları dağıtıp, ders bitinceye kadar ortaya çıkmamasıyla hatırladığım ders. lisede bir ara cirit, disk, gülle attırmışlardı. onlar zevkliydi, kolumu sakatlamam hariç tabi.
devamını gör...
isim itibariyle ideolojik ve felsefi düşünüşün eğitim alanındaki yansıması. dersin adının spesifik olarak bir spor dalı ya da genel itibariyle spor olmaması ideolojik bir bilinçaltının ürünüdür. bu düşünüş; grek dünyasına kadar uzanan birey-kolektivite ilişkisinin, salt fikri olarak değil, bedensel olarak da kurgulanmasının bir sorunudur. kolektivitenin tüzel kişiliği olan devlet, bireyi toplum içerisinde kurgularken yalnızca düşünsel olarak değil, bedensel olarak da kurgular. bu bağlamda dersin adının beden eğitimi olması, bu kurgulamanın dolaylı bir ifadesidir. devlet için sağlıklı bireyler yetiştirmek, toplumsal uyumun ve düzenin bir diğer önemli yanıdır. sağlıklı bir birey, devlet ya da toplum için, askerlik ve işgücü gib hem her alanda kullanabileceği bir kaynaktır, hem de devletin üzerine kalacak olan olası bir bakma zorunluluğu yükünün azaltılmasıdır. bu nedenle intihar ve ötenazi gibi ölmek başta olmak üzere alkol, sigara ve uyuşturucu gibi beden sağlığına zarar veren şeyler ya yasaklanır ya da olumsuzlanır. grek dünyasının sparta'sında sağlıksız çocuklar ölüme terk edilir, müzelerde gördüğümüz heykellerdeki vücutlar neredeyse kusursuzdur. aynı durum modern ideolojilerin ajandasında da yer alır. nazi almanya'sında zihinsel ya da bedensel engelli çocuklar kamplara gönderilir. nasıl ki düzeni bozan ve işe yaramayan düşünceler devlet tarafından hoş karşılanmıyorsa, aynı şekilde düzeni bozan ve işe yaramayan bedenler de hoş karşılanmaz. bu nedenle beden; yalnızca bireye ait değildir, toplumsal düzenin ve verimliliğin devamlılığı için devlet tarafından beden eğitimi ile eğitilmesi gereken bir objedir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"beden eğitimi dersi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim