öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir jean-louis fournier kitabıdır.

ne anlattığının önemi olmadan bu yazarı seviyorum çünkü ne anlatırsa çok güzel anlatıyor. öyle edebi olmak gibi bir derdi de yok. sohbet eder gibi, dertleşir gibi anlatıyor jean-louis fournier her kitabında. daha önce birçok kitabını okuduğum yazarın bu kitabını elime aldım ve bir saatte okudum bitirdim. kafamı bile kaldırmadım kitaptan. zaten kitap yazarın söz verdiği gibi iki yüz on sayfa değil doksan dokuz sayfa idi.

bunun için yazardan alacaklı olduğumu düşünüyorum ama şu an konumuz bu değil. konumuz beklemek ve sabretmek. beklemekten nefret eden ve çok sabırsız bir insan olan bu tanımın yazarı jean-louis fournier'nin anlattığı şeyleri iliklerine kadar hissetti.

hayatımız beklemekle geçiyor. durmadan bekliyoruz. sanırım george orwell yazmıştı savaşın çoğu beklemekle geçer diye. hayatın çoğunluğu da öyle ve zannederim ki sabırlı olan insanlar, yani benim ve jean-louis fournier'nin olmadığı gibi olan insanlar daha mutlu ve huzurlu.

hiçbir şeyi beklemesek bile en nihayetinde ölümü beklemekle memur edilmiş fanileriz ve benim de bekleyecek vaktim kalmadı artık. yazarın yarı yaşında olsam da.
devamını gör...
jean louis fournier imzalı özgün adı je n'ai plus le temps d'attendre olan kısacık eser; 2021 yılında yayınlanmıştır.

yazar kitabın sonunda editörüne 210 sayfa yazacağına dair söz vermiş olduğunu ama ancak 99 sayfa yazabildiğini söylüyor.

benim adım hıdır, elimden gelen budur şiarını benimsemişçesine kitaba daha sonra ekleme yapılmamış olması bence komikti.

türkçe'ye ise hazel bilgen tarafından çevrilmiştir.

yaklaşık iki ay önce tek yalnız ben değilim (kitap) kitabını da okumuş ve diğer kitaplarını okumaya karar vermiştim.

kitabı okumaya gece başladım ve 43 sayfa okuyup uyuyakalmışım, az önce kalanı bitti ve yazmak istedim.

jean louis fournier çok komik bir adam, aynı zamanda keskin, ciddi ve duygusal olmayı da başarabilen ender insanlardan, onu okurken gözleriniz de dolabilir, kahkaha da atabilirsiniz.

bu kitabında bekleme eyleminin onun için ne anlam ifade ettiği, sabır ve kişisel düşünceleri, anılarından seçmeler, onun eşsiz anlatım gücüyle karşımıza çıkıyor.

okurken güldüğüm yerler de oldu, düşündüğüm yerler de.

yazarın tahmin edilemeze yakın bir düşünme biçimi olduğunu düşünüyorum, seçtiği kelimeler, durumlara ya da ilişkilere yaklaşma biçimi, insanları gözlemlemeyi sevmesi ama kendinin artık zamandan ayrılmış gibi olması kitabı etkileyici kılıyor.

kitaptan seçmiş olduğum bazı sözleri bırakarak burada bitiriyorum ve kitabın adından yola çıkarak sormak isterim;

beklediğiniz en acı şey neydi?


yazar aslında hayattaki pek çok şeyin anlamsız olduğunun ayrımına varmış ve giden insanlara kavuşmak ve artık anlamı kalmamış gibi olan bu dünyadan gitmek ister, ölümü bekler gibiydi.

ölümü beklediği için artık acısı da bitmiş gibi geldi okurken.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sürekli koşturuyorlar, mutluluğun peşinden koşuyorlar. mutluluk koşarak yakalanmaz halbuki, yürürken yakalanır. yavaş yavaş yürürken, kendinle iyi geçinerek, kendinle iyi anlaşarak...


ne derin bir söz…

bazen zamanın geçmesini isteriz, bazen de durmasını. ama en acısı, bekleyemeyecek hale gelmek…

jean-louis fournier’in bu sözü sana ne hissettirdi? bir şeyleri yetiştirememe telaşı mı, yoksa kaybolan anların hüznü mü?

derinlemesine yorumlar getirebilecek bir kitap. ama sakin ve sessiz olarak okumak lazım. her insanın, kendinde bir şeyler bulacagi bir kitap. şahsen okuyun...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bekleyecek vaktim kalmadı artık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim