belli yaşın üstündeki kadınları yıllanmış şaraba benzetmek

biz erkek cinsinin hakikaten romantizmden falan anlamadığına dair kuvvetli bir örnek. herkesin diline pelesenk olmuş , efendim yıllanmış şarap gibisiniz vs. vs.

bunu yiyen kadınlara saygı duymuyorum.

azgınlık belirtisi.

bazı kadınların da yemediği eylem. nezaketen teşekkür ediyoruz da sıktı yani cidden artık.

belli yaşın üstündeki bazı kadınları şaraba benzeten grubun üyesiyim. bazısı sirke oluyor.
aynı durum erkekler için de geçerlidir, hemen saldırmayın.

bari bordeaux şarabı diyip kaliteli olduğunu dile getirmelidir

belli bir yaştan sonraki bir kadın olarak bedenime yönelik iltifatları çok da kale almıyorum. güzellik ve beden algısını aşmış olmak gerektiğini düşünüyorum.

insanın zeka, duygu, düşünce yöntemlerine yahut ruhuna hitap eden iltifatlar daha etkili oluyor.

şarap tamam da ilik gibi nasıl bir benzetme hani teşbihte hata olmazdı.

kadın ve şarap kelimelerini ne zaman bir arada görsem aklıma monica bellucci gelir.

hanımefendi merhaba siz bordo muydu? ha korsika pardon. -ee üzümleriniz nasıl bu bağbozumunda dolgun mu?

yanlış anlar işte. diyecek ki siz üzüm diyerek neyi ima ediyorsunuz. şarap yav şarap içmelik ama köprücük kemiğinden ay.

arkadaşlar, yılda 3 bilemedin 4 defa "o ne ya..." derim içinden, tepki, dün, neslihan yargıcı'nın gençliği gibi bir kadın gördüm. kara, kara-kara-kara giyinmiş gözlükler saçlar filan ful set siyah beybisi, ramp-ramp ses çıkıyor yürürken, dedim deccal mıdır nedir ne kadar albenili.

gözlüğü çıkardı. dedim tak ya ta. tak baba morallerimizi bozma. bir gözlük bu kadar mı fark ettiren bir aksesuarmış ya? gözlük takmayın. düpedüz sahtekârlık.

şarap gurmesiyimdir. mmhhh

hep aynı benzetme. bu mudur yaratıcılık arkadaşlar?

"belli bir yaş" dedikten sonra isterse venüs desin aşkoo hiçbir anlamı yok
sensin belli bir yaş kerkenez ayıboluyoo

hakarettir ihtiyar demenin başka bir yöntemidir.