ben psikiyatr dr naneli şeker sorularınızı yanıtlıyorum

önsöz: karakterin kimseyle dalga geçme amacı yoktur zira kendisinde seans ücreti olarak sadece naneli şeker kabul edecek kadar akıl vardır. tersine bir nevi delliliğe ve delilere övgü ve hatta derin bir sevgi barındırmaktadır.

soru: hocam, arada dünyayı kompile yakıp üstüne de hüngür hüngür ağlamak istiyorum, balık burcuyum ondan mı acaba?

cevap: yok ondan değil, sende "bi eyle bi beyle kişilik bozukluğu" var ondandır

soru: hemen reddetmeyin hocam, yükselen de ikizler ama

cevap: sana "akıl olmayinca neylesin fikir çalsın abdurrahman oynasın bekir" terapisi yazıyorum, sabah akşam

soru: hocam, rorschach testinde kan görüyorum ölüm görüyorum

cevap: iyi bok yiyosun evladım. ben kendime yaptım testi 62den tavşan görüyorum. ne biçim bilinçaltınız var arkadaş. bi daha bak bakiyim sen. neyse, dur sana gözlük yazıyorum

soru: erotomani hakkında bilgi verebilir misiniz?

cevap: eroto-manya allahın-manyaa hastalarında ara ara gözlemlediğimiz bir olgu. burada var bir tane, tvde kıvanç tatlıtuğ ile gizli aşk yaşadıklarını sanıyor. çare ne? kıvancı bir şekilde ikna edip düğünlerini yapmak. sigorta karşılamayabilir gerçi kontrol etmek gerek. bir adet kıvanç tatlıtuğ + yol parası.

soru: çift terapisi veriyor musunuz hocam?

cevap: veriyorum. benim dahil olduğum ekol daha çok sağlıklı ayrılma sürecine eğiliyor. işte nedir? çiftler mümkünse farklı kıtalara taşınmalı, aradan bir okyanus geçerse en iyisi. hala yüzerek geliyorsa da 911i ara ne diyim. ama abartmamak lazım, öyle balta girmemiş ormana gideyim kafa dinleyim filan da gereksiz yani. bunların hepsi "göz görmezse gönül katlanırmış" terapisi kapsamında tabi. o değil de ne pis şeymiş bu sevgili kavgası ya, meslekten soğudum yemin ediyorum.

soru: sen benim kim olduğumu biliyor musun lan!

cevap: hass. eski sevgilim mi lan bu? neyse, evladım sana "varoluşsal sıkıntılar" terapisi öneriyorum

soru: hocam, sizin de kafa gidik biraz heralde

cevap: bunların hepsi "körle yatan şaşı kalkar" ekolü kapsamında

soru: hocam, erkek arkadaşımın evine 73. buluşmada da gitmediğim için bana kezban diyorlar. bence erkeklerin hepsi serseri.

cevap: evladım, sen onlara aldırma. kezban diyen olursa yapıştır cevabı ben kezban değil "türk-tipi histrionik"im diye. türk-tipi demokrasi gibi "vaer ama yok".

soru: hocam bence yoğuz. hiç birimiz yoğuz aslında

cevap: evladım şimdi, delileri biz temelde "deli" "daha deli" ve "zır deli" olarak üçe ayırıyoruz. literatürde de bu böyledir, inanmayan açsın baksın. diyeceğim o ki zır delilik herkese göre değil. adabıyla deliremeyen delirmesin. şişede durduğu gibi durmaz delilik. feylesof olayım derken kafayı yersin alimallah. dikkat.

soru: hocam, rorschach testinde hangi karta baksam vajina görüyorum. ne biçim iştir bu?

cevap: evladım, evliyim ben. biliyonuz evlilikte o iş ayda yılda bir. son zamanlarda da hanımla aramız limoni. kılıçdaroğlu mu aday olsun terlik mi diye tartıştık. ben terlik diyorum ama du bakalım. anlayacağın hatırlamıyorum ben vajina nedir neye benzer. o yüzden yorum yapamıycam.

soru: hocam, sözlükte durup durup abaza abaza başlıklar açıyorum, durduramıyorum kendimi bana bir el atın.

cevap: evladım, ben niye el atıyom lan sen kendin el at. çek osbirini, ohm masturbatif eylemini yani otur kenarda adabınla. bir saniye kendimi durduramıyorum demişin, sen şimdi onu da durduramazsın. sana direkt şap yazıyorum evladım.

soru: hocam, çok depresyondayım. ne yapayım?

cevap: geçenlerde seans ücretini değişiklik olsun diye naneli şeker yerine bonibon olarak aldım. bakıyom bakıyom bonibonların renklerinde bir terslik var. nerede eskinin o cart göz kamaştıran renkleri. karamsar, karamsar koyu renkler hep. valla evladım, bonibonların depresyona girdiği memlekette çok normal ruh halin. durmak yok yola devam. kal sağlıcakla.

kompile'den sonrasını okuyamadım.

kendisini ifşa edelimde kimse yabancılık çekmesin, daha samimi ortam olsun.

hocamızın bir ifşasında benden gelsin.