#final yapan diziler
manga
orijinal adı: ベルセルク
yazar: kentaro miura
yayım yılı: 1989 – güncel
anime
yönetmen: naohito takahashi
yayım yılı: 1997 - 1998
ekstralar
berserk: ōgon jidai-hen adında film serisi, 2016-2017 yılları arasında yayımlanan anime dizisi ve video oyunları bulunmaktadır.
konu
annesiz büyüyen ve küçüklüğünden beri kılıç kullanarak dövüş konusunda gelişen guts'ın yolu bir gün şahin takımı'nın lideri ile kesişir ve hayatı o günden sonra büyük ölçüde değişir.
orijinal adı: ベルセルク
yazar: kentaro miura
yayım yılı: 1989 – güncel
anime
yönetmen: naohito takahashi
yayım yılı: 1997 - 1998
ekstralar
berserk: ōgon jidai-hen adında film serisi, 2016-2017 yılları arasında yayımlanan anime dizisi ve video oyunları bulunmaktadır.
konu
annesiz büyüyen ve küçüklüğünden beri kılıç kullanarak dövüş konusunda gelişen guts'ın yolu bir gün şahin takımı'nın lideri ile kesişir ve hayatı o günden sonra büyük ölçüde değişir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "caesar" tarafından 23.11.2020 05:51 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk animesi(97 yılındaki) ve mangasına min +24 yaş sınırı getirilmesi gereken bir yapım öyle bir yapim ki ambiyans ve karakterleri ve o insana tarifsiz hisler yaşatan her tarafınizi çaresizlik ve korku ile saran o müzikleriyle izlediğim yüzlerce animenin arasında benim için çok farklı bir yerdedir.
berserk i ilk izlediğim zaman 17 yaşındaydım bir gecede bitirmiştim ve bir hafta etkisinden kurtulamadim heralde bir görsel yapımda travmatik etki bırakan tek yapımdır berserk. öyle bir final yapar ki aradan 12 yıl geçmiş olduğu hâlde düşündüğüm zaman halen kasvet basar.
öyle bir finaldir ki boğazınıza yumruğu vurur hiç bir şekilde çekmeden öylece bitirir.
çizim yeteneği bu dünyadan olmayan kentura miura nin 1989 da başladığı mangasidir. halen devam etmekle olup manga hikayesini bir finale baglamamasindan yapılan animesi hikayenin bir kısmını barındırır. bünyesinde kaotik şekilde cinsellik ve şiddet unsurları barındıran berserk i miura nin nasıl bir ruhsal durumda oluşturduğunu halen aklım almıyor.
berserk i ilk izlediğim zaman 17 yaşındaydım bir gecede bitirmiştim ve bir hafta etkisinden kurtulamadim heralde bir görsel yapımda travmatik etki bırakan tek yapımdır berserk. öyle bir final yapar ki aradan 12 yıl geçmiş olduğu hâlde düşündüğüm zaman halen kasvet basar.
öyle bir finaldir ki boğazınıza yumruğu vurur hiç bir şekilde çekmeden öylece bitirir.
çizim yeteneği bu dünyadan olmayan kentura miura nin 1989 da başladığı mangasidir. halen devam etmekle olup manga hikayesini bir finale baglamamasindan yapılan animesi hikayenin bir kısmını barındırır. bünyesinde kaotik şekilde cinsellik ve şiddet unsurları barındıran berserk i miura nin nasıl bir ruhsal durumda oluşturduğunu halen aklım almıyor.
devamını gör...
2.
berserk, uzun süredir ilgi odağım olan animedir kendisi. gerek karakterleri, gerek olay örgüsü olarak da mükemmel diyebileceğim nadir eserlerdendir. haklı bulduğum taraf griffith olduğu için zamanında oldukça fazla linç yemişliğim de vardır, ne yazık. oysa asla anlamam ona karşı olan bu nefreti. yaptıklarının birçoğu haklı sebeplerdendi. belki buraya grifftih ile ilgili bir şeyler yazarım daha sonra. umuyorum ki burada da linç yemem ve tıpkı benim gibi düşünen birileriyle karşılaşırım...
devamını gör...
3.
nezdimde yapıla gelmiş en etkileyici sevgi ve aşk hikayesine sahip yapımdır aynı zamanda. bu yüzden 97 yapım anime son bölümünde boğazıniza yumruk yemiş hissi oluşur.
ağaca asılarak öldürülmüş bir kadının cesedinden doğan guts ve öksüz yetim tecavüze uğramak üzereyken çocuk yaşta griffith tarafından kurtarılan casca.
hayatı boyunca sadece dövüşmek ve can almak öğretilmiş guts. bir yandan şahin birliğinde bir savaşçı olarak bir erkek gibi hayatını sürdüren casca. hayatı boyunca griffith i kurtarıcı ve tanrı olarak bellemisken bir anda hayatına ve şahin birliğine dovusurken ofkeden kendini kaybeden yabani ve deli saldırgan bir köpeğe benzeyen guts girer.
casca gibi erkek mizaçlı bir kadın bile guts gibi bir alfanin büyüsüne zamanla kapılır. bir yandan ondan nefret eder bir yandan zamanla guts ı köpek gibi sever ve deli köpek guts da her şeyini casca yi korumak için harcar.
normalde romantizm her zaman ters mizaçlı iki karakter arasında olur lakin berserkteki karakter tasarımı kusursuzdur. iki birbirine benzeyen birbirlerine manyak gibi sinir olan bir yandan da etle tırnağa dönen iki karakter.
ağaca asılarak öldürülmüş bir kadının cesedinden doğan guts ve öksüz yetim tecavüze uğramak üzereyken çocuk yaşta griffith tarafından kurtarılan casca.
hayatı boyunca sadece dövüşmek ve can almak öğretilmiş guts. bir yandan şahin birliğinde bir savaşçı olarak bir erkek gibi hayatını sürdüren casca. hayatı boyunca griffith i kurtarıcı ve tanrı olarak bellemisken bir anda hayatına ve şahin birliğine dovusurken ofkeden kendini kaybeden yabani ve deli saldırgan bir köpeğe benzeyen guts girer.
casca gibi erkek mizaçlı bir kadın bile guts gibi bir alfanin büyüsüne zamanla kapılır. bir yandan ondan nefret eder bir yandan zamanla guts ı köpek gibi sever ve deli köpek guts da her şeyini casca yi korumak için harcar.
normalde romantizm her zaman ters mizaçlı iki karakter arasında olur lakin berserkteki karakter tasarımı kusursuzdur. iki birbirine benzeyen birbirlerine manyak gibi sinir olan bir yandan da etle tırnağa dönen iki karakter.
devamını gör...
4.
kentaro miura üstadın ekim 1989'dan beri yayınladığı efsanevi manga serisiydi. geçen ay tüm hayranlarının korkusu gerçekleşmiş ve üstat eserini tamamlayamadan göçüp gitmiştir. serinin asistanlar ve yayıncılar eliyle bir noktaya bağlanacağı ve bitirileceği söyleniyor ancak benim için ve bir çok hayranı için berserk bundan sonra öksüz ve sonsuz olacak.
devamını gör...
5.
doğrusu (bkz: berserk)'tir. manga serisidir.
manga ismi olduğunu bilmeden yazdığım karaktere ve kitaba ismini vermişliğim vardır. karakterlerimi nick haline getirip sonrada da değiştirme gereği duymayarak aynı nicki yıllardır kullanmama neden olmuştur.
manga ismi olduğunu bilmeden yazdığım karaktere ve kitaba ismini vermişliğim vardır. karakterlerimi nick haline getirip sonrada da değiştirme gereği duymayarak aynı nicki yıllardır kullanmama neden olmuştur.
devamını gör...
6.
yeni bitirdiğim, uzun soluklu, içinde şiddete dair neredeyse her şeyi barındıran, her bir paneli ayrı bir görsel şölen olan, sembolizmi ekmekle sıyıran, rahmetli kentaro miura'nın şaheseri, seinen manga serisi.
mangayı, tüketim toplumunun en başarılı temsilcilerinden biri olduğum için çok hızlı bitirdim. büyük bir hata. sindirilmesi gereken, üzerine uzun uzun düşünmeyi hak eden bir seri. biraz zaman geçtikten sonra tekrar okumayı planlıyorum. çünkü o panellere tekrar tekrar bakmalı ve o hikayeyi daha çok anlamalıyım, diye düşünüyorum.
yarıda kalmış olması çok üzücü ama benim için, hayat gibi belli bir sonu olmaması ve insan gibi eksik olması açısından farklı bir tatmini var (finali göremeyeceğim için böyle avutuyorum kendimi). sonuç olarak insanlık nasıl karamazov kardeşler'in devamına ulaşamadıysa, berserk'in finaline de ulaşamayacak.
mangayı, tüketim toplumunun en başarılı temsilcilerinden biri olduğum için çok hızlı bitirdim. büyük bir hata. sindirilmesi gereken, üzerine uzun uzun düşünmeyi hak eden bir seri. biraz zaman geçtikten sonra tekrar okumayı planlıyorum. çünkü o panellere tekrar tekrar bakmalı ve o hikayeyi daha çok anlamalıyım, diye düşünüyorum.
yarıda kalmış olması çok üzücü ama benim için, hayat gibi belli bir sonu olmaması ve insan gibi eksik olması açısından farklı bir tatmini var (finali göremeyeceğim için böyle avutuyorum kendimi). sonuç olarak insanlık nasıl karamazov kardeşler'in devamına ulaşamadıysa, berserk'in finaline de ulaşamayacak.
devamını gör...
7.
devam kararı almış gözümün nuru. geçen sene vefat eden mangakası miura'dan sonra serinin akıbeti belli değildi. bugün yapılan açıklama ile miura'nın arkadaşı mori hikayeyi sona erdirecek. bu yaz 6 bölüm ile fantasia arc'ı bitirip, yeni bir arc ile devam edecekler. mori'nin açıklamalardaki miura'nın anısına saygı vurgusu ise benim beklentilerimi oldukça yükseltti.
devamını gör...
8.
ne zamandır aklımdaydı başlamak, bugüne nasipmiş demek. gönül isterdi ki kitaplarını da alayım ama her biri 800-900 lira civarı… sözlükten eli açık ve zengin yazarları bu konuda yardıma davet ediyorum. nolur şu garibe “berserk-deluxe hardcover edition 7” x 10” dark horse pub.” ilk on cilt alın.
devamını gör...
9.
miuranin ölümüyle son bir chspter çıkarıldı ve final yapılmıştı.
fakat geçen ay miuranin dost ve berserk hikayesinde birlikte çalıştıkları arkadaşları (stüdyo gaga) yeniden devam ettireceklerini açıklayıp ard arda 3 bölüm çıkartarak biz berserk fanatiklerini sevinçten havalara uçurmustur.
çünkü hikâye öyle yarım bırakıldı ki, final dedikleri bölümünde 33 yıldır yapılan manganın ve kelimenin tam anlamıyla 23 yıldır griffith den intikam almaya çalışan guts in hikayesini öyle havada ve bıçak gibi yarıdan kesilmiş bitirdiler ki, bogazimizda düğüm bırakan bir final olmuştu. ha berserk in dünyası ile çok uygundu ama hikâye ciddi manada yarı kalmıştı.
ve son bölümde ise griffith ile nesferatu zodd yeniden ortaya çıkar guts öfkeden tekrar berserk moduna girer, griffith guts in gözlerine baka baka casca yi kucaklar ve ortamdan uzaklaşır, muhtemelen falcon krallığına.
bir endişe ise miura nin sanat eseri niteliğindeki çizimlerini devam ettirebilecekleri mi sorusuydu ki bu da cevaplanmış oldu. evet o muhteşem kaotik yapı ve ekstrem ayrıntılı sayfalar hala devam ediyor ki bunum önemini berserk hakkında fikir sahibi olan herkes bilir. berserk in çizimleri okullarda ressam adaylarına ders verilecek niteliktedir.
kısacası guts yeniden casca yi bulmak için uğraşacak ve bu sefer ise gideceği yer belli.
fakat geçen ay miuranin dost ve berserk hikayesinde birlikte çalıştıkları arkadaşları (stüdyo gaga) yeniden devam ettireceklerini açıklayıp ard arda 3 bölüm çıkartarak biz berserk fanatiklerini sevinçten havalara uçurmustur.
çünkü hikâye öyle yarım bırakıldı ki, final dedikleri bölümünde 33 yıldır yapılan manganın ve kelimenin tam anlamıyla 23 yıldır griffith den intikam almaya çalışan guts in hikayesini öyle havada ve bıçak gibi yarıdan kesilmiş bitirdiler ki, bogazimizda düğüm bırakan bir final olmuştu. ha berserk in dünyası ile çok uygundu ama hikâye ciddi manada yarı kalmıştı.
ve son bölümde ise griffith ile nesferatu zodd yeniden ortaya çıkar guts öfkeden tekrar berserk moduna girer, griffith guts in gözlerine baka baka casca yi kucaklar ve ortamdan uzaklaşır, muhtemelen falcon krallığına.
bir endişe ise miura nin sanat eseri niteliğindeki çizimlerini devam ettirebilecekleri mi sorusuydu ki bu da cevaplanmış oldu. evet o muhteşem kaotik yapı ve ekstrem ayrıntılı sayfalar hala devam ediyor ki bunum önemini berserk hakkında fikir sahibi olan herkes bilir. berserk in çizimleri okullarda ressam adaylarına ders verilecek niteliktedir.
kısacası guts yeniden casca yi bulmak için uğraşacak ve bu sefer ise gideceği yer belli.
devamını gör...
10.
11.
(bkz: dark souls) , (bkz: elden ring) ve (bkz: a song of ice and fire) gibi işlere ilham olmuş zannımca japonların elinden çıkma en iyi mangalardan biridir. hem hikaye olarak aşırı iyi çizim olarak da bu seviyeye çıkabilecek herhangi bir manga olabileceğini düşünmüyorum.
spoiler inceleme;
bunları geçip direkt olarak berserk'e bağlanmamı sağlayan ögeye geçmek istiyorum karakterler, guts ve griffith. okuduğum her panelde guts'ın diğer protagonistler gibi iyilik perisi olmayışı, insanlara her fırsatta yardım etmeyişi gözü döndüğünde kendisinden yardım isteyen ruhları bile kesebilecek kadar gri bir karakter olmasını çok sevmiştim. aynı şekilde griffith hep hayalleri için yaşadı yeri geldi kendini işkence görürken buldu yeri geldi en iyi ve tek arkadaşını harcadı ve hayalleri için arkadaşının sevdiği kadına kötü şeyler yaptı. herkes neden tutulmaya tek bir bakış açısından bakıyor anlamıyorum birçok berserk incelemesi okudum ve hiçbirinde griffith bunları neden yaptı sorusuna değinilmemişti. biraz tutulmayı griffith açısından konuşalım. guts birliği terk ettikten sonra griffith'in depresyon zamanları kral tarafından işkenceye mahkum edilmiş, normal bir işkence de değil tüm (bkz: tendon)ları çıkarılmış dili ve ç*kü kesilmiş mahvolmuş, bir daha asla yürüyemeyecek, konuşamayacak durumda. griffith'in durumunu anladıktan sonra tutulma öncesine gelelim. casca guts'a git dediği gece griffith bir rüya görüyor. casca ile yaşadığı bir rüya çocukları olmuş ve normal bir hayatları var griffith o rüyada "böyle bir yaşam gayet güzel olurdu" diyor uyandığında behelit aktif oluyor. gelelim tutulma alanına griffith'in olacakları anlayacak olacak ki kendini öldürmeye çalışıyor ancak şu anda ölmeyi bile beceremeyecek bir durumda.
tutulma başladığında ise griffith ilk başta kimseyi kurban vermek istemiyor. guts düşecekken onun elini tutuyor ancak guts griffith'in kolunun kopmak üzere olduğunu görünce elini bırakıyor. ardından tanrı ellerinden ubrik geliyor ve griffith'e "korkuyor musun öyleyse sana kim olduğunu hatırlatayım" diyerek onu kaleye götürüyor. * griffith ilk başta kimseyi kurban vermek istemiyor demiştim ancak bu kalede onun için hayali için ölen onca insanı gördükten sonra fikri değişiyor ve "eğer hayalimi gerçekleştiremezsem hayalim için ölmüş olan insanlar boşu boşuna ölecek" diyor ve hayalini seçiyor. kentaro abinin finalinde zaten pişmanlığını görüyoruz. * gelelim malum olaya. griffith'in casca'ya teca*üz etmesinin ben guts'a üstünlük kurma amacıyla olduğunu düşünmüyorum. griffith hayalinin şeytanlarla olmadığını biliyor eğer tutulma biterse normal şartlarda dünyaya gelemeyeceğini de biliyor. bu yüzden bir konakçıya bir şeytanlaşmış çocuğa ihtiyacı var. bu yüzden malum şeyi yapıp moonlight boy'u yaratıyor ve onun bedeninde dünyaya gelip krallığını kuruyor. burada bir felsefi ayrım karşımıza çıkıyor bildiğiniz gibi griffith krallığını vergilerinden geçinmek için değil herkesin mutlu yaşaması için kurmak istiyor. yani bu krallık sayesinde büyük ihtimal binlerce insanın hayatı kurtulacak ve iyi şartlarda yaşayacaklar. bu kadar insanı kurtarmak için guts, casca ve şahinler birliğini feda ediyor. "çoğunluğu kurtarmak için azınlık feda edilebilir mi?" sorusu çıkıyor karşımıza. griffith'in yaptıkları yanlış mıdır doğru bulanlar olabilir yanlış bulanlar olabilir herkesin bakış açısı farklı. sadece ben biraz griffith'in gözünden olayları görün istedim.
şimdi geçmişe gidip başka bir mevzuyu ele almak istiyorum griffith'in bir nevi depresyona girmesi. bizim bildiğimiz griffith böyle bir şey yapmazdı bu aslına bir çelişki çünkü griffith prenses ile konuşurken "benim arkadaşım olacak kişinin benden başka bir hayali olmalı öyle ki hayali için gerekirse beni bile ezip geçmeli" diyor ancak en yakınındaki kişi hayat amacını bulmak için onun birliğini terk ettiğinde derin bir depresyona giriyor. bu ilk başta çelişki gibi geliyor insana ancak düşününce bence bu bilerek yapılmış bir şey griffith'in hayalci kişiliğinin altında yatan bir zaaf. "sadece sen bana hayalimi unutturmuştun" sözünden anlayabiliriz. şu anki birikimimle griffith'in yazılmış en iyi kurgusal karakter olduğunu düşünüyorum.
griffith'i bu kadar övdük guts'ın yaşama çabasını övmemek olmaz. guts'ı ben hani vardır ya tuğlalar arasındaki bir avuç topraktan bir çiçek yükselir çiçek o küçücük toprağa yaşam arzusu ile tutunur guts bana göre o çiçeklerden biri. sürekli ölmesi gerekiyordu aslında doğduğu anda, tutulmada ölmesi gerekiyordu ama o çiçek gibi guts'da tüm zorluklardan geçip yaşama tutunabildi. herkesin dediği gibi guts bir direnişçi ölüme karşı, kadere karşı azılı bir direnişçi. son bölümlerde ise casca'yı kaybettiği için çökmüş hale
titre ve ayağa kalk guts sen bir direnişçisin.
bir şeye daha parmak basayım griffith'e guts'ın bakış açısından bakarsak griffith tüm hakaretleri hak eden biri bu su götürmez bir gerçek.
o kadar övdük biraz da gömelim. mangaka bazı yerlerde okuyucuyu korkutmak ve rahatsız etmek istiyor bunu anlayabilirim dark fantasy eserleri genelde bunun üzerine kuruludur ancak bu her zaman teca*üz olmaz be abi. bersek evreninde teca*üze uğramayan bi tanrının elleri kaldı herhalde. şeytan şeytana, insan insana, şeytan insana, insan şeytana, at insana herkes herkese teca*üz ediyor. teca*üz olayının bu kadar çok bulunması insanı rahatsız ediyor tamam ancak başka şeylerle de insanda korku ve tiksinmişlik hissi uyandırabilirsin. tek eleştirim bu sanırsam bunun dışında harbi mükemmel bir manga.
spoiler inceleme;
bunları geçip direkt olarak berserk'e bağlanmamı sağlayan ögeye geçmek istiyorum karakterler, guts ve griffith. okuduğum her panelde guts'ın diğer protagonistler gibi iyilik perisi olmayışı, insanlara her fırsatta yardım etmeyişi gözü döndüğünde kendisinden yardım isteyen ruhları bile kesebilecek kadar gri bir karakter olmasını çok sevmiştim. aynı şekilde griffith hep hayalleri için yaşadı yeri geldi kendini işkence görürken buldu yeri geldi en iyi ve tek arkadaşını harcadı ve hayalleri için arkadaşının sevdiği kadına kötü şeyler yaptı. herkes neden tutulmaya tek bir bakış açısından bakıyor anlamıyorum birçok berserk incelemesi okudum ve hiçbirinde griffith bunları neden yaptı sorusuna değinilmemişti. biraz tutulmayı griffith açısından konuşalım. guts birliği terk ettikten sonra griffith'in depresyon zamanları kral tarafından işkenceye mahkum edilmiş, normal bir işkence de değil tüm (bkz: tendon)ları çıkarılmış dili ve ç*kü kesilmiş mahvolmuş, bir daha asla yürüyemeyecek, konuşamayacak durumda. griffith'in durumunu anladıktan sonra tutulma öncesine gelelim. casca guts'a git dediği gece griffith bir rüya görüyor. casca ile yaşadığı bir rüya çocukları olmuş ve normal bir hayatları var griffith o rüyada "böyle bir yaşam gayet güzel olurdu" diyor uyandığında behelit aktif oluyor. gelelim tutulma alanına griffith'in olacakları anlayacak olacak ki kendini öldürmeye çalışıyor ancak şu anda ölmeyi bile beceremeyecek bir durumda.
tutulma başladığında ise griffith ilk başta kimseyi kurban vermek istemiyor. guts düşecekken onun elini tutuyor ancak guts griffith'in kolunun kopmak üzere olduğunu görünce elini bırakıyor. ardından tanrı ellerinden ubrik geliyor ve griffith'e "korkuyor musun öyleyse sana kim olduğunu hatırlatayım" diyerek onu kaleye götürüyor. * griffith ilk başta kimseyi kurban vermek istemiyor demiştim ancak bu kalede onun için hayali için ölen onca insanı gördükten sonra fikri değişiyor ve "eğer hayalimi gerçekleştiremezsem hayalim için ölmüş olan insanlar boşu boşuna ölecek" diyor ve hayalini seçiyor. kentaro abinin finalinde zaten pişmanlığını görüyoruz. * gelelim malum olaya. griffith'in casca'ya teca*üz etmesinin ben guts'a üstünlük kurma amacıyla olduğunu düşünmüyorum. griffith hayalinin şeytanlarla olmadığını biliyor eğer tutulma biterse normal şartlarda dünyaya gelemeyeceğini de biliyor. bu yüzden bir konakçıya bir şeytanlaşmış çocuğa ihtiyacı var. bu yüzden malum şeyi yapıp moonlight boy'u yaratıyor ve onun bedeninde dünyaya gelip krallığını kuruyor. burada bir felsefi ayrım karşımıza çıkıyor bildiğiniz gibi griffith krallığını vergilerinden geçinmek için değil herkesin mutlu yaşaması için kurmak istiyor. yani bu krallık sayesinde büyük ihtimal binlerce insanın hayatı kurtulacak ve iyi şartlarda yaşayacaklar. bu kadar insanı kurtarmak için guts, casca ve şahinler birliğini feda ediyor. "çoğunluğu kurtarmak için azınlık feda edilebilir mi?" sorusu çıkıyor karşımıza. griffith'in yaptıkları yanlış mıdır doğru bulanlar olabilir yanlış bulanlar olabilir herkesin bakış açısı farklı. sadece ben biraz griffith'in gözünden olayları görün istedim.
şimdi geçmişe gidip başka bir mevzuyu ele almak istiyorum griffith'in bir nevi depresyona girmesi. bizim bildiğimiz griffith böyle bir şey yapmazdı bu aslına bir çelişki çünkü griffith prenses ile konuşurken "benim arkadaşım olacak kişinin benden başka bir hayali olmalı öyle ki hayali için gerekirse beni bile ezip geçmeli" diyor ancak en yakınındaki kişi hayat amacını bulmak için onun birliğini terk ettiğinde derin bir depresyona giriyor. bu ilk başta çelişki gibi geliyor insana ancak düşününce bence bu bilerek yapılmış bir şey griffith'in hayalci kişiliğinin altında yatan bir zaaf. "sadece sen bana hayalimi unutturmuştun" sözünden anlayabiliriz. şu anki birikimimle griffith'in yazılmış en iyi kurgusal karakter olduğunu düşünüyorum.
griffith'i bu kadar övdük guts'ın yaşama çabasını övmemek olmaz. guts'ı ben hani vardır ya tuğlalar arasındaki bir avuç topraktan bir çiçek yükselir çiçek o küçücük toprağa yaşam arzusu ile tutunur guts bana göre o çiçeklerden biri. sürekli ölmesi gerekiyordu aslında doğduğu anda, tutulmada ölmesi gerekiyordu ama o çiçek gibi guts'da tüm zorluklardan geçip yaşama tutunabildi. herkesin dediği gibi guts bir direnişçi ölüme karşı, kadere karşı azılı bir direnişçi. son bölümlerde ise casca'yı kaybettiği için çökmüş hale
titre ve ayağa kalk guts sen bir direnişçisin.
bir şeye daha parmak basayım griffith'e guts'ın bakış açısından bakarsak griffith tüm hakaretleri hak eden biri bu su götürmez bir gerçek.
o kadar övdük biraz da gömelim. mangaka bazı yerlerde okuyucuyu korkutmak ve rahatsız etmek istiyor bunu anlayabilirim dark fantasy eserleri genelde bunun üzerine kuruludur ancak bu her zaman teca*üz olmaz be abi. bersek evreninde teca*üze uğramayan bi tanrının elleri kaldı herhalde. şeytan şeytana, insan insana, şeytan insana, insan şeytana, at insana herkes herkese teca*üz ediyor. teca*üz olayının bu kadar çok bulunması insanı rahatsız ediyor tamam ancak başka şeylerle de insanda korku ve tiksinmişlik hissi uyandırabilirsin. tek eleştirim bu sanırsam bunun dışında harbi mükemmel bir manga.
devamını gör...
12.
97 yapımı animesini büyük bir hazla izledikten sonra merak ve heyecan içerisinde başladım ama içim almadı, devam edemedim bir türlü. güzelliğinden şüphem yok, çiziminden hikayesine kadar her şey 10/10 ama ne devam edecek cesaretim, ne de devam ettikten sonra terapiste verecek param yok maalesef.
devamını gör...
13.
nasıl ki, sinema tarihinin baş yapıtı benim için fight club ise, manga tarihinin başyapıtı da berserk tir.
o kadar iyi ki, iyi ve muadili olan tüm kelimeler yetersiz kalıyor bunu övmeye, cümlelerle anlatılmayacak kadar iyi. ruhun şad olsun miura.
o kadar iyi ki, iyi ve muadili olan tüm kelimeler yetersiz kalıyor bunu övmeye, cümlelerle anlatılmayacak kadar iyi. ruhun şad olsun miura.
devamını gör...
14.
iddia ediyorum çok az eser berserk ile kıyaslanabilir.
burada yeterince anlatılmış ama çok az eser insana dokunur ve daha da azı insana güç bahşeder. hayatta ne zaman derde düşsem içinden çıkılamaz bir durumda hissetsem. guts bana ilham olur, kalkarım ayağa bir şekilde.
ne olursa olsun, ne ile karşılaşır ise karşılaşsın durmayan, yılmayan nihai amacı için mücadele eden bir adamın öyküsüdür. bir yolculuktur, acımasız dünya karşısında tanrılara başkaldıran bir adamın yalnızlığıdır.
ölüm ile yaşam arasında ki o ince çizgide yaşama tutunmak için verilen mücadeledir guts. iyi biri değildir olmakta istemez kendini olduğu haliyle kabullenmiştir. umutsuzca aşkı için, kendi için kılıç savurur ama umutsuzluğa düşmez.
burada yeterince anlatılmış ama çok az eser insana dokunur ve daha da azı insana güç bahşeder. hayatta ne zaman derde düşsem içinden çıkılamaz bir durumda hissetsem. guts bana ilham olur, kalkarım ayağa bir şekilde.
ne olursa olsun, ne ile karşılaşır ise karşılaşsın durmayan, yılmayan nihai amacı için mücadele eden bir adamın öyküsüdür. bir yolculuktur, acımasız dünya karşısında tanrılara başkaldıran bir adamın yalnızlığıdır.
ölüm ile yaşam arasında ki o ince çizgide yaşama tutunmak için verilen mücadeledir guts. iyi biri değildir olmakta istemez kendini olduğu haliyle kabullenmiştir. umutsuzca aşkı için, kendi için kılıç savurur ama umutsuzluğa düşmez.
devamını gör...