tutarsız tavırlı, eğlence düşkünü ve arapça hiciv ustası fars kökenli şair.

doğuştan kör olarak dünyaya gelmiştir. baba tarafından dedesi toharistan civarında tutsak edilmiştir. bu sebeple hem köle bir ailede dünyaya gelmesi, hem de fiziksel kusurları hırçın bir karaktere sahip olmasında etkin rol oynar. bu durumlarla başa çıkma yöntemi olarak da fars kimliğini benimseyerek araplar ve günlük yaşamlarını hicvederek komplekslerini aşmaya çalıştığı düşünülür. çocukluktan itibaren arapça konusunda bilgisini geliştirmiş, gençlik zamanlarında ise akılcı islam düşünce ekolü olan mutezile'ye ilgi duyarak fıkıh ve kelam dersleri almıştır.

haz düşkünü olması, insanların ilgisini çekmekten hoşlanması kendisinin daha çok şiir alanına yönelmesini sağlamıştır. "sanat için sanat" fikrini fazla romantik buluyor olacak ki, yaptığı işin karşılığını maddi ve manevi her açıdan görmek ister. yazdığı şiirleri maddi durumu iyi olan zenginlere sunar, adlarına methiyeler düzer fakat beklediği karşılığı görmezse aynı kişiyi hicvetmekten de geri durnaz. her konuda şiir yazar ama ayrıca bolca müstehcen şiir de yazar. bu durumdan rahatsız olanlar olsa da ,hiciv korkusundan olması muhtemel, yüzüne karşı eleştirmeye cesaret edemezler. hem kabilesinde hem de yaşadığı şehirde bezdirmediği kimse kalmamış desek yeridir.

sanatının saraylara layık olduğunu düşünse de arap olmayanları ciddiye almayan emevi saltanatı yıllarında beklediği ilgiyi görmez. bu tavır kendisinin arap karşıtlığını arttırmış olabilir. yazdığı bir hicivde, kendisini sasani hükümdar soyuna atfeder ve nedenini anlayamasam da rum kayserine de 'dayım' demek suretiyle kendisi ve fars kimliğini över. şiirin devamında; şarap içilen altın çanak deri matara, arapların yediği kertenkele, değersiz bulduğu otları tüketmeleri, sasani saray hayatının muhteşemliği gibi konularda yaptığı karşılaştırmalarla arapları yerer.

tutarsız ve kompleksli yapısı dini görüşlerinde de kendisini gösterir. ahirete ve ölümden sonra dirilişe inanmaz. bir şiirinde zerdüştlük hakkında övgü dolu sözler söylemiş, başka bir şiirinde ise ateşin topraktan üstün olduğunu savunarak adem'e secde etmeyen iblisi haklı bulduğunu belirtmiştir. bu şiirlerin gerçek düşünceleri mi yoksa kompleks sonucu mu yazdığından emin olamıyoruz, çünkü hz peygamber sonrası müslümanların dalalet içinde olduğunu söyleyerek insanları dinden çıkmakla suçlamıştır. ölümünden sonra ise odasında besmele ile başlayan peygambere övgüler düzen şiirlerin olduğu kağıt tomarlar bulunmuştur. belirtilen bazı şiirleri dolayısıyla zındık olmakla suçlansa da basra'dan sürgün edilmek dışında ceza almamıştır.

saraydan beklediği ilgiyi abbasi sultanı mehdi billah zamanında görür. bağdat'a gelerek saray himayesinde insanları hicvetmeye devam eder. saray çevreleri ve halk tarafından çokça şikayet edilse de sultan tarafından göz ardı edilmişlerdir. sağlanan himaye şairimizin pervasız kişiliğini daha da pervasız hale getirmiş ve sonuna da bu neden olmuştur. yazdığı bir şiiri vezir yakup b davut'a götürmüş fakat beklediği ödülü alamayınca sinirlenip sultan ve veziri hicvettiği bir şiir kaleme alır. bu son olay üzerine söylentileri teftiş etmek için yola çıkan, rivayete göre vakitsiz ezan okunduğunu duyar. sebebi araştırıldığında sarhoş şairimizin başının altından çıktığı anlaşılır. verilen kırbaç cezasının ortalarında ileri yaşının da etkisiyle dayanamayarak ölür.

kaynaklar
tdv
ahmet yaşar ocak, osmanlı toplumunda zındıklar ve mülhitler
esat ayyıldız, abbâsî dönemi şairi beşşâr b. burd'un uzun manzumeleri
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"beşşar b. bürd" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim