bilal erdoğan ile benim oyumun eşit olması

(bkz: eşit oy ilkesi) denen şeyin nasıl bir zırva olduğunun yegane kanıtı olan durum.

kusura bakmayın da benim oyum bilal erdoğan’ın oyu ile eşit olamaz!
bu bana yapılabilecek en büyük hakaretlerdan bir tanesidir.
böbürleniyor muyum,
kendimi bir halt mı sanıyorum,
çok mu zekiyim?
hayır.
hayır.
hayır.

fakat ne olursa olsun benim oyum ile bilal erdoğan gibi insanların uyu eşit olamaz!

buna karşı çıkanlar olacaktır.
umurumda değil.
seçimden iki ay önce sınav yapılsın ve sınavda alınan puana göre herkes oy kullansın.
örneğin:
85/100 arası 5 oy.
75/85 arası 4 oy.
65/75 arası 3 oy.
50/65 arası 2 oy.
40/50 arası 1 oy.
40’ın altında puan alanlar 0 oy hakkına sahip olsunlar. (yuvarlak sayılar yazdım, küsürat ile uğraşmak istemiyorum)

kaderdir. napalım.

tr gibi ülkeler için demokrasi kesinlikle mantıklı değil.

bakın işte bu bir dramdır.

herkesin oy kullanması başlı başına bir saçmalık. her kesimin temsil edildiği elitler yönetmeli ülkeyi. şahsen kendimi de oy kullanabilir statüde görmüyorum. belki ingiltere'deki gibi bir avam kamarası olabilir, işleyişi nasıl bilmiyorum. elitler yönetsin, halk da ''aga bu nedir'' dediğinde elitler meclisi açıklama yapsın. bu demokrasi, cumhuriyet falan pek fayda sağlayan bir şey değil bana göre. cumhuriyetin ilk yıllarındaki sıçrama da demokrasiden ya da cumhuriyetten sebep bir sıçrama değil. bu şekilde ekmek de gübre de aynı çuvala konuluyor ve eşit tutuluyor.

sandıktan çıkanı tügva'nın atayacağı hakimlerin sayacağı söyleniyor. giren eşit de çıkan öyle mi? bilemeyeceğim.