bilginin eğlence karşısındaki yenilgisi

bilgi insanı genellikle rahatsız eder. bilmek acı çekmektir. mutluluk falan değil. ne kadar bilirseniz o kadar fazla düşünürsünüz. düşünce eylemi de kişiyi buhrana sokmaya başlar. bireyler bundandır bilgi yerine ruhunu rahatlatan eğlencelere koşmaktadırlar.*

çünkü insan bilginin değil hedoninin peşinde koşar dediğim başlıktır.

sözlük ortamı dahil birçok yerde karşımıza çıkan durumdur. çoğu zaman ne olursa olsun sizi eğlendiren şey bilgi ve bilimden daha çok rağbet görmektedir.

sözlük ortamında bariz ortadadır. geçenlerde bir kitap tanıtmak için başlık açtığımda hiç bir tanım gelmediğini görünce iyice emin oldum. artık şakamı yapar giderim. en azından denedik.

(bkz: cehalet mutluluktur)
(bkz: cahilim ama mutluyum)
(bkz: sen okudun da noldu)
(bkz: okuyupta başımıza apartman yöneticisi mi olcan)

herkesin ortak derdi veya kaygısı olan konu.
artık internet yayıldı ve insanlar bilginin eğlenceyle daha akilda kalici hale geldiğini anlamıştır diye düsünuyordum ama yanılmışım hala araya kocaman kalın cizgi çekenler görüyorum.

öğrenmekten keyif almayanlar, bilginin karşısına eğlenceyi koyanlar için elbette bu bir yenilgidir. oysa medeniyetin kuruluşuna baktığımız vakit bile oyun oynamanın bilim ve kültür içindeki önemini görürsünüz. çocuğun kişilik gelişiminde dahi oyun büyük bir öneme haizdir. çünkü oyun oynamak eğlencelidir. ve öğrenirken eğlenmek, yaş ilerledikçe bunu bir hazza dönüştürmek, keşfetmek, buluş yapmak insanın doğasında yatar. fakat maalesef öğrenmeyi eziyet haline getiren, bireylerin yeteneklerini keşfetmekte, potansiyellerini ortaya çıkarmakta berbat olan eğitim sistemiz bilgi edinmeyi sıkıcı bir uğraş gibi göstermeyi başarıyor.

prometheus ateşi çalıp insanlığa verdiğinden beri bilgi edinmek asla sıkıcı bir uğraş olmamıştır oysa ki...

insanın beyni ona fayda sağlamayan bir şeyi kabul etmez. bu evrime aykırıdır. tabii kabul ettiği de olur ama tek tük ki evrim bunu bile açıklar.* eğlenmek nedir? bir dizi kimyasal. bilgi edinince olan şey eğlenince olandan çok da farklı değildir. bu yüzlerden dolayı, bilgi de bir eğlencedir; çürümüş bir savdır. dopaminle ödüllendirilmeyen uğraşların sonu hüsrandır zaten.