1.
bilim ilkeleri gereği her konuyu sorgular nihai doğrusu yoktur. kanunlara ulaşma aşamalarında bu olgu mevcuttur hatta kanun dediğimiz bilimsel gerçekler dahi sorgulanır. günümüzde hala çözemediği sorunlarda mevcuttur örneğin ışık nedir sorusunun cevabı başlangıçta tanecik, dalga iken günümüzde jölemsi yapı (plazma) olarak adlandırılmakta ve hala tartışma ve inceleme konusudur. bilimsel gerçeklik zamanla değişebilir nihai doğru (değişmez gerçek/hakikat) yoktur, zamanla yeni bulgularla doğru değişmektedir. bilime iman edilemez doğası gereği herşey için olabilir der hatta bilmediği ulaşamadığı açıklayamadığı bilgiler için metafizik devreye girer yada mistizm imdada yetişir. hal böyle iken bilime din gibi yaklaşıp ona iman edenler yani müridleri türedi. bilim insanın yeni gerçeklere ulaşması, sorgulama ve ilerlemesi için araçtır. bu aracı amaç haline getirenler en başta bilime ihanet etmektedir. dine iman edilir genel geçer doğrularını sorgulayamazsınız, ya kabul eder ya reddedersiniz. asıl problem tamda burda bir grup insan bilime din muamelesi yapıyor yada tam tersi kendi inançsızlığına başka alanlardan destek arıyor. din ile bilim farklı alanlar bunları kıyaslamak elmayla armudu toplamaya benzer. (bu arada dinin kendisi iman sonrası herşeyin sorgulanmasını ister hiç akletmez misiniz uyarısı tam da bu noktaya tekabül eder.)
dünyada ilk kez ilaç sektörü, silah sektöründen daha fazla kar getirdi her ikisininde insanı yaşatmak dışındaki yaptıklarını görüyoruz. insanı yaşatamadıktan sonra ne anlamı var bilginin, teknolojinin ve uygulayamadığın dini kuralların (evet bazıları dini kullanarak yani amacı araçlaştırarak yıkıma gidiyor)
dünyada ilk kez ilaç sektörü, silah sektöründen daha fazla kar getirdi her ikisininde insanı yaşatmak dışındaki yaptıklarını görüyoruz. insanı yaşatamadıktan sonra ne anlamı var bilginin, teknolojinin ve uygulayamadığın dini kuralların (evet bazıları dini kullanarak yani amacı araçlaştırarak yıkıma gidiyor)
devamını gör...