1.
cemal süreya nın sevilen şiiri. cemal süreya oldukça yalın bir dille her platoniğin içinden geçenleri anlatmış. sanki binlerce kişi oturup bir şiir yazmış gibi bir şiir.
aforizma ve mecaz kasmadan şiir nasıl yazılır? işte böyle yazılır.
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
aforizma ve mecaz kasmadan şiir nasıl yazılır? işte böyle yazılır.
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
devamını gör...
2.
onur saylak'ın sesinden dinleyince olmayan karşılıksız aşkın hatta direkt olmayan birinin derdini insanın üzerine yükleyen canım cemal süreya şiiri. cemal süreya'nın şiir derlemesi olan sevda sözleri kitabının mektuplarda kalanlar bölümünde yer alıyor. yanlış hatırlamıyorsam 323. sayfada olması gerek.
ben öyle pek cemal süreya şiirleri sevmem, bu şiir de zaten pek cemal süreya'nın kaleminden çıkmış gibi değildir hatta dürüstçe ben hayatımda hiç aşık da olmadım ama dolambaçlı cümlelerden sıyrılıp, bütün o gizli anlamlardan ve edebiyatın olanak tanıdığı bütün bu labirentten silkinip çıkarak öylece; sade cümleler ve karşılıksız aşkın tüm çıplaklığı ile yazılmış bir veda mektubu gibi ağır bir şiirdir bu bence. bir veda mektubu gibi ağır ve külfetli. sımsıkı kapanmış bir kapının altından sızan bulanık ve siyah bir su gibi insanın zihninden içeri dolar. aydınlığın tüm camları büyük bir gümbürtü ile zemini boylarken ufak bir çatlaktan içeri sızan ve ne var ne yok yutan dev bir karanlık veya gözün gözü görmediği kül rengi bir sabahı kaplayan ağır bir sis gibi. benim bin türlü kelime karmaşası içinde kendime bu şiirin ne hissettirdiğini anlatamama karşılık cemal süreya bu şiirde en basit cümleler ile insana o hissi yaşatıyor, başka sözüm yok. yaşamadığım bir duygunun da tarifini verebileceğim daha fazla cümlem de yok zira.
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
ben öyle pek cemal süreya şiirleri sevmem, bu şiir de zaten pek cemal süreya'nın kaleminden çıkmış gibi değildir hatta dürüstçe ben hayatımda hiç aşık da olmadım ama dolambaçlı cümlelerden sıyrılıp, bütün o gizli anlamlardan ve edebiyatın olanak tanıdığı bütün bu labirentten silkinip çıkarak öylece; sade cümleler ve karşılıksız aşkın tüm çıplaklığı ile yazılmış bir veda mektubu gibi ağır bir şiirdir bu bence. bir veda mektubu gibi ağır ve külfetli. sımsıkı kapanmış bir kapının altından sızan bulanık ve siyah bir su gibi insanın zihninden içeri dolar. aydınlığın tüm camları büyük bir gümbürtü ile zemini boylarken ufak bir çatlaktan içeri sızan ve ne var ne yok yutan dev bir karanlık veya gözün gözü görmediği kül rengi bir sabahı kaplayan ağır bir sis gibi. benim bin türlü kelime karmaşası içinde kendime bu şiirin ne hissettirdiğini anlatamama karşılık cemal süreya bu şiirde en basit cümleler ile insana o hissi yaşatıyor, başka sözüm yok. yaşamadığım bir duygunun da tarifini verebileceğim daha fazla cümlem de yok zira.
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
devamını gör...
3.
... yollar kapalı üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni.
der cemal süreyya
der cemal süreyya
devamını gör...