bir doktorun sürekli işçi olmak için cimer'e başvurması

kaynak

il sağlık müdürlüğü 112 başhekimliğinde hekim olarak görev yapan bir sağlık çalışanı cimer'e başvurarak kadrosunu 4d (sürekli işçi) olarak değiştirilmesi için yardım talep etti.
işçilere yapılan son yapılan zam ve düzenlemelerin yanında, tekniker, att, temizlik personeli, şoför vs unvanlarında görev yapan sağlık çalışanlarının kendisinden daha yüksek maaş aldığını iddia eden hekim, "son yapılan zamlar ve düzenlemelerden sonra bir çok personel bizimle aynı hatta daha yüksek maaş almakta (tekniker, att, temizlik personeli, şoför vs.) ancak tüm sorumluluk biz hekimlerin omuzundadır." dedi.
bu gidisle ameliyatlari kasaplar yapacak sanırım.

ülkede her şey gibi bu mesleğin de içini boşalttılar.
sen lise yıllarını yaşıtların gibi eğlenerek değil kitap başında geçir.
sınavda derece yap
6 sene boyundan yüksek kitapları yala yut.
üzerine ülkedeki en zor sınav olan tus'a gir.
5 yıl asistanlığını yap
2 yıl mecburi görevin için evinden ailenden belki çocuğundan uzakta görev al.
eş durumu olayı sıkıntılı, mecburen özel hastanelere geri dön.
sen bütün bunları yaparken, lisede burnunu karıştırıp sıranın altına sürten ve çıkışta kıraathaneye giden arkadaşın sana yakın maaş alsın.

ben hiç doktor olun diyen doktor görmedim, artık gençlere önermiyorlar.
başka bölüm yazın diyorlar.

vasıfsızlar cumhuriyetinde sıradan bir gün.
burada kullanılan vasıfsız lisans eğitimi almamış, hiç bir alanda profesyonel eğitim almamış insandır.*
ak partinin eğitime karşı olduğunu biliyoruz. dindar nesil yaratacağız diyorlardı ve diplomalılardan da korkuyorlardı. gerçi kendi diploma merkezlerini apartman üniversitelerinde kurdular.
muhtarlara gereksiz bir önem yüklediler, mahalle kahvelerinde vatandaşı zehirlemeyi kendilerine iş bildiler.
ellerinde tuttukları belediyelerin alt birimlerine sürekli vasıfsız ama partili insanları yerleştirdiler. bu vasıfsızlar, binlerce üniversite mezunundan daha fazla maaş alıyor ve onlara emir veriyor. bir an da vasıfsıza verilen koltuk sayesinde arsızlıkları da diz boyunu geçti.
bakanlıklara sadece tanıdık ve yeğenlerini yerleştirdiler.
bir millet kütüphanesi yaptılar*, açılmadan önce alım kriterine gizlice yüksek lisans kriteri getirdiler. (bkz: bilgi ve belge yönetimi) yl yapanlara öncelik vereceğiz demişler. kaka gibi olan anadolu'nun son 5 yıllık şehir üniversitelerine bilgi ve belge yönetimi yüksek lisans eğitimi açtılar. biz sırdan partili olmayanların haberi ancak kütüphane açılışına 1 ay kala oldu.
başka hangi meslekten hangi diplomadan/diplomasızlıktan dem vursam? anlatılacak, örneklendirilecek onlarca alan var.
doktorlar! doktorların canını süründüre süründüre çıkardılar. muayenehane açamazsınız dediler, aile hekimliği zorunluluğu getirdiler, hasta bakma kotası koydular. peki ya maaşlar?
bu ülkede en büyük kahırı özellikle pandemi süreciyle birlikte doktorlar çekiyor. aksini iddia eden münafıktır*. ibrahim kalın'ın çalıştığı ve eğitim gördüğü asya'nın müslüman ülkelerinden doktor ithal etti, bu ülke. yetmedi, suriye'den doktor ithal etti.
doktorlarımız yurtdışına göç ediyor, bunlar hala gözü, kulağı kapatmış masal anlatıyorlar.
bozayım yalnızca özel sektörde maaş adaletsizliği oluyor zannediyorduk ama yok devlete bağlı kurumlarda da rezaletin önüne geçilemiyor.
ak partinin vasıfsızlara zam, para pompalaması oy kaygısıyla yapılan bir hamledir.
her sabah ''boşuna okudun kızım'' diyerek aynaya bakmaktan yoruldum. çocuklarımı okutmayacağım, okula gitmeleri gerekirse ülke değiştireceğim bu gerizekalı sistemin içinde mücadele ettiğimiz için yazık bize.