bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti

türkiye'nin nobel edebiyat ödülü kazanan ilk ve tek roman yazarı olan orhan pamuk'un yeni hayat kitabının ilk cümlesidir.

kitap ilk cümlesinin vaat ettiği üzere okuduğu bir kitap sonucunda hayatını tamamen değiştiren genç bir adamın hikayesini anlatır bize. bu hikaye de bir anlamda kurgunun dönüştürücü gücünü gösterir.

ben de bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. on sekiz yaşında üniversite başladığım zaman ankara'da imge kitabevinde taksitli bir hesap açtırmıştım kendime. bir gün dolaşırken gri kapaklı kitaplar dikkatimi çekti. yazarı tanımadığım için en hacimsiz kitabı çekip aldım.

eve gittiğim zaman içimden bir ses ilk olarak bu kitabı okumam gerektiğini söyledi bana. ben de bu sesi dinledim. tıpkı yeni hayat romanının ilk cümlesi gibi bu kitabın ilk cümlesi de bir dönüşümden bahsediyordu.

bir sabah tedirgin düşlerden uyanan gregor samsa, devcileyin bir böceğe dönüşmüş buldu kendini.

ve kitabı okudum bitirdim hemen. sonra bir kez daha okudum ve bir kez daha. yaklaşık bir hafta boyunca odamda kaldım. yaşamsal ihtiyaçlarım dışında odadan hiç çıkmadım. elimde daha sonra yol gösterici azizim olacak franz kafka'nın dönüşüm isimli muhteşem kitabı vardı bir hafta boyunca.

elbette herkesin hayatında derin bir etki bırakmış olamaz bu kitap ama benim kişisel dönüşümümün başlangıç noktası oldu. hayata bakışımı, dünyayı algılama şeklimi yerle bir eden bu kitap edebiyata olan tutkumu da harladı.

bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. iyi ki de öyle oldu.

okumayı çok küçük yaşlarımda öğrendim, daha okul nedir bilmiyordum... köy kütüphanesinin sınırlı kaynaklarının arasında en ilgi çekici olanla sabah gazetesinin nobel baskıları idi... bilirsiniz beyaz kapaklı klasikler... anlayacağımdan değil de onlara bakmak bile çok farklı hissettiriyordu...


masal kitapları vs vs derken hâlâ aranan kan bulunmamıştı... bir gün antalya'da sanırım güllük tarafında küçük bir sahaf dükkanının sepetinde çocuk kalbi'nin tam çeviri baskısını bulmuştum... baya istemiş, yalvar yakar aldırmıştım... yalnızdım ve bu kitap benim en iyi arkadaşım olmuştu... ilk defa 400 sayfadan fazla bir kitabı tek günde bitirmiştim ve ondan sonrası hepten koptu...


şimdi çok başka yerlerdeyim, bir yorumcu olarak...