bir işsizlik çeşidi olarak sözlük kullanımı

"uzun yazmak" ile kol kola giren bir var oluş halidir. noir (yazar) kardeşimin son 3-5 nickaltı girisine baktığımda fark ettim ki kendimi bu var oluş hali içinde konumlandırmalı ve bu kimliğimle barışmalıyım. her şeyden önce teşekkür ediyorum kendisine bu katkılarından dolayı.

her şeyden sonra, anlam veremediğim birkaç nokta beliriyor zihnimde. ilk mesele sıklıkla duyduğum "uzun yazıyorsun" eleştirisi. yani kısa yazmak istesem bunun için x kullanabilirdim. yalnızca fotoğraf paylaşmak istesem bunun için de instagram var. bir şeyler yazılsın diye kurulmuş bir platformda uzun, bitimsiz ve sonsuzca yazıyor olmaktan çok mutluyum.

bu sanırım "sözlüğe uzun uzun mesai ayırmak"la ilişkilendirildiği için "bunun işi yok herhalde ki bunlarla uğraşıyor" gibi bir algı yaratıyor. her şeyden önce, cidden işim yok. boş vakitlerimi bu şekilde değerlendirmek bana büyük keyif veriyor, bu nedenle buradayım.

ve daha sonra şunu söylemek isterim, fark ettim ki aslında bu "işsizlik" tanımı genişletilebilir. kendi aldığım eleştiriler doğrultusunda "işlilik" durumu müthiş bir zaman / performans odaklı sözlük kullanımı ile ilişkilendirdim çünkü. herhalde bu da ancak ciddi başlıklara göz gezdirmek, yalnız ilgi alanlarımızla alakalı "faydalı" tanımları okumak, az ve öz yazmak ile mümkün olurdu.

dolayısıyla ben bu işsizlik halinin çerçevesini biraz genişletmek isterim ve incel delilere odaklanmadan:
- sevmediğimiz herkesi stalk hali. bu müthiş zaman alan ve tüm kezo bacılarımın içine düştüğü bir girdap.
-sanal bir ortamda ilgi görmek için nickaltı kankacılığı kovalamak. bunu bir insan seçip ona yaparsanız bence çok zaman ayırmanız gerekmez ama "ilgi görme " sevdası daha popülatif* bir duygu olduğu için en az 5 kişi ile haftalık nickaltı mesaisi gerektiriyor anladığım kadarıyla.
- dmde hanım boklamak... bu da zaman alan bir eylem olsa gerek çünkü kendini ispat çabası yüksek hanımlarımızla bu tür konuşmalar uzar. ben insanlara değerli fikirleri için teşekkür edip konuyu kapatırım ki vaktimi insanlarla dalaşmaya ayırabileyim.
-olur olmadık her olaya atlayıp sonra mağdur olmak. inanın bu mevzubahis konuda en az 6 nickaltı tanımı gerektiriyor, dramalarda dikkat ettim. bu işi sessiz kalarak kotarabilen tek insan kekliğim. o salıyor ortaya bi tanım, ortalık 56 oluyor. bunu sürdürmek için fazladan mesai harcaması gerekmiyor. ama başka arkadaşlarda böyle bir tutumlu akılcılık henüz göremedim.

şimdilik işsizlik yöntemleri olarak bunları tespit edebildim. biraz da öz eleştiri. ben mağdur olmak, nickaltı kankacılığı, stalk ve dm mesaisi (boklamak veya fingirdemek amaçlı fark etmeksizin :d) gibi eylemlerden artırdığım süre ile, işte böyle uzun tanımlar yazabiliyorum. yanaklarımdan öpüyorum ve kutluyorum kendimi.

sizlerin de ilgili konuda katkılarınızı bekliyor, gözlerinizden öpüyorum. çünkü bu sözlük hepimizin :d.

artık biraz daha az işsizim. çünkü sözlükte daha az takılıyorum. başardım. yuppii.

iyi kız da çok kafa açıyo..

yaaa çokkomik.

herkes çok işli olduğu ve zeka küpü olduğu için illa bir zeka pırıltısını etrafa göstermek amacı ile birilerine bir bir çamur atmak, algı yönetimi yapmak, kimsenin düşünmediği bir bakış açısını umarsızca ortalığa salmak için yakıştırması.

çok komik değil de nedir a dostlar?

ne istiyorsunuz laaağn ne komiksiniz ne şaka gibisiniz bile demek istemiyorum artık.

bazı durumlarda bazı cümleleri umarsızca hedef gösterme niyeti ile kullanırken bir tık nefeslenip soralım kendimize bence… ya ben böyle ortaya sallayacağım ama bunun karşılığı “sane ne yapraaaaaam” olabilir mi acaba diye, küçük bir ihtimal mesela. eğer kapı buraya açılıyorsa kendi küçük köşenizde zeka pırıltınızı patlatmaya devam edip ihtimali sıfırlayın, biz de ciddiye alalım sizi.

durup dururken uzun da yazmak zorunda kaldım şimdi. sıkılıyorum ne yapim ben de.

bence güzel ve verimli bir işsizlik olabilir. bütün sosyal medya kullanımlarında olduğu gibi sizin ve yakın çevrenizin kullanım alışkanlıkları bunu belirler.

burada küçük bir pencere açmak istiyorum, işsizlik tanımımı anlatmak için. zira, işsizlik maaş aldığınız bir işe sahip olmama hali değildir. son derece iyi işi olan, güzel paralar kazanan, vaktinin çoğunu toplumun belirlediği standartlarda "kaliteli" olarak geçiren biri de işsiz olabilir.

işsizlik bir ruh halidir. yapacak daha iyi bir sürü işi varken, skimsonik bir şeyle vakit harcamak işsizliktir mesela ya da para kazandığı işle ilgili/okuldaki dersleriyle ilgili yapması gereken şeyler varken, sadece keyfi için hiçbir derde derman olmayacak, hiçbir fayda sağlamayacak bir şeyle ilgilenmek de işsizliktir.

ben para kazanan bir işsizim mesela ve bununla gurur duyuyorum. işsizliği kıymetli buluyorum. orijinal işsizlerin bazılarına hayranlık besliyorum. pencereyi burada kapatıyorum.

unuttunuz di mi yukarıda ne yazdığını. bana da öyle oluyor. sonra konuşurken konudan konuya atlıyorum. yazmak bu açıdan güzel bir şey. dönüp, nerede kaldığına bakabiliyorsun. ben şimdi dönüp bakacağım. unuttuysanız siz de dönüp bakın.*

güzel ve verimli olabilir. sizin kullanımlarınız bunu belirler demişim. hala aynı fikirdeyim. burayı birilerine çemkirmek, mutsuzluğunuzu insanları mutsuz ederek gidermek, ucuz trollük yapmak için kullanıyorsanız, burası sizin için vakit geçirmesi kötü bir yerdir. burada vakit geçiren herkesi küçümsersiniz. çünkü, burada gerçekten sirke sürülecek vakit geçirmiyorsunuzdur. güzel kelime şakası yaptım. silke demekten daha iyi bence. neyse, devam edelim.

güzel ve verimli olabilir kısmını açalım. burada, insanlarla olumlu etkileşimler sağlıyorsanız, insanların yazdığı şeyleri okuyorsanız, bildiğiniz şeyleri yazarak paylaşıyorsanız, müzik dinleyip, şarkı paylaşıyorsanız, radyoda geyik çeviriyorsanız, gayet verimli bir işsizlik içerisindesinizdir. dışarıdan baktığın zaman son derece işsiz bir hareket. çünkü, taraflardan herhangi biri, harcadığı emek karşısında herhangi bir şey elde etmiyor. dümdüz işsizlik.

diğer taraftan, bilmediğin bir şey hakkında göz aşinalığı, kulak dolgunluğu elde ediyorsun. farklı fikirdeki insanlarla aynı ortamda bulunuyorsun. ben sözlüklerden popüler kültür üzerine çok şey öğrendim mesela. müzik zevkimin çeşitlenmesine de hatırı sayılır katkısı var. bazen gerizekalılara tahammül etme yeteneğine de katkı sağlıyor.

gördüğünüz gibi kullanım şeklinize göre gayet verimli bir işsizlik olabilir. keşke, herkesin böyle verimli işsizlikleri olsa. işsiz diyenlerin çoğu bunu okumayacak mesela.*

son olarak, bunu ayrı yazmak istiyorum. sonda ne var diye insanlar bakacaktır. zavallı olan sözlük yazarlığı değil, sizsiniz güzel arkadaşım. neden böyle düşündüğümü merak ediyorsanız, yukarıda yazdım. selametle.

baştan, buraya kadar okuyan işsizlere de sevgiler. sizin gibi işsizleri seviyorum.*