bir kadına edilebilecek en büyük beddua

memeniz kopsun emi, rujunuz batsın, etek boyunuz kopsun gibi beddualar olabilir.

fazlası zaruri olur.

o düzeye inmemek lazım. malum kadınlar beddua ettiği zaman mezara kadar yolu var erkeklerin.

kötü kalpliler resmen. uymayalım onlara. seviyesizler, düşüksünüz.. düşük fsdfsdf

kedi yiyen fare seni engelleyesice.

herkeste beni gör ama ulaşama.

şöyle bir şarkı vardı. cinsiyet gözetmeksizin, kafa iyiyken arayıp dinletmelik.

tüm duygularımı bu anlatır

kadın/ erkek fark etmez, beddua etmeyin. sadece rabbinize/ ilahi adalete havale edin. insan beşer ve şaşar. hepimiz, etrafımızda ki her şeyi tamamen görmekten ve bilmekten mahrumuz. size kötü davrandığını düşündüğünüz ya da haksızlık yaptığına inandığınız birinin kendi içinde neler yaşadığını/ nelerle boğuştuğunu ya da neden kaynaklı böyle davrandığını %100 bilemezsiniz. bir şeyi %100 bilmeden veya hakkında emin olmadan beddua etmek bana kalırsa, hoş değildir. bu yüzden ben beddua etmek yerine, rabbime havale ediyorum. kuşkusuz ki; o bizim zihnimizi, kalbimizi, fikrimizi ve en önemlisi niyetimizi biliyor. ondan saklanamayız, yalan söyleyemeyiz, manipule edemeyiz. dolayısıyla, en doğru adalet ondan gelecektir.

ben şu ana kadar canımı yakan insanlara karşı hep bu tavırı aldım. rabbime havale ettim ve izledim. çoğu geri yazdı, yaptıklarının karşılığını aldıklarını gördüm. bazıları helallik istedi, vermedim, bazılarının çok mutsuz olduğunu gördüm ama bir şekilde hep o adalet taşı yerine oturtuldu. bu yüzden beddua iyi değildir, kalpten edilen bir adalet duası, hiroshima gibidir.

sevdiğin erkeğin tedavi edilemez bir erken boşalma problemi olsun*