orijinal adı: 猫を棄てる 父親について語るとき
yazar: haruki murakami
yayım yılı: 2019
yazarın babasının hayat hikayesini ve aralarındaki ilişkiyi kaleme aldığı eseri.
yazar: haruki murakami
yayım yılı: 2019
yazarın babasının hayat hikayesini ve aralarındaki ilişkiyi kaleme aldığı eseri.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "scaremongering" tarafından 03.04.2025 19:28 tarihinde açılmıştır.
1.
tripliydim sözlüğe, kendi açtığım başlıklardaki tanımları siliyordum.
5 kişinin aklı başında olup katkı sağladığı sözlük anasını satayım, sözlüğe katkı diye diye mıymıylanırken neyin şovu anlamadım. böyle böyle iyi yazan herkes gitti. tanık olduk. her neyse. öyle kızmıştım ama sonra dedim ki bunu entelektüel üretime çevireyim.* öyle işlerim var.
(bkz: düşünce özgürlüğü)
bu tanım da öyle bi reaksiyonla çıkmıştı, başlıktaki.
bir haruki murakami anlatısıdır.
muazzam bir kitap, sadece 104 sayfa. gao yan diye bir çizerin illüstrasyonları ile süslenmiş. güzel bir baskı. ve de murakami'nin şu ana dek en sevdiğim eseri garip bir şekilde.
babasına bir güzelleme, belki de yüzleşme.
babasını anlatırken japonya'nın tarihine de ister istemez değiniyor murakami.
keşiş olmak için çıktığı yolda önce asker, sonra şair, sonra da öğretmen olan bir adam murakami'nin babası. berbat bir hayat yaşamış. zırt pırt askere çağrıldığı ve eğitiminin bölündüğü, psikolojisinin mahvedildiği bir hayat.
tam da bu yüzden erkeklerin ama biz askere gidiyoruz isyanını çok destekliyorum.
müthiş travmatik bence bırakın savaşı bir çatışma deneyimi. fikirsel olarak antimilitarist bi kafada olsam da ve de şu günlerde ünili çocuklara yapılanlara accayip kurulsam da, asker & polis ölümlerine inanılmaz üzülürüm ben. b.k yoluna gidiyor gencecik insanlar çok afedersiniz. savaş daha da saçma bir şey, savaş denince aklımı oynatıyorum.
aynı zamanda bir savaş yergisi bu kitap o yüzden.
murakami'nin buradaki üslubu o kadar içten, yalın ve güzel ki beni mestetti.
bir yandan mesafeli, bir yandan içli, ajite bir hal yok. bayılıyorum böyle metinlere ya bayılıyorum.
saydamlaşma pahasına yazmak ancak bir sanatçının cesaret edebileceği bir şey olurdu zaten, somutlaşmak için maymun olunan bir çağda özellikle. kendi varlığını silip babasını ete kemiğe büründürmesine, satır satır hem de, aşık oldum.
uzun süredir beni bu kadar coşturan bir kitap olmamıştı.
anlatı sevenlere tavsiyedir, şiddetle.
5 kişinin aklı başında olup katkı sağladığı sözlük anasını satayım, sözlüğe katkı diye diye mıymıylanırken neyin şovu anlamadım. böyle böyle iyi yazan herkes gitti. tanık olduk. her neyse. öyle kızmıştım ama sonra dedim ki bunu entelektüel üretime çevireyim.* öyle işlerim var.
(bkz: düşünce özgürlüğü)
bu tanım da öyle bi reaksiyonla çıkmıştı, başlıktaki.
bir haruki murakami anlatısıdır.
muazzam bir kitap, sadece 104 sayfa. gao yan diye bir çizerin illüstrasyonları ile süslenmiş. güzel bir baskı. ve de murakami'nin şu ana dek en sevdiğim eseri garip bir şekilde.
babasına bir güzelleme, belki de yüzleşme.
babasını anlatırken japonya'nın tarihine de ister istemez değiniyor murakami.
keşiş olmak için çıktığı yolda önce asker, sonra şair, sonra da öğretmen olan bir adam murakami'nin babası. berbat bir hayat yaşamış. zırt pırt askere çağrıldığı ve eğitiminin bölündüğü, psikolojisinin mahvedildiği bir hayat.
tam da bu yüzden erkeklerin ama biz askere gidiyoruz isyanını çok destekliyorum.
müthiş travmatik bence bırakın savaşı bir çatışma deneyimi. fikirsel olarak antimilitarist bi kafada olsam da ve de şu günlerde ünili çocuklara yapılanlara accayip kurulsam da, asker & polis ölümlerine inanılmaz üzülürüm ben. b.k yoluna gidiyor gencecik insanlar çok afedersiniz. savaş daha da saçma bir şey, savaş denince aklımı oynatıyorum.
aynı zamanda bir savaş yergisi bu kitap o yüzden.
murakami'nin buradaki üslubu o kadar içten, yalın ve güzel ki beni mestetti.
bir yandan mesafeli, bir yandan içli, ajite bir hal yok. bayılıyorum böyle metinlere ya bayılıyorum.
saydamlaşma pahasına yazmak ancak bir sanatçının cesaret edebileceği bir şey olurdu zaten, somutlaşmak için maymun olunan bir çağda özellikle. kendi varlığını silip babasını ete kemiğe büründürmesine, satır satır hem de, aşık oldum.
uzun süredir beni bu kadar coşturan bir kitap olmamıştı.
anlatı sevenlere tavsiyedir, şiddetle.
devamını gör...
