bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama

kesinlikle yanlış anlamalısınız. birisi cümleye böyle başladıysa ya laf sokacaktır ya da size mühim bir olumsuz tespit yapacaktır.

çok acil sevişmem gerekiyor da bana eşlik eder misiniz denilmediği sürece sıkıntı yoktur.

bu cümleden sonra söylenen kesinlikle senin için hayırlı olmaz.

aslında direkt sana söylüyorum ama o kadar iki yüzlüyüm ki böyle kıvırıyorum, demektir.

yanlış anlaşılacak bir takım sözler işitmeden önce duyduğunuz son cümledir.

bu cümleyi kurarak konuya giren bir kişinin yanlış anlaşılacak bir şey söylememe ihtimali, doğu perinçek'in oy oranı kadar bile yoktur.

arkasından kesin yanlış anlaşılacak bir şey söylenir.

yüzünüze bakarak dikine dikine söylüyorsa, laf sokma hazırlığındadır. hafifçe sokularak, kulağınıza gizli devlet sırrı verirmiş gibi söylüyorsa kesin borç istiyordur. iki duruma da hazırlıklı olun.

"knk yanlış anlama ama sen cidden salak o... pu çocuğunun tekisin."

bu söz bana söylendiği zaman, "acaba neresinden doğru anlayabilirim?" diye düşünmedim değil. cidden, empati yapmak için gayret gösterdim.

peki sonra ne mi oldu? tabii ki de bulamadım öyle bir sebep. daldım çocuğa ben de...

bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, üzerime asla vazife olmayan, beni bir gram ilgilendirmeyen bir konuda sana fikrimi söylemek istiyorum. ne dersin? şeklinde kullanılan söz öbeğidir.
hemen örneklendirelim,
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, neden çocuk yapmıyorsun hala, doğursan ya bir tane, bak evleneli oldu baya.
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, geçen hastaydın ya, bebek mi geliyor yoksa?
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, kaynananla aran iyi mi nasıl davranıyor sana?
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, ben azize ile kadir'i çok yakıştırıyorum hep birlikte geziyorlar sence var mıdır aralarında bir şeyler?
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, geçen hande'ye de dedim, elentari ile birlikte doğurun birer çocuk arkadaş olurlar hem diye, sen ne diyorsun?
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, niye annene yakın ev tutmadın, yazık kadın yalnız kaldı.
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, evi arabayı ne kadara aldınız?
bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama, ikinizde çalışıyorsunuz eve 10-11 bin giriyordur şimdi, napıyorsunuz parayı?
gibi devam eder ve gider.

o ama kelimesinden sonra illa yanlış anlayacağınız şeyi söylerler. hiç sekmez.

yanlış anlama derken ağzıma sıçma demek istemektedir şair.

"sakın yanlış anlama kızacaksın bana ama valla rezalet kötü duruyo abi.."

vur hançeri kalbime kalbim kana bulansın ama fazla derine inme çünkü orda sen varsın

her zaman densizlik içermeyen başlangıç. " bunda yanlış anlaşılacak ne var ki" diye cevap almıyorsaniz kendinizi sorgulayın.

şu cümle ile başlayan bir konuşmanın iyi bitmesi ihtimali sıfır. öyle bir giriş yani, laf sokmanın kibarcası.

canını sıkacak bir şey söyleyeceğim. aslında, bunu söyleyecek kadar yakın değiliz ama çenemi de tutamıyorum demektir.

sonraki cümle kişinin ne tür manyak olduğunu anlatan sikimsonik bisey çıkıyor. mümkünse kendinizi buna maruz birakmayin. ilk cümlede durdurun.

ardindan yanlis anlasilcak bi soz soylenen cumle

(bkz: moments before disaster)

ben bunu hakaret olarak algılıyorum hep. algılarım tamamen art niyetli.

ben şimdi sana bir şey anlatacağım ama sen salak olduğun için yanlış anlar ve sinirlenirsin diye önden uyarıyorum seni. tam olarak anladığım bu.

saygısızlık, terbiyesizlik başka bir şey değil.

ne biçim insanlarsınız lan siz.

yanlış anlaşılabilecek bir lafsa söyleme o zaman.