bir süper güç olarak türkiye

ülkemiz bir süper güce evrildiğinden beri gelinen noktaya dair birtakım düşünceler.

"füzelerin ucuna taramalı da takalım" *

siyonizm güdümlü a.b ve a.b.d haçlı ortak pazarı ile rekabet etmek gerekiyor.

sizce bu akıl işi mi? yönetim şeklindeki çarpıklıklardan ötürü içinde etnik sorun yaşayan ve bu durumdan terör ve tefrika çıkmış bir ülke, karşıda da tarihinden, kültüründen ve birbirinden kopmamış bir batı.

biz ancak onlara çalışırız. onların mallarını üretiriz. çünkü onların sattığı fiyata biz üretemiyoruz.

ticaretten, dünya siyasetinden anlayan kişiler bunun böyle olacağını bilirdi ;ama okulda öğrendiği dünya görüşünü kendine rehber edinene ne diyesin?

cahilliktemi ?

süpergüç mü? türkiye, gücü bırak son derece kırılgan bir durumda. etnisite üzerinden ve din üzerinden kutuplara bölünmüş bir halk bir de üstüne kaçak göçmen sorunu var. gelir adaletsizliği ve yoksulluğun tüm halka yayılması da ayrı bir sorun. türkiye saatli bomba gibi. patlarsa süper olur evet.

kof çıkmış 100 yıllık kemalik martavaları. nerde olum bu ülke?

milletin açlıktan kıçını yelbiz ağı bağlamış. yalancı heykeltaparlar.

peki türkiye 'nin bundan haberi var mı? tabii ki öyle olsun isteriz ama süper güç falan değiliz.

bölgesel güç olarak kullanılsa bunu irdelemek mümkün olabilirdi ama küresel güç olmanın ilk kuralı nükleer cephaneliğinizin ve deniz aşırı saldırı kapasitenizin olmasıdır.

nükleer silah sahibi olmakla ilgili olarak kastettiğim ülkenizde bulunması değil size ait olup kullanmakla tehdit edebilecek olmanızdır.

deniz aşırı olan askeri müdahale becerimizi bir kenara bırakalım.

güney sınırımızda askeri operasyon yapabilmek için hava desteğine sahip bile değiliz. aktif hava savunma sistemimiz bildiğim kadarıyla yok.

sayısını tam olarak kimsenin bilmediği otuzun üstünde vatan evladı öldürüldü kimse bir şey diyemedi.

terör örgütü isis askerlerimizi yakarak şehit etti buna tepki vermedik. üst düzey istihbarat görevlileri rehin alındı sonrası nasıl gelişti bilmiyorum bile.

en son olay müttefik amerika insansız hava aracımızı desteklediği terör örgütü üyelerine yapılan operasyonla sırasında kendine tehdit olarak algılayıp sorgusuz sualsiz düşürdüğü halde bunu diplomatik yollarla bile kınayamadık. teknik aksaklık sonucu düştüğü açıklanınca abd çıkıp hayır biz vurduk dedi yine sessiz kaldık.

özetle askeri açıdan silahınız olsa bile bunu kullanmadığınız sürece güç değilsiniz. biz ulusal sınırlarımıza girip vatandaşları şehit eden terör örgütü üyelerine yönelik meşru müdafaa hakkımızı bile kullanamıyoruz.

fırat nehrinin doğusunda operasyon yaparsanız şöyle olur böyle olur şeklinde aba altından sopa gösterilmesine seyirci kalıyoruz.

ben savaş yanlısı değilim. hükümetin askeri operasyonlarla kendi pr'ını yapmasını da hoş karşılamıyorum ancak egemen bir ülke olarak sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı korumak için askeri adımlar atılması gerekiyorsa bu adımların da atılması gerektiğini düşünüyorum.