bir yalana inanmak istemek

bazen öyle güzel geliyor ki yalanlar, biliyorsun yalan ama yine de inanmak istiyorsun.

ama yine de inanmamak daha iyi tabi, yalanlarla yaşayanı gerçeklerle öperler.

mutsuz , umutsuz derbeder bir anda olabilecek bir durum aman diyeyim kanmayın. çünkü gerçeğin okkalı tokadı yerle yeksan eder sizi. unutmadan da ekleyeyim yalanın pembesi, grisi, siyahı olmaz yalan yalandır.

şimdi durduk yere düpedüz enayiliği romantize etmenin manası yok, pembe dizi de çekmiyoruz 21. yüzyıl seviyesinde; o vesile ile, yalan rüzgarı miladından bir esinti diyelim.

inanmak istediğiniz yalanı artık bir gerçek, inancınızı ise yalan kılan durum. bir nevi dönüşlü bir kandırma eylemi (insanın kendini kandırma durumu). farkında olduğunuz yalan yalan değildir.

başkasının söylediği yalanlara inanmak istemek yine kabul edilebilir fakat insanın kendine söylediği yalanlara inanması en çaresizi.

kolay olandır.
insanlar yalanlara çok zekice oldukları için inanmazlar
inanmak kolay olduğu için inanırlar.
sorgulamak yorucudur.

kendi yarattigin illuzyona inanmaktir

özellikle ilişkiler konusunda bu yalana inanmak isteyen insan aynı zamanda yalanı söyleten de oluyor.

mesela ilişkilerde çok klişe yalanlar vardır. vakit gelir ve er kişi o altın soruyu sorar: benden önce kaç kişi oldu? hadi bakalım buyur şimdi. aslında almak istediği tek bir cevap var hepimizin bildiği gibi. o cevapsa şu: aşkım sadece 1 kişi oldu, o da bir kez oldu, çok pişmanım. oh be, çok pişmanmış. er kişimiz rahatlayabilir artık. benimkinden büyük müydü lan acaba? benden daha mı iyiydi? neyse dur düşünme. milan'ın efsane kadrosunu düşün.

bu soruyu sorarken zaten tek bir cevap bekleniyor. geçerli olan tek bir cevap var. bunun dışındaki cevapları kaçımız olgunlukla karşılayabiliriz diyeceğim de bu soru neden var ki? bu soru tam da bir yalana inanmak istemek için var.

şimdi bir başka klişe senaryo. er kişimiz evli ve bir flörtü var. altın sorulardan biri daha geliyor: evlilik nasıl gidiyor/eşinle aran nasıl/eşini seviyor musun? beklenen ve hepimizin bildiği cevap/cevaplar ne? zaten ayrı yatıyoruz/salonda uyuyorum/boşanacağız/x olunca boşanacağız
beklenen cevaplar tam olarak bu. şuna hazır olan var mı gerçekten? evliliğim gayet iyi, sadece macera acıyorum yok tabii ki. bu soru da tam olarak bir yalana inanmak istemek için var.

verdiğim örnekler can sıkıcı olabilir, farkındayım. bunları çok klişe oldukları için seçtim. bir yalana inanmak istemek bazen o yalanı duymak istemek ile başlıyor.