1.
asıl ismi brian williams olan, nba'in gördüğü en değişik adamlardan biri.
1969 doğumlu kendisi. 2.08 m'lik bir dev, en azından normal insanlar için, fakat ligdeki diğer pivotlarla karşılaştırıldığında biraz ufak tefek kalıyor. yine de bu açığı oynama hırsı ile kapatıyor bison ve 1991 seçmelerinde orlando magic tarafından seçiliyor. burada geçirdiği iki sezondan sonra iki sezonluğuna denver nuggets ile anlaşıyor, oradan sonra da bir sezonluğuna los angeles clippers takımına geçiyor. 1997 yılında chicago bulls ile bir şampiyonluk yaşadıktan sonra detroit pistons ile anlaşıyor. fakat ilginç bir şekilde, tam da kendinden bekleneni vermeye başladığı sıralarda, 1999 yılında, tam 30 yaşındayken, basketbolu bıraktığını açıklıyor. aynı yıl, emekli olmadan bir süre önce ismini, kızılderili ve afrika kökenlerine bir saygı gösterisi olarak bison dele olarak değiştirmiş. emekli olduğu yıl detroit pistons'un en yüksek ücret alan oyuncusu ve yıllık kontratının değeri 36 milyon dolar.
dele aslında emekli olmadan önce de egzantirik bir adam. 1989 yılında, lübnan savaşı devam ederken beyrut'a gidiyor mesela. pilotluk belgesine sahip, ayrıca dört kişilik bir de uçağa. sezon dışı dönemlerde bu uçakla dünyayı geziyor. madonna ile bir dönem sevgili olduğuna dair söylentiler var. saksafon çalıyor ve müziğe aşık. pamplona'da boğalarla koşmuş, istanbul'un pazarlarını ziyaret etmiş, kahire çöllerinde develere binmiş... maceracı bir ruh yani. aynı zamanda da yetenekli bir şair.
1999 yılında emekli olduktan sonra, hakuna matata adını verdiği bir katamaran satın alıyor bison dele, ve bununla pasifik okyanusunu gezmeye başlıyor. ağabeyi kevin ve nişanlısı serena'da ona bu gezisinde eşlik etmek üzere yanındalar. 8 temmuz 2002 tarihinde, tahiti'den denize açılıyor hakuna matata. 8 temmuz ise gemidekiler ile son iletişim kurulabilen tarih. 20 temmuz günü kevin gemiyi tahiti'ye geri getiriyor, ancak ondan başka kimse yok ortada. 6 eylül 2002'de kevin'i yakalamak için yapılan operasyonda, kevin'ın, kayıp ağabeyi bison'un imzasını taklid ederek 152 bin amerikan doları değerinde altın almaya çalıştığı ortaya çıkıyor. meksika polisi, kevin'ın tijuana kentinde bir otelde saklandığını ortaya çıkarıyor. yakalanacağını anlayan kevin annesini arayarak ağabeyini öldürmediğini ve hapiste hayatta kalamayacağını söylüyor, sonra da yüksek dozda insülin alarak intihar girişiminde bulunuyor, kısa süre sonra da kaldırıldığı hastanede ölüyor. bu sırada hakuna matata tekrar tahiti açıklarında, isim plakası sökülmüş ve bazı kurşun izleri taşırken bulunuyor.
kevin'ın anlattığına göre; bison önce kız arkadaşı serena'ya vuruyor ve bu hareketinin sonucunda kadın ölüyor. gemideki tek mürettebat bertrand saldo olayı ihbar etmek istiyor ve panikleyen bison onu da öldürüyor. sonunda kevin kendini de öldürmesin diye bison'u vurmak zorunda kalıyor. tabii bunlar büyük ihtimalle tamamen uydurma, çünkü niye olayları açıklamaya çalışmak yerine üç cesedi de denize atmış olduğuna dair herhangi bir açıklama getiremiyor.
polis kevin'ın gemideki üç kişiyi, belki bison'la kavga ettikleri için belki de kardeşinin parasını almak amacıyla vurduğunu ve cesetleri denize attığını öne sürmüş. zaten bison ile kevin'ın günlük hayatlarında sıkça tartıştıkları da bilinen bir durummuş. ne yazık ki olaya şahit olan tek kişi de öldüğü için, teorileri doğrulamak ya da yalanlamak gibi bir şansımız yok...
1969 doğumlu kendisi. 2.08 m'lik bir dev, en azından normal insanlar için, fakat ligdeki diğer pivotlarla karşılaştırıldığında biraz ufak tefek kalıyor. yine de bu açığı oynama hırsı ile kapatıyor bison ve 1991 seçmelerinde orlando magic tarafından seçiliyor. burada geçirdiği iki sezondan sonra iki sezonluğuna denver nuggets ile anlaşıyor, oradan sonra da bir sezonluğuna los angeles clippers takımına geçiyor. 1997 yılında chicago bulls ile bir şampiyonluk yaşadıktan sonra detroit pistons ile anlaşıyor. fakat ilginç bir şekilde, tam da kendinden bekleneni vermeye başladığı sıralarda, 1999 yılında, tam 30 yaşındayken, basketbolu bıraktığını açıklıyor. aynı yıl, emekli olmadan bir süre önce ismini, kızılderili ve afrika kökenlerine bir saygı gösterisi olarak bison dele olarak değiştirmiş. emekli olduğu yıl detroit pistons'un en yüksek ücret alan oyuncusu ve yıllık kontratının değeri 36 milyon dolar.
dele aslında emekli olmadan önce de egzantirik bir adam. 1989 yılında, lübnan savaşı devam ederken beyrut'a gidiyor mesela. pilotluk belgesine sahip, ayrıca dört kişilik bir de uçağa. sezon dışı dönemlerde bu uçakla dünyayı geziyor. madonna ile bir dönem sevgili olduğuna dair söylentiler var. saksafon çalıyor ve müziğe aşık. pamplona'da boğalarla koşmuş, istanbul'un pazarlarını ziyaret etmiş, kahire çöllerinde develere binmiş... maceracı bir ruh yani. aynı zamanda da yetenekli bir şair.
1999 yılında emekli olduktan sonra, hakuna matata adını verdiği bir katamaran satın alıyor bison dele, ve bununla pasifik okyanusunu gezmeye başlıyor. ağabeyi kevin ve nişanlısı serena'da ona bu gezisinde eşlik etmek üzere yanındalar. 8 temmuz 2002 tarihinde, tahiti'den denize açılıyor hakuna matata. 8 temmuz ise gemidekiler ile son iletişim kurulabilen tarih. 20 temmuz günü kevin gemiyi tahiti'ye geri getiriyor, ancak ondan başka kimse yok ortada. 6 eylül 2002'de kevin'i yakalamak için yapılan operasyonda, kevin'ın, kayıp ağabeyi bison'un imzasını taklid ederek 152 bin amerikan doları değerinde altın almaya çalıştığı ortaya çıkıyor. meksika polisi, kevin'ın tijuana kentinde bir otelde saklandığını ortaya çıkarıyor. yakalanacağını anlayan kevin annesini arayarak ağabeyini öldürmediğini ve hapiste hayatta kalamayacağını söylüyor, sonra da yüksek dozda insülin alarak intihar girişiminde bulunuyor, kısa süre sonra da kaldırıldığı hastanede ölüyor. bu sırada hakuna matata tekrar tahiti açıklarında, isim plakası sökülmüş ve bazı kurşun izleri taşırken bulunuyor.
kevin'ın anlattığına göre; bison önce kız arkadaşı serena'ya vuruyor ve bu hareketinin sonucunda kadın ölüyor. gemideki tek mürettebat bertrand saldo olayı ihbar etmek istiyor ve panikleyen bison onu da öldürüyor. sonunda kevin kendini de öldürmesin diye bison'u vurmak zorunda kalıyor. tabii bunlar büyük ihtimalle tamamen uydurma, çünkü niye olayları açıklamaya çalışmak yerine üç cesedi de denize atmış olduğuna dair herhangi bir açıklama getiremiyor.
polis kevin'ın gemideki üç kişiyi, belki bison'la kavga ettikleri için belki de kardeşinin parasını almak amacıyla vurduğunu ve cesetleri denize attığını öne sürmüş. zaten bison ile kevin'ın günlük hayatlarında sıkça tartıştıkları da bilinen bir durummuş. ne yazık ki olaya şahit olan tek kişi de öldüğü için, teorileri doğrulamak ya da yalanlamak gibi bir şansımız yok...
devamını gör...