#ödüllü filmler
2009 yılında izleyici ile buluşan inan temelkuran yönetmenliğinde bir filmdir.
sıradan insanların hayatlarının zamanla nasıl da değiştiği, farklı karakterler üzerinden anlatılmaktadır.
sıradan insanların hayatlarının zamanla nasıl da değiştiği, farklı karakterler üzerinden anlatılmaktadır.
*antalya altın portakal film festivali (2009) - en iyi aktör öner erkan / en iyi kurgu / en iyi film / en iyi yardımcı kadın oyuncu [damla sönmez]
*ankara uçan süpürge uluslararası kadın filmleri festivali (2010) - en iyi kadın oyuncu [damla sönmez]
*sadri alışık tiyatro ve sinema ödülleri (2010) - en umut veren oyuncu [damla sönmez]
*ankara uçan süpürge uluslararası kadın filmleri festivali (2010) - en iyi kadın oyuncu [damla sönmez]
*sadri alışık tiyatro ve sinema ödülleri (2010) - en umut veren oyuncu [damla sönmez]
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "karga" tarafından 14.07.2021 15:54 tarihinde açılmıştır.
1.
inan temelkuran'ın yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını yaptığı 2009 çıkışlı film. filmin oyuncu kadrosunda; erkan öner, kadir çermik, damla sönmez ve erkan bektaş isimleri yer alıyor. aynı yıl düzenlenen altın portakal ödüllerinde; en iyi film, en iyi erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu, kurgu ve jüri özel ödülü dallarında toplam 5 ödül almıştır.
filmde orta/alt kesimden olan her yaştan insanların şahit olduğu birçok olaya yer verilmiş. benim en çok gözüme çarpanlar; meslek lisesi öğrencisi kızların anadolu lisesi öğrencisi olan erkeklere kapak atmaya çalışması, bilardo salonunda katlanan etekler, semt abisi müessesi ve erkekliği(!), semt abisinin zıttı olmasına rağmen üniversite mezunu olup çocukluk kontenjanından hürmet gören feylosof abiler, ailesi ile problem yaşayan kendi güzel-ruhu özel kızlar ve amatör takımlarda bir hayalin peşinde okulu bırakıp sakatlık ile hayatı kayan çocuklar sadece benim gözüme çarpan detaylardı. yaşı benden büyük olan seyirciler daha çok şey yakalamıştır bu filmde. geçmek istemediğim bir başka detay ise, kesinlikle cüzdandaki fotoğraf isteme sahnesiydi. sevdiği kızın fotoğrafını cüzdanında taşıyıp semt abisinin bunu farketmesi ve kızın yanında çocuğu fena bozması muazzam bir sahneydi. bu olayı yaşamış veya şahitlik etmiş insanlar gerilimi o sahnede de tekrardan hissetmiştir kesinlikle.
değinmeden geçemeyeceğim başka bir konu ise erkan öner. muazzam oynamış. mahalledeki potansiyeli ve kendisinden beklentilerin yüksek olduğu, mahallenin temiz yüzlü zıpır çocuğu rolünü yaşamış adeta. fakat hepimizin bildiği üzere bu çocukların kaderi, o yükseklikten yere çakılmaktır. can verdiği hakan karakterinin çırpınmalarını, iki tarafta kalmasını, kırıklıklarını kısacası bütün psikolojisini çok iyi yansıtmış.
filmde orta/alt kesimden olan her yaştan insanların şahit olduğu birçok olaya yer verilmiş. benim en çok gözüme çarpanlar; meslek lisesi öğrencisi kızların anadolu lisesi öğrencisi olan erkeklere kapak atmaya çalışması, bilardo salonunda katlanan etekler, semt abisi müessesi ve erkekliği(!), semt abisinin zıttı olmasına rağmen üniversite mezunu olup çocukluk kontenjanından hürmet gören feylosof abiler, ailesi ile problem yaşayan kendi güzel-ruhu özel kızlar ve amatör takımlarda bir hayalin peşinde okulu bırakıp sakatlık ile hayatı kayan çocuklar sadece benim gözüme çarpan detaylardı. yaşı benden büyük olan seyirciler daha çok şey yakalamıştır bu filmde. geçmek istemediğim bir başka detay ise, kesinlikle cüzdandaki fotoğraf isteme sahnesiydi. sevdiği kızın fotoğrafını cüzdanında taşıyıp semt abisinin bunu farketmesi ve kızın yanında çocuğu fena bozması muazzam bir sahneydi. bu olayı yaşamış veya şahitlik etmiş insanlar gerilimi o sahnede de tekrardan hissetmiştir kesinlikle.
değinmeden geçemeyeceğim başka bir konu ise erkan öner. muazzam oynamış. mahalledeki potansiyeli ve kendisinden beklentilerin yüksek olduğu, mahallenin temiz yüzlü zıpır çocuğu rolünü yaşamış adeta. fakat hepimizin bildiği üzere bu çocukların kaderi, o yükseklikten yere çakılmaktır. can verdiği hakan karakterinin çırpınmalarını, iki tarafta kalmasını, kırıklıklarını kısacası bütün psikolojisini çok iyi yansıtmış.
devamını gör...