1.
turan kurultayı'nda bozkurt işareti yapan bir macar'dır. zaten bilindiği üzere turancılık akımı, macaristan'da ortaya çıkmıştır. hajra turan!..
ilgili link: facebook.com/photo.php?fbid...
ilgili link: facebook.com/photo.php?fbid...
devamını gör...
2.
turancılık ilk finlilerin fennoman hareketine dayandığı ardından macarlar ve bize yayıldığını hesaba katarsak şaşırtıcı değildir. lakin türkçü ideologların turancılık anlayışı farklıdır bizde turan sadece türk dünyasının birliğini kapsar ve fin-eston, macar ve moğolları dışlar.
hatta japonyada hala uyoku dantai'nin minzoku-ha kolu turancılığı savunur.
hatta japonyada hala uyoku dantai'nin minzoku-ha kolu turancılığı savunur.
devamını gör...
3.
mal mısınız yavrum ne turan'ı ne hakkı'sı , turan ismi bir kere türkçe değil,duran demeyin alakası yok.
biri fin'de çıkmış diyor diğeri macarya'da ..
birde fotoğraf koymuş ,maloviç kamili.tiplere bak,bildiğin kazıklı voyvoda'nın torunu zeka 0..
türkçü ideolog dedikleri de kürt ziya , ve onun akıl babası yahudi cahun..
araya bir de caponya turancısı girmiş, ama capon ileri teknoloji deriz bu kollu çıktı, mekanik.
ortada türk yok turanla hakkıyla türk birliği yapacaklar ,yazarken gülmekten öldün.
hitay ,alpin siz evlenin erkek erkeğe,vallahi doğan çocuk homongolos cinsi çıkar.
inanıyorlar da zeus'un düşük zekalı kulları ,ah hah hah haha ha ha ha.
abi ıslıklı götü biz bulduk boyuna ötüyor dünyada eşi yok.
biri fin'de çıkmış diyor diğeri macarya'da ..
birde fotoğraf koymuş ,maloviç kamili.tiplere bak,bildiğin kazıklı voyvoda'nın torunu zeka 0..
türkçü ideolog dedikleri de kürt ziya , ve onun akıl babası yahudi cahun..
araya bir de caponya turancısı girmiş, ama capon ileri teknoloji deriz bu kollu çıktı, mekanik.
ortada türk yok turanla hakkıyla türk birliği yapacaklar ,yazarken gülmekten öldün.
hitay ,alpin siz evlenin erkek erkeğe,vallahi doğan çocuk homongolos cinsi çıkar.
inanıyorlar da zeus'un düşük zekalı kulları ,ah hah hah haha ha ha ha.
abi ıslıklı götü biz bulduk boyuna ötüyor dünyada eşi yok.
devamını gör...
4.
hüso turancılık 1840'lara uzanır. ilk savunanlar da finlilerdir. sebebi de finliler içindeki kimlik arayışıdır. matthias alexander castrén'in finlileri araştırırken ob-ugor, samoyet, yenisey (ket) ve türk dilleriyle fin dilinin aynı dil ailesinden olduğunu ve finlilerin yalnız, izole bir halk olmadığını aksine türkler, moğollar, macarlar vesair içeren daha büyük bir siyasi yapının parçası olduğunu savunmuştur. temel olarak finlilerde de o dönem iki hareket vardır birisi svekoman hareketi diğeri fennoman hareketi, svekomanlar finlilerin isveçlilere bağlı kalması gerektiğini, gündelik hayatta isveçce konuşup ikincil ve alt kimlik olarak finli olmayı savunurken, fennomanlar bu fikre karşı çıkıp finlilerin ayrı bir ulus olarak cermenlerden ziyade diğer turanlılar ile aynı bahtı paylaşmasını savunmuşlardır, aynı zamanda cermenizm kadar slavcılık karşı da tepki olarak finliler tarafından benimsenmiştir. castrén'in dediği gibi:
"fin ulusuna, dünyadan ve evrensel tarihten izole bir şekilde yaşayan, bataklıktan gelen yalnız bir halk olmadığımızı, aksine insanlığın en azından altıda biriyle ilişkili olduğumuzu göstermeye kararlıyım. dilbilgisi yazmak benim ana hedefim değil, ancak dilbilgisi olmadan bu hedefe ulaşılamaz."
castrén, rusların finlilerin daha özgür koşullara doğru tüm gelişmeleri sistematik olarak engellemeye çalıştığı görüşündeydi ve bundan finlerin rusya'ya karşı bir isyan hazırlamaya başlaması gerektiği sonucuna vardı. ona göre, bu olumlu bir uluslararası krizle ilişkilendirilecek ve rus yönetimine karşı genel bir isyan olarak gerçekleştirilecekti; türkler-tatarlardan finlere kadar rus olmayan halklar da buna katılacaktı. onun bu siyasi vizyonu bazı diğer entelektüeller tarafından da paylaşıldı. elias lönnrot ve zachris topelius gibi fennomanlar da bu vizyonu veya yaklaşan büyüklüğe dair daha da cesur bir vizyonu paylaştılar. topelius'un ifade ettiği gibi:
"iki yüz yıl önce, slav kabilesinin kültür tarihinde günümüzde sahip olduğu önemli (ve sürekli büyüyen) konuma erişeceğine çok az kişi inanırdı. peki ya bir gün, neredeyse aynı büyüklükte bir toprak parçasına sahip olan fin kavmi, dünya sahnesinde günümüzde beklenenden daha büyük bir rol oynasaydı ? [...] bugün insanlar slavcılıktan bahsediyor; bir gün pan-fennizm'den veya pan-suomizm'den bahsedebilirler. böyle bir pan-fin topluluğu içinde, fin ulusu kültürel kıdemi nedeniyle lider konumda olmalıdır [...]."
macarlarda turancılık ise macarların asya kökenleri hakkındaki asırlık ve hala yaşayan ulusal geleneğe dayanıyordu . bu gelenek, 13. yüzyılın başlarında ortaçağ kronikleri olan gesta hungarorum (macarların eylemleri) ve gesta hunnorum et hungarorum (hunlar ve macarların eylemleri) ve chronicon pictum gibi korunmuştur. bu gelenek, 18. yüzyılda hem macaristan'da hem de yurtdışında başlayan macar halkının etnogenezi hakkında bilimsel araştırmaların başlangıç noktası olarak hizmet etti. bilimsel bir hareket olarak turancılık, macar tarihi ve kültürü bağlamında asya ve kültürüyle ilgili araştırmalarla ilgileniyordu. siyasi turancılık, macarlar tarafından ülkenin büyük etnik alman ve slav nüfusa sahip olması nedeniyle macaristan devleti ve ulusu için çok tehlikeli görülen slavcılık ve cermenizm'in artan etkisine yanıt olarak 19. yüzyılda doğdu. siyasi turancılık, macarların türkler, moğollar, parsiler ve benzerleri gibi kafkasya, iç ve orta asya halklarıyla ortak atalarının ve kültürel yakınlıklarının önemini vurgulayan ve onlarla daha yakın işbirliği ve siyasi ittifak çağrısında bulunan romantik bir milliyetçi hareketti. bu, paylaşılan çıkarları güvence altına almak ve daha da ileriye taşımak ve almanya, britanya imparatorluğu, fransa ve rusya gibi batılı güçlerin politikalarının oluşturduğu yakın tehditlere karşı koymak için bir araçtı.
japon turancılığı ise macar ve finler aksine bir kimlik arayışından çok japon imparatorluğunun kore, mançurya gibi yerleri işgaline zemin hazırlamak böylece korelileri, mançu-tunguz ve daha ileri seviyede türkler ile macarları da yanına çekebilmek için bir araç olarak kullandı. onun dışında japonlar arasında öyle pek de bir numarası yok günümüzde sadece uyoku dantai'ın (sağcı gruplar manasına gelir) minzoku-ha olarak bilinen grupları arasında yaygındır.
türklerde ise turancılık diğerleri aksine ural-altay halklarının birliği şeklinde algılanmadı genel olarak ziya gökalp ve hüseyin nihal atsız gibi türkçü entelektüel ve ideologlar turancılıktan kasıt olarak sadece türk dünyasının birliğini savundular. özellikle ziya gökalp kültürel olarak oldukça farklı oldukları için moğollar ve macarları kısacası türk olmayanları bu birliğin dışında bıraktı. kısacası türkler arasında turancılık terimi türkçülük için kullanılan alternatif bir terim oldu.
yalnız belirtmek lazım gelir ural-altay teorisi çöktü, ural ve altay dilleri artık ayrı dil aileleri olarak ele alınıyor hatta altay dil ailesinin aslında var olmadığını söyleyen araştırmalar da olduğu gibi altay dilleri hint-avrupa ve afro-asya dil ailelerinden daha eski olduğundan dolayı türk ve moğol lisanları arasındaki farkın bu kadar fazla olduğunu söyleyen araştırmalar da mevcut. günümüzde böyle bir turancılığı savunan da yok sahip çıkan da yok. bahsedilen dönem 1800'ler. sonra hüso gelmiş kendi yazdığına bakmadan bize soruyor mal mısınız diye. trajikomiktir lo.
"fin ulusuna, dünyadan ve evrensel tarihten izole bir şekilde yaşayan, bataklıktan gelen yalnız bir halk olmadığımızı, aksine insanlığın en azından altıda biriyle ilişkili olduğumuzu göstermeye kararlıyım. dilbilgisi yazmak benim ana hedefim değil, ancak dilbilgisi olmadan bu hedefe ulaşılamaz."
castrén, rusların finlilerin daha özgür koşullara doğru tüm gelişmeleri sistematik olarak engellemeye çalıştığı görüşündeydi ve bundan finlerin rusya'ya karşı bir isyan hazırlamaya başlaması gerektiği sonucuna vardı. ona göre, bu olumlu bir uluslararası krizle ilişkilendirilecek ve rus yönetimine karşı genel bir isyan olarak gerçekleştirilecekti; türkler-tatarlardan finlere kadar rus olmayan halklar da buna katılacaktı. onun bu siyasi vizyonu bazı diğer entelektüeller tarafından da paylaşıldı. elias lönnrot ve zachris topelius gibi fennomanlar da bu vizyonu veya yaklaşan büyüklüğe dair daha da cesur bir vizyonu paylaştılar. topelius'un ifade ettiği gibi:
"iki yüz yıl önce, slav kabilesinin kültür tarihinde günümüzde sahip olduğu önemli (ve sürekli büyüyen) konuma erişeceğine çok az kişi inanırdı. peki ya bir gün, neredeyse aynı büyüklükte bir toprak parçasına sahip olan fin kavmi, dünya sahnesinde günümüzde beklenenden daha büyük bir rol oynasaydı ? [...] bugün insanlar slavcılıktan bahsediyor; bir gün pan-fennizm'den veya pan-suomizm'den bahsedebilirler. böyle bir pan-fin topluluğu içinde, fin ulusu kültürel kıdemi nedeniyle lider konumda olmalıdır [...]."
macarlarda turancılık ise macarların asya kökenleri hakkındaki asırlık ve hala yaşayan ulusal geleneğe dayanıyordu . bu gelenek, 13. yüzyılın başlarında ortaçağ kronikleri olan gesta hungarorum (macarların eylemleri) ve gesta hunnorum et hungarorum (hunlar ve macarların eylemleri) ve chronicon pictum gibi korunmuştur. bu gelenek, 18. yüzyılda hem macaristan'da hem de yurtdışında başlayan macar halkının etnogenezi hakkında bilimsel araştırmaların başlangıç noktası olarak hizmet etti. bilimsel bir hareket olarak turancılık, macar tarihi ve kültürü bağlamında asya ve kültürüyle ilgili araştırmalarla ilgileniyordu. siyasi turancılık, macarlar tarafından ülkenin büyük etnik alman ve slav nüfusa sahip olması nedeniyle macaristan devleti ve ulusu için çok tehlikeli görülen slavcılık ve cermenizm'in artan etkisine yanıt olarak 19. yüzyılda doğdu. siyasi turancılık, macarların türkler, moğollar, parsiler ve benzerleri gibi kafkasya, iç ve orta asya halklarıyla ortak atalarının ve kültürel yakınlıklarının önemini vurgulayan ve onlarla daha yakın işbirliği ve siyasi ittifak çağrısında bulunan romantik bir milliyetçi hareketti. bu, paylaşılan çıkarları güvence altına almak ve daha da ileriye taşımak ve almanya, britanya imparatorluğu, fransa ve rusya gibi batılı güçlerin politikalarının oluşturduğu yakın tehditlere karşı koymak için bir araçtı.
japon turancılığı ise macar ve finler aksine bir kimlik arayışından çok japon imparatorluğunun kore, mançurya gibi yerleri işgaline zemin hazırlamak böylece korelileri, mançu-tunguz ve daha ileri seviyede türkler ile macarları da yanına çekebilmek için bir araç olarak kullandı. onun dışında japonlar arasında öyle pek de bir numarası yok günümüzde sadece uyoku dantai'ın (sağcı gruplar manasına gelir) minzoku-ha olarak bilinen grupları arasında yaygındır.
türklerde ise turancılık diğerleri aksine ural-altay halklarının birliği şeklinde algılanmadı genel olarak ziya gökalp ve hüseyin nihal atsız gibi türkçü entelektüel ve ideologlar turancılıktan kasıt olarak sadece türk dünyasının birliğini savundular. özellikle ziya gökalp kültürel olarak oldukça farklı oldukları için moğollar ve macarları kısacası türk olmayanları bu birliğin dışında bıraktı. kısacası türkler arasında turancılık terimi türkçülük için kullanılan alternatif bir terim oldu.
yalnız belirtmek lazım gelir ural-altay teorisi çöktü, ural ve altay dilleri artık ayrı dil aileleri olarak ele alınıyor hatta altay dil ailesinin aslında var olmadığını söyleyen araştırmalar da olduğu gibi altay dilleri hint-avrupa ve afro-asya dil ailelerinden daha eski olduğundan dolayı türk ve moğol lisanları arasındaki farkın bu kadar fazla olduğunu söyleyen araştırmalar da mevcut. günümüzde böyle bir turancılığı savunan da yok sahip çıkan da yok. bahsedilen dönem 1800'ler. sonra hüso gelmiş kendi yazdığına bakmadan bize soruyor mal mısınız diye. trajikomiktir lo.
devamını gör...
5.
hüso barzosu; turancılık, aslında ural-altay halklarının siyasi-kültürel birliği demek olup 19. yüzyıl'da macaristan'da pancermenizme ve panslavizme tepki olarak ortaya çıkmıştır. türkçülük ise tataristan'dan türkiye'ye gelmiştir. turancılık, türkçülüğü de içeren geniş bir kapsamdır yani her türkçü bir turancı'dır fakat her turancı bir türkçü değildir. turancılığı sistemleştiren kişilerden birisi de fin dilbilimci matthias castren'dir. aynı turancılık moğolistan, mançurya, kore ve japonya'da da popülerdir. (bkz: japonya turan derneği)
ziya gökalp ve nihal atsız gibi entelektüel türkçü ideologlar, turancılığın anlamını sadece türk dünyası'nın birliği olarak daraltmışlardır.
hala daha dağda eşşek düzmeye devam mı hewal hüso?
ziya gökalp ve nihal atsız gibi entelektüel türkçü ideologlar, turancılığın anlamını sadece türk dünyası'nın birliği olarak daraltmışlardır.
hala daha dağda eşşek düzmeye devam mı hewal hüso?
devamını gör...
6.
japonya turan derneğini yakuza kurmuş,kumar olayını örtbas için, capon polisi burada sakat olmaz ''dünya capon olsun'' diye uğraşıyorlar ,aman kollayalım diyormuş.
yavrum salak mısın bir capon niye turancı olur ancak mal olursa,japon imparatorluk ordusu mançurya'da katliam yapan bir ordu , mançurya sibirya'dan çıkan ön türklerin ilk ve tek anavataı,bırakırsan anavatanı böyle yok capon'dan turancı yok macar'dan salamcı diye medet umursın.
aptal alpiçıtırı .
bu arada kafamı ütüleme 5 dakika ara verdim gladyatör -2 filmini izliyorum, hadi naş.
yavrum salak mısın bir capon niye turancı olur ancak mal olursa,japon imparatorluk ordusu mançurya'da katliam yapan bir ordu , mançurya sibirya'dan çıkan ön türklerin ilk ve tek anavataı,bırakırsan anavatanı böyle yok capon'dan turancı yok macar'dan salamcı diye medet umursın.
aptal alpiçıtırı .
bu arada kafamı ütüleme 5 dakika ara verdim gladyatör -2 filmini izliyorum, hadi naş.
devamını gör...
7.
ulan xoxocu hüso; japonya'daki turan derneği, 1921'de kuruldu. yine aynı şekilde 1. dünya savaşı ile ikinci dünya savaşı arasındaki o yirmi yıllık süreçte macaristan; türkiye, estonya, japonya ve bulgaristan ile dostluk antlaşması imzaladı. 1 haziran 1924'te, macar-japon kültürel ilişkilerini ve değişimlerini güçlendirmek amacıyla özel kişiler tarafından magyar-nippon társaság(macar nippon derneği) kuruldu. 1932-1945 yılları arasındaki japon imparatorluğu'nun mançukuo devleti diye kukla devletini de görmezden geliyorsun.
aptal olan da kafa ütüleyen de sensin embesil hewal çünkü tarihi gerçekleri görmezden geliyorsun.
aptal olan da kafa ütüleyen de sensin embesil hewal çünkü tarihi gerçekleri görmezden geliyorsun.
devamını gör...