1.
yönetmen koltuğunda david lean bulunan, 1945 yılında birleşik krallık'ta vizyona girmiş, izlerken birçok kısmıyla beni etkilemiş bu filmden sizlere bahsetmem gerektiğini düşünüyorum...
konusuyla başlayalım. evli, 2 minik evladı olan bir hanım ablamız var. bu ablamızın eşi çok nazik bir adam. onun çoğu zaman yanında olan birisi... her kısmıyla mutlu olduğunu düşündüğü bir hayatı var...
bir gün bir tren istasyonundayken gözüne bir taş parçası çarpıyor ablamızın ve gözü acırken kendisine yakışıklı bir doktor ağabeyimiz yardımcı oluyor... sonrası mı? tanışıyorlar ve güzel vakit geçirmeye başlıyorlar, sinemaya gidiyorlar, dolaşıyorlar... tüm bunları yaparken aslında eşinin kendisini ne kadar ihmal ettiğini, ne kadar dinlemediğini, nazik görüntüsünün altında korkunç bir umursamazlık olduğunu fark ediyor ablamız ve kendisini tutamayıp doktor ağabeye aşık oluyor... tabii, doktorun da şartları ne yazık ki eşit, o da evli ve çoluğu çocuğu var...
bu film aslında bir kadının toplumdaki yerini çok iyi anlatan bir film... korkuları, çekinceleri, insanlar ne der tarzı bir bakış açısı ve ne yazık ki ataerkil düzenin korkusuyla yüzleşmesi gibi...
oyunculuklar çok hoş, çok güzeldi benim için. birçok kısmıyla beni aldı, götürdü.
dahası da var, film bana istediğim hiçbir şeyi vermedi. klişe olur diyeceğim hiçbir şey yoktu ve bunu taa o dönemde yapabilmiş bir film.
hoştu, izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
konusuyla başlayalım. evli, 2 minik evladı olan bir hanım ablamız var. bu ablamızın eşi çok nazik bir adam. onun çoğu zaman yanında olan birisi... her kısmıyla mutlu olduğunu düşündüğü bir hayatı var...
bir gün bir tren istasyonundayken gözüne bir taş parçası çarpıyor ablamızın ve gözü acırken kendisine yakışıklı bir doktor ağabeyimiz yardımcı oluyor... sonrası mı? tanışıyorlar ve güzel vakit geçirmeye başlıyorlar, sinemaya gidiyorlar, dolaşıyorlar... tüm bunları yaparken aslında eşinin kendisini ne kadar ihmal ettiğini, ne kadar dinlemediğini, nazik görüntüsünün altında korkunç bir umursamazlık olduğunu fark ediyor ablamız ve kendisini tutamayıp doktor ağabeye aşık oluyor... tabii, doktorun da şartları ne yazık ki eşit, o da evli ve çoluğu çocuğu var...
bu film aslında bir kadının toplumdaki yerini çok iyi anlatan bir film... korkuları, çekinceleri, insanlar ne der tarzı bir bakış açısı ve ne yazık ki ataerkil düzenin korkusuyla yüzleşmesi gibi...
oyunculuklar çok hoş, çok güzeldi benim için. birçok kısmıyla beni aldı, götürdü.
dahası da var, film bana istediğim hiçbir şeyi vermedi. klişe olur diyeceğim hiçbir şey yoktu ve bunu taa o dönemde yapabilmiş bir film.
hoştu, izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...