bulgaristan vs türkiye

biri avrupa'nın eski yolsuzluk başkenti, diğeri malumunuz. günümüz şartlarında böyle bir kıyaslama yapmanın ülke olarak neredeydik, nereye geldik, nereye gidiyoruzu görmemiz için makul bir kıyaslama olduğunu düşünüyorum. bu kıyaslama sosyokültürel, ekonomik, adalet, özgürlük anlamında olabilir.

bu kıyasa sosyal adalet konusundan başlayalım. bulgarlar genel olarak çingeneleri sevmezler, onlara karşı ırkçılık önde genelde. fakat avrupa birliğinin destek projeleri ile fırsat eşitliği sağlamak amacıyla çingenelere eğitim, gıda gibi yardımlar ve altyapı çalışmaları yapılmakta.

türkiye'de ise kürtlere karşı ırkçılık önde genelde. bu konuya dair devlet destekli bir çalışma yok, siyasi arkadaşlık kurulduğu yıllarda doğuda göz yumulan işler oldu, şimdi de siyasi rakip olduğu için doğuda kayyumla seçilen başkanlıkların düşürülmesi söz konusu. kısacası "seçilmişleri atanmışlara yedir-dirler".

adalet bakımından bakacaksak bulgaristan tarafına hakim değilim ama türkiye'de cinayet, tecavüz suçundan tutuksuz yargılanabiliyorsunuz. ama bu gibi sıkıntılı gündemler varken bazı mühim yöneticilerin tek derdi kendilerine küfredenleri içeri attırmaya çalışmak olabiliyor.

7 milyonluk ülke ile 81 milyon nüfuslu ülkeyi karşılaştıran yazar beyanı şaka gibi resmen.

okullarda seçmeli ders olarak kürtçe ders verilmesi halk eğitim merkezlerinde kürtçe ders verilmesi gibi devletin desteklediği birçok proje var.
türkiye'de ırkçılık daha fazla demiş naim süleymanoğlunun neden türkiye'ye geldiğini bilmeyen yazar.

naim süleymanoğlu bulgaristan'dan kaçtı zira türklerin soyadlarına bulgarca ekler konuluyor, türk kültürü kısıtlanıyor, türkçe üzerinde müthiş bir baskı uygulanıyordu, türkçe bölge adları bulgarca ile değiştiriliyordu. bilmem belki bir yerlerden tanıdık gelmiştir. okullarda kürtçe ders verilmesi, halk eğitim merkezlerinde kürtçe ders verilmesi devletin desteklediği projeler değil mecbur kaldığı projelerdir. kürtçenin eğitim dili haline gelmesi ise hala gerçekleşmemiş bir istektir.

1990 model komünist bulgaristan ile günümüzü karıştırmayıp günümüz bulgaristan'ınını günümüz türkiyesi ile kıyaslarsanız tarafsızlık bakımından sizin için daha kolay olur. 90'larda da tr daha iyi bir yerdi ama sonuç ortada. bu kıyasımı sadece ırk bazında bırakıp kısır bir döngüye girmeyiniz. her kulvarda düşünürseniz daha tatmin edici olur. örneğin burada yaşarken can ve mal güvenliğinizin devlet tarafından güvence altında olduğuna inanıyor musunuz? bir sıkıntı yaşadığınızda adaletin işleyeceğine güveniyor musunuz?

internet hızında bulgaristanın aldığı versustur. hiç unutmam bir gün kuzeni ziyarete gittim sene 2014, yemek yemeden önce film indirmek istedi. film 3 boyutluydu o nedenle 30gb civarındaydı. yarın izleyeceğiz herhalde heheh derken yemekten sonrası için seçtiğini söyledi. güldüm.

yemekten sonra izledik arkadaşlar. bulgaristanın üç güzel yanından biri budur. bir diğeri kayak merkezlerinin güzelliği ve zirvede sıcak şarap içmenin cüzdanı boşaltmaması. diğeri de bastırılmış cinselliğin olmaması. bulgaristanın da bulgarların da başka sevilecek hiçbir yanı yok.

versusun kazananı bulgaristandır.

refah seviyesi dediğimiz şey tek başına bir kritere bağlı değildir. bulgaristan da euro kullanılıyor kur farkından dolayı türkiyeden daha iyi ekonomileri var demek yanlıştır. yunanistan da euro kullanır ama türkiye ile kıyaslandığında ekonomi namına elle tutulur bir durumu yoktur. demek ki euro değil tek sebep.

bir ülkede devlet vatandaşları için ürettiği politikalarla onları korur ve yönlendirir. özellikle pandemi dönemi gibi zor zamanlarda bu önlemler hayati önem arz eder. türkiyede ki büyük şirketler bir biri ardına konkordato ilan ederken bulgaristan da böyle bir durum oluşmuyorsa bu oradaki devletin özel sektörü koruduğunu, yaptığı yasal düzenlemeler ile belirli güvenceler sunduğunun göstergesidir.

sosyo kültürel olarak baktığımızda ise herhangi bir gün haberleri izlediğinizde iki ülkede hangi ülke vatandaşlarının suça daha yatkın, hangi ülkenin yasalarının daha caydırıcı olduğu aşikardır.

uluslararası ölçekte yapılan eğitim araştırmalarında da bulgaristan gençleri bizim gençlerden öndedir.


demem o ki dev aynasıyla değil, rasyonel veriler ışığında kıyaslarsanız türkiyeyi sorunlarını görmeniz ve onlar için mücadele etmeniz daha kolay olur. öbür türlü sorunsuz görmek felakete sürükler sizi de ülkeyi de adım adım.

güvenlik açısından mı dersin, eskiden kalma korkular mı dersin, şöyle bir durum var:
iki ülke arasındaki sınırın bir kısmını karadenize dökülen rezve deresi belirler. yeni adı mutlu dere.
derenin hem güneyinde (türkiye) hem kuzeyinde (bulgaristan) küçük plajlar varır.
bulgarlar kendi topraklarında keyif yaparken türkler askeri bölge olduğu için izin almadan bölgeye çok yaklaşamazlar.

sınır ticaretini kıyaslarsak:
kapıkule, hamzabeyli (edirne) ve dereköy (kırklareli) sınır kapılarından gelen bulgarlar çılgın alışverişler yaparken, (özellikle edirne'de)
bizimkiler ipsala'dan yunanistan'a geçiyor, sonra kafasına göre kapıkule veya dereköy'den geri dönerken viski ve rakı alıyor.
hatta becerebilenler kurbanlık koçlarını bile bulgaristan'dan alıyor.

adamlar, edirne'de nerede, hangi gün pazar kurulduğunu senden benden iyi biliyor

isviçre alır. !

o değil de, yıl olmuş 2024 neyse konuşmayayım şimdi. incinirler.