1.
kızılderili flütü konusunda dünyada bir numara olarak gösterilen müzisyen. yememiş, içmemiş bunun yerine sedir ağacından yapılmış olan kızılderili flütünü yalayıp yutmuştur. çokları nakai'nin müzik hayatına ''kızılderili flütü'' çalarak başladığını düşünür lakin bu büyük bir yanılgıdır. bu yanılgıya düşenlere elbette kızmıyoruz, onları kınamıyoruz hatta onlara hak veriyoruz. *
zira adama bakıyorsunuz; geleneksel giysilerini üzerine geçirmiş, elinde kızılderili flütü var. native american müziği icra ediyor, artı navajo / ute melezi. hal böyle olunca geleneksel müzik tarzı ile yoğrulduğunu ve işe temelden koyulduğunu düşünüyorsunuz. oysa hikayesi bambaşka...
arizona üniversitesinde trompet ve müzik teorisi eğitimleri alıyor. sonrasında gidiyor donanmaya katılıyor. yani aklında kızılderili müziği yapmak gibi bir fikir yok. hatta köklerinden biraz uzaklaşmış. ona köklerini hatırlatan ne yazık ki bir trafik kazası oluyor. aslında iyi oluyor. tabi iyi olan trafik kazası geçirmesi değil, kazanın köklerini hatırlamasına vesile olması. * bu kaza sonrasında donanmadan ayrılmak zorunda kalıyor ve o da ne? kendisine bir kızılderili flütü hediye ediliyor. nakai için bu flüt bir dönüm noktası oluyor. ataları gibi rüzgara karşı at süremeyen nakai, bu flütle birlikte ruhunun derinliklerinde kalmış olan geçmişe özlemini bütün gücüyle mahmuzlayarak, dört nala koşmaya başlıyor. çok da iyi yapıyor. bu sayede biz de onun ruhumuzu dinlendiren ezgilerine kavuşmuş oluyoruz.
nakai'nin canyon trilogy ve earth spirit albümleri golden records ödülüne layık görüldü. sonrasında canyon trilogy albümü 1 milyon satışı da aşınca platinium records ödülünü de aldı. başlarda katıksız bir kızılderili müziği icracısıyken sonrasında tanınması ve dünya genelinde ciddi bir dinleyici kitlesine ulaşması, müziğini çeşitli kültürlerin müzikleri ile harmanlamaya başlamasına neden oldu. her koşulda dinlenesi bir adamdır.
şuraya en sevdiğim ezgisini bırakayım.
zira adama bakıyorsunuz; geleneksel giysilerini üzerine geçirmiş, elinde kızılderili flütü var. native american müziği icra ediyor, artı navajo / ute melezi. hal böyle olunca geleneksel müzik tarzı ile yoğrulduğunu ve işe temelden koyulduğunu düşünüyorsunuz. oysa hikayesi bambaşka...
arizona üniversitesinde trompet ve müzik teorisi eğitimleri alıyor. sonrasında gidiyor donanmaya katılıyor. yani aklında kızılderili müziği yapmak gibi bir fikir yok. hatta köklerinden biraz uzaklaşmış. ona köklerini hatırlatan ne yazık ki bir trafik kazası oluyor. aslında iyi oluyor. tabi iyi olan trafik kazası geçirmesi değil, kazanın köklerini hatırlamasına vesile olması. * bu kaza sonrasında donanmadan ayrılmak zorunda kalıyor ve o da ne? kendisine bir kızılderili flütü hediye ediliyor. nakai için bu flüt bir dönüm noktası oluyor. ataları gibi rüzgara karşı at süremeyen nakai, bu flütle birlikte ruhunun derinliklerinde kalmış olan geçmişe özlemini bütün gücüyle mahmuzlayarak, dört nala koşmaya başlıyor. çok da iyi yapıyor. bu sayede biz de onun ruhumuzu dinlendiren ezgilerine kavuşmuş oluyoruz.
nakai'nin canyon trilogy ve earth spirit albümleri golden records ödülüne layık görüldü. sonrasında canyon trilogy albümü 1 milyon satışı da aşınca platinium records ödülünü de aldı. başlarda katıksız bir kızılderili müziği icracısıyken sonrasında tanınması ve dünya genelinde ciddi bir dinleyici kitlesine ulaşması, müziğini çeşitli kültürlerin müzikleri ile harmanlamaya başlamasına neden oldu. her koşulda dinlenesi bir adamdır.
şuraya en sevdiğim ezgisini bırakayım.
devamını gör...