chp'nin doğuda çiftçiye bedava elektrik vaadi

kaynak
kemal kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada 6 ilde çiftçiye elektriği bedava vereceğini açıklamış.

açıklama şu şekilde;

saçma ve mesnetten yoksun popülist bir söylemden ötesi değil. yapamayacağını kendisi de biliyor ama akp gibi halkın cehaletine güvenmeye başladı herhalde. chp'nin ekonomi şefi faik öztrak bu konuları iyi bilmesine rağmen uyarmamış. bedava verilemez ama kalkınmada öncelikli yörelerde sübvanse edilebilir. bu eylem ise bölgesel öncelik olarak yapılır ki hali hazırda bu uygulama zaten var ve işlevsiz. çünkü enerji sektörü özelleşmiş vaziyette. bunu yapması için enerji dağıtım sektörünü yeniden kamulaştırması lazım. boş ve hamaset dolu bilindik sağ siyaset çukuru. bu toplara girmese iyi olurdu.

adam doğudakilerin fatura ödemediğini de bilmiyo herifin en büyük vaadi hiçbi şey vadetmemesi işte bu aradığımız kuvayi milliye ruhu kemal dedem benim.

lan onlar zaten kaçak kullanıyor aloooo? senin şunu çözmen lazım "ben(peacekeeper olarak vatandaşı temsilen yani) neden kaçak kullanım bedeli ödüyorum?".

adam diyor ki çiftçiye bedava elektrik vereceğim, çiftçinin yatak odasına değil. üretimi kolaylaştırmak ve teşvik için verecek. devletin görevi evlerde kullanılan kaçak elektriği çözmek olsun.
hepinizin içini rahatlatacak bir bilgi: elektrik dağıtım şirketleri özelleştirildi. güneydoğuda kullanılan kaçak elektriğin bedelini, o bölgede yaşayan ve fatura ödeyenler veriyor. size giren bir kullanım bedeli yok, şimdi derin bir nefes alın.
akp’nin tarım politikalarını bilmeden hebelehübele konuşmayın. allah’ın belası kılışları da bana savundurtmayın.
bizim başımıza ne geldiyse (bkz: soylu) tarzı kör milliyetçilikten ve “ömö gönöydöğödökölör fötörö ödömöyör” zihniyetinden geldi.

tarıma gidecekse versin. vergi indiriminden farkı yok ve daha hayırlı. bu ülkenin tarım ve hayvancılığının bu tip radikal atılımlarla canlandırılması gerek.

yeter ki denetimi düzgün yapılsın.

iç anadolu ve batıdaki çiftçiler enayi zaten dimi ? doğulu çiftçiler zarar etti ama diger çiftçiler bolluk bereket içinde dimi ?

cidden bunların kafasında birkaç tahta eksik. %10'luk kürt oyu uğruna bütün seçmenini aptal yerine koyuyor bu adam.

arkadaş şu boomerlardan kurtaramadık siyaseti lan bu ne?

yıl 2022 alooo? elektriği ucuza veririm dese anlarım da neden bedava lan? çiftçinin ana gider kalemi elektrik mi? gübresi var, mazotu var, tohumu var var oğlu var. elektrik önemli eyvallahta çiftçiye değil sanayii ciye bedava vermen gereken şeyi niye çiftçiye veriyorsun?

doğuda fatura ödeyen bu kadar azken kimin parası ile ödeyecek acaba?

izmirin köylerine versinler önce belediye katkı paylarından haberleri yokmuş gibi

boş vaattir.

bizim insanımız bedava diye bir şeyin olmadığını ne zaman anlayacak dedirtir.

popülizmdir. tiksinç.

bütün çiftçilerimize bedava deseydi bari.

çiftçi mi kaldı.

(bkz: kılıçdaroğlu'nun fantastik seçim vaatleri)

çiftçiye elektrik bedava olacak-mış. birkaç tecrübeli ziraat mühendisiyle görüşseniz çiftçilerin nasıl hırsız olduklarını anlarsınız. köye besi işletmesi kurarlar depodan balya balya saman çalar bunlar. şirketin tarlasını sür diye traktör verilir depodan mazotu çalarlar. çiftçi dediğin adamın kafası böyle çalışır. insan hakları, demokrasi, eşitlik dediğin şeyler taşrada sökmez. o yüzden eminönü'nde bir etkinlikte halka, baklava ikram edilecek iken şu görüntü ortaya çıkar:


neyse işin ekonomik boyutuna bakalım. ekonomide bir kural vardır. aynı kalitede iki emtiadan biri bedava/ucuz ise onun ücretini biri sübvanse ediyordur. yani 'mazot 1 lira olacak' demek mealen şudur:
mart 2022'de motorin litre fiyatı 22.90 tl iken bunu 3 milyon tarım işletmesine 1 tl'den satıyorsanız

3 000 000 x 1.00 tl = 3.000.000 tl
3 000 000 x 22.90 tl = 68.700.000 tl
yekün = eksi 65 milyon 700 bin türk lirası

yani 1 litre motorin başına eksi 65 milyon 700 bin türk lirası kamu harcaması demek. bu kamu harcaması nasıl finanse edilecek? hazine faizli kağıt (tahvil ve bono) basacak. peki bu kağıtları kim alacak? türkiye'nin cds puanı bu kadar düşük iken kim alacak?
bişey söyliyim mi kılıçdaroğlu ssk'yı batırdı yalanı sonunda gerçek olabilir. çünkü başbakan tansu çiller 'in yaptığı tam olarak buydu. tansu çiller kamu dış borç ödemelerinin çoğunun faiz ödemesi olduğunu tespit etti. faize savaş açtı. politika faizini emirle düşürdü. tıpkı şimdi tayyip erdoğan'ın yaptığı gibi. ancak kamu harcamaları için finansman lazımdı. hazinenin görevi budur. bankalar bu işin enflasyonu patlatacağını anladıklarında ellerindeki nakitlerle döviz pozisyonuna geçti. bu kadar döviz alımı karşısında döviz kuru patlayacaktır. merkez bankası bunu önlemek için tansu çiller'in emriyle doviz rezervi sattı.

oysa doğrusu nedir? [not: ben ekonomist değilim okuduklarımdan anladıklarımı yazıyorum]

> kamu harcamalarında tasarruf planı ve ilgili projelere destek (örneğin kağıt kullanımının azaltılmasında yenilikçi bir dökümantasyon yazılımı projesi gibi)
> politika faizi artırımı
> vergilerin düşürülmesi
> keynes modeli istihdam
> küçük işletmelere kalkınma desteği
> katma değerli ihracat payının artırılması
> turizm potansiyeli olan yerleşkelerin değerlendirilmesi
> taşralara sosyal donatıların inşası
> tersine göç politikası

peki şu anki hükümet napıyor?

> emirle faiz indirimi (bkz: nas kapital)
> oligarkların kara parasını aklama
> off-shore şirketler üzerinden hayali ihracat
> uyuşturucu kaçakçılığı
> yandaşlara devletin mali kaynaklarını aktarma