chp'nin hatay adayı olarak lütfü savaş'ı açıklaması

chp 2024 yerel seçimlerinde hatay belediye başkanı olarak yeniden lütfü savaşı aday göstermiş. 2023 şubat depreminden sonra, yerel halkın tekrar başkan olarak görmek istemediği bir kişiyi aday olarak açıklamak ise büyük bir hata olarak görünüyor. tepkiler büyük.

kaynak: www.haberler.com/politika/c...

2009'dan beri belediye başkanı olan* bir eski akpli'nin** tekrar aday yapılmasıdır. chp bildiğin hataylılar'a 'yok, siz tam ölememişsiniz; hayatınız tam mahvolmamış. bir tur daha mahvolsun.' demeye getiriyor. doğal bir şekilde bedeli ağır olacaktır, kendi kendilerine belediyeyi akp'ye itiyorlar**.
*

akp , istanbul'da kurum'u aday gösterebiliyor ise bu da normal karşılanmalı bence.
sonuçta partilerin kendi tasarrufu.

oy verip vermemek , seçmene kalmış.

depremde hatay'da yaklaşık 2 ay bulunmuş biri olarak lütfü savaş ve ekibini sevmem.
lakin depremin sorumlusu sanki lütfü savaş gibi olayı lanse edenlere de katılmam.

4708 sayılı yapı denetim kanunları ve diğer kanunlar ortadayken, deprem kuşağında yerle bir olan binaları denetlemek kimin göreviydi lütfü savaş'ın mı? hükümetin mi?

inşaata uygun olmayan yerleri imara açtırıp inşaat iznini veren, yıkılan devlet hastaneleri, hükümet binaları hakkında depreme dayanaksız tutanakları varken bunlara müdahalede bulunmayan kim?
kah imar affı kah imar barışı çıkarıp usulsüz binalara para karşılığı yol veren kim kardeşim.

deprem riskine dikkat çekip her an her şey olabilir diye uzmanlar barım barım bağrınırken, ''göklerden gelen bir karar var, kaderimiz'' deyip usulsüzlüklere göz yumanlar kimler?

kızılay'ı işlevsiz hale getirip, afad gibi stratejik bir kurumun başına bu işlerden anlamayan liyakatsiz bir insanı, bir imamı getirip başkan yapan lütfü savaş mı?
99 yılından bugüne değin milletin aldığı her kalemden kesilen deprem vergilerini lütfi savaş mı amacına uygun kullanmadı?

depremin ilk saatlerinde afad'ın ''bölgede kontrolü elimize aldık açıklaması'' diyanetin rahmani olarak ''evi hasar görenler camilere girebilir'' çağrısı ve o camilerden birinin 2'inci depremde çökmesi sonucunda oluşan can kayıplarından lütfü savaş mı sorumlu?
göçük altında kurtarılmayı bekleyen, dışarından gelebilecek her sese kulak kabartmış umutla direnen insanlara, cami hoparlörlerden moral vermek yerine, tüm camilerden sela okunması talimatını verip, göçük altında yaşam savaşı verenleri korku ve paniğe sevk eden lütfü bey mi?

binlerce vatandaşın cansız bedenleri bir fatiha dahi okunmadan, kepçe ile açılan devasa çukurlara kefensiz gömülürken bu duruma seyirci kalan kim?
kim kardeşim gelinlik yerine kefen giyen kızlarımızın, günahsız çocuklarımızın, kızının cansız bedenine sarılmış babaların, annesine sarılarak can veren günahsızların, yaşanan tüm karmaşanın suçlusu?

evet haklısınız...
sen farklıyım diyorsan, depremde belediye binan zarar görmeyecek.
farklıyım diyorsan, ekiplerin depremde can kaybına uğramayacak.
sen farklıyım diyorsan, ekiplerinle sahada olacaksın, kendi canının derdine düşmüş olmayacaksın.
geleceği öngörüp önlem alacaksın.
bunları yapma, belediye binan yerle bir olsun, sonra seni tekrar aday göstersinler.

öncelikle vasat, başarısız bir yöneticinin alternatifini bulamayan chp'nin yeni gözdeleri ali mahir başarır, gökan zeybek'e ve emeği geçenlere yazıklar olsun.
sonrası ise istanbul için sırada bekliyoruz. hele başarılı ilçe belediye başkanları tekrar aday gösterilmesin bakın bakalım ne oluyor.

turkiye seçimlerini halen ciddiye alan "türkiyeli" arkadaşların olması gözlerimi yaşarttı.
(bkz: kalbim çıt gözyaşım pıt)

chp küçük akp'dir. şaşırtmadı. mesela murat kurum da imar affının sorumlularından. o da akp tarafından istanbul'a aday gösterildi. keşke madalya da taksaydık arkadaşlara.iki parti'nin de her halükarda oy verecek bir kitleleri olduğu için sıkıntı yok. oyna devam.
lütfü savaş'ın depremde yıkılan rönesans rezidans için şöyle bir açıklaması varı

antalya'da da muhittin böcek'i yeniden aday gösteriyor ya da gösterecek. antalya'yı kaybetti sayın. ben zaten chp'ye oy vermem de kemik chp'liler bile vermeyecek. aynı şey ilçe belediyeleri için de geçerli. chp a.ş. ortaklarını paylarını ödeyip şirketten ayıramıyor.

üstüne milletin acısı varken saçma sapan konuşması ayrı bir tiksinti oluşturmuştur. o yüzden ekside başlayacak.
ki burası türk'ten çok suriyeli kaynıyor. tamam önceden de kaynıyordu da depremden sonraki haliyle asıl kaynamayı gördük.
okuldaki türk öğrenci sayısıyla gündeme gelindi ama fotoğraf okuldan daha büyük. merkez kalmadı ama merkeze yakın ilçelerdeki/mahallelerdeki konteyner kentlerde veya konteyner çarşıda vs. ya çok suriyeli var ya da türk yok.
daha annemler bugün çarşıya gitti ve geldiklerinde söyledikleri söz "çarşıda türk yok, hepsi suriyeliydi, bu ne böyle?"
ben de "türk'te para mı var sanki, bizimkiler çalışıyor ama onlar harcıyor veya daha çok harcıyor." gibi laf etmiştim. bir de bakınca onlar da depremzede, bizimkiler de ama nasıl hep onlar çarşıda?
bir haberden daha bahsedeyim; deprem zamanında suriyelere öncelik verilmiş diye duymuştuk (onların çoğunluklu olduğu bölgelere gidildiği hakkında yani.) . ve depremde gelişmiş illere (yanlış hatırlamıyorsam ankara idi) bunları alırken gazeteci "deprem oldu, ne yapacaksınız, geri dönecek misiniz?" gibisinden bir şeyler sorarken onlardan 1 yıllık kira alınmayacağı ve işini kaybetmesi nedeniyle iş sağlayacaklarını ya da direkt hazır olduğunu söylemişti. normale bakınca da kira yardımı yapıyor, 1 yıllık kira ödenmesini karşılamıyor. başka bariz farklarda vardı yine bizim altta bırakıldığımız.
bir de o zamanlardan sonra babamların bu şaşkınlığı aşırılığın aşırılığını gösteriyor.
kötü imajı dışında halkın daha çok suriyeli olması da önemli bir detay.
cb seçiminden sonra öyle bir tiksinti duyuyorum ki artık. seçimler sinirimi bozuyor. seçiyorsun, seçecek kriterde doğru düzgün parti yok. seçiyorsun ama bazen de en seçmemen gerektiğini seçiyorsun. bir şeyler için emek harcıyorsun ama önemi olmuyor. ne boktan ya...

skandaldır.
ismail saymaz ile yaptığı röportajda özgür özel bey "başka alternatif bir aday bulamadık" diye bir zırvada bulunmuş.
ulan sen chpsin 100 yıllık partisin, ne diyorsun?

bazen chp'yi akp'nin fonladığını düşünüyorum. bu olay da bu düşüncemi destekleyen olaylardan.

kırmızı akp, sarı muhalefet y-chpnin şaşırtmayan rezaletlerinden birisidir. bu lütfü savaş denilen hırbo, 6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi'nden etkilenen çevre illerden birisi olan hataydaki depremde yıkılan rönesans rezidans için "orası, bizim eski mimarlar odası başkanımızın yapmış olduğu bina" ve "bu arkadaşımız idealist bir insan" diye skandal açıklamalar yapmıştı. bu cexap, seçimi kaybetmek için elinden geleni yapıyor. canınız cehenneme ulan sizin chp, canınız cehenneme!..
tek çare, başbuğ ümit özdağın zafer partisi...

öyle her siyasiyi tanıyan, nereyi hangi parti aldı kimle kazandı öteki partide kim kaybetti bilmem. bu zatı da tanımıyorum. chp hatayı akp'nin tekrar aday göstermediği adamı alarak yapmış daha en başından.

yalnız bu adamın belediye başkanı olması bişey ifade etmez. nasıl ki hükümet yasal yetkileri sayesinde mansur ve ekrem'in önünü kesmişse bununkini de kesmişlerdir belki. ayrıca madem bu adam suçlu, deprem tek şehri mı etkiledi ötekiler niye konuşulmuyor. hepsi chpde mi depremden etkilenen yerlerin. belediye başkanı kadar mevcut hükümetin sorumlulukları yok mu mesela. belediye başkasında diye orası ülkeden bağımsız başka bir yer mi oluyor, belediye başkanı at mı koşturuyor?

depremde askeri kışlada tutan da mı bu adamdı?interneti ve telefonu kesen de mi bu arkadaştı? dükkanının içindeki kolonu kesen adamla fotoğrafı ortaya çıkan siyasi de mi bu adamdı? imar affını da mı bu adam çıkardı?

ülkede kötü bişey olduğunda, mesela 15 temmuz, soma maden faciası, deprem gibi olaylarda 5 senelik belediye başkanları sorumlu tutulabiliyor ki yemfikirim tutulsun da çeyrek asırlık iktidar hiç sorumlu tutulamıyor.

ülkede kader, fıtrat, allah bile suçlu ama ak parti adı gibi pürüpak. helal olsun.