ciddiye aldığın bir konunun başkalarınca umursanmaması

hayatımızın merkezinde yer alan konunun başkaları tarafından sıradan bir mesele olarak algılanması durumudur. aslında doğal bir durumdur. kimse senin gibi düşünmek zorunda değildir ancak insan yine de birazcık umursanmak ister başkalarınca.

bunu fark ettiğin vakit o konu hakkında o insanlar ile konuşmayı derhal bırakacaksın.

cidden yaa, insan biraz da kendisi gibi düşünebilen ve kendisinin heyecanlandığı olaya heyecanlanabilecek birisine ihtiyaç duyuyor.

eğer bunu ciddiye alıyorsan ciddiye aldığın konuya inanmıyorsun demektir.

başkalarının halt yemesi üzerine kurulu sorunsal.

sizin için önemli olan bir şeyi küçümseyen insan sizin iyiliğinizi düşünmüyor aksine fikirleriniz üzerinden kendini gizliden üstün görmeye çalışıyordur.

iki artı iki eşittir dört. teşekkürler.

beni ciddiye almak zorunda değilsin, uğraştığım konuyla ilgilide ben kendimce ciddi çalışmalar yaparken geride kalanlara mutluluklar diliyorum. umursama ne olur! benimle ilgili bana göre ciddi sana göre salakça düşüncelerin umur ve umursamazlığın bu evrende zerre kadar önemi yok. kendinle ilgili ciddi zannettiğin bana göre salakça düşüncelerinin itirafında bulunmamın bana bir hayrı yok. nereden bakarsan bak herkes kendi düşüncesine benzer düşünceleri ciddi, ona benzemeyen düşünceleri salakça buluyor.
hepimiz aynı yolda, ciddi ve salak düşünceler içindeyiz. herkesin zekasına ve salakça düşüncelerine sağlık. umursanmayı beklemek ise bir trajedi. gerek yok. umrumun benim başımın üzerinde yeri var. diğerinin ayağın altında olsun bana ne.. ben de onu umursamıyordum o da der sana ne?

muharrem ince mesela envayi çeşit krizden bahsettikten sonra mutlaka ''su krizi var bir de kapıda'' diyor..

kim sallıyor?
hangimiz önemsiyoruz?

olası bir su krizinde ne halt edeceğimiz hakkında bir fikriniz var mı?
marketten mi almayı düşünüyorsunuz?
gayet mantıklı..
bunu ben neden daha önce düşünemedim..

su krizi önemli, bakın..
muharrem ince'nin şu sıralar yaptıkları; adaylık süreci, şuyu buyu falan bir kenara, ''su krizi'' hassasiyeti önemsenmeli.
kılıçdaroğlu mesela.. bu konuyu ''yapılacaklar listesi''ne mutlaka eklemeli.

bilim başlıklarında şahit olduğum olay. bu sözlük için konuşursak ikinci tanımı başlık hakkında olan pek kimse yok; sürekli bir dalga dalavere. sanki diğer başlıklarda hiç yapılamıyormuş gibi...

ciddiye aldığınız, hatta çok önemsediğiniz bir konu başkası tarafından ciddiye alınmıyor mu, daha geçen gün sildiğiniz masa yine yaz ayında geç alınan çöpler gibi mi? öyleyse çözüm size bir klik kadar yakın. bu durum karşındaki kişiyi ne çok önemsiz ne de çok önemli yapar. burada öncelikle farkına varılması gereken şey bu durumun oldukça normal olması. bir de rolleri değişip diğer açıdan bakalım: size heyecanla anlatılan bir konunun sizin için çok önemsiz olduğunu düşünün ki bu da mümkün. genelleyerek baktığımızda durum bunlardan ibaret.

bunu fark ettikten sonra senin kadar önemseyip dikkatle dinleyecek insanlara anlatmaya başladığınız ya da hepten içinize kapandığınız durum.

pek ciddiye aldığım bir konu olmadığından, beni ciddiye almayanları ciddiye almam zaten.

gayet doğal olan bir konudur… herkesin ciddiyet önceliği, farkındalığı senin önemli saydığın şeyde olmayabilir.