çiğ köfteciye yapılan ikinci saldırı

şahısın yakınlarının dükkana saldırması ile zorbalık devam ediyor. ekmek parası derdine düşülmüşken bir de bu kalıpsızlarla uğraşılıyor. yazık.
buradan

yargı dağıtıyor sanki , şekle bak.

ben işin içinde başka şeyler olduğunu düşünmeye başladım

çiğköfteyi, acısız ve kalın dürüm şeklinde isteyen yakınların, akın akın koştuğu mekan. demek ki canları bir daha istemiş.* nerede adalet anlamıyorum. bunlar, elini kolunu sallayarak insanların can güvenliğini tehdit edecek ve rahat rahat gezecek. vayy bee!!

bu devletin vergi veren dürüst vatandaşlarını korumama sorunu var

mağara adamından halliceyiz memleket olarak.
herşeyin çözümü şiddet. tweeterda biraz bakindim, bu adama herkes kafasinda bir ceza kesmis, söyle döverim böyle tekmelerim diye.
al birini vur ötekine.

olum bir rahat bırakın lan çiğ köftecileri. öğrenci dostudur onlar, ucuz ve lezzetin adresidir. yedirtmeyiz!

yazık günahtır. bu ülkede neden herkes gangstar gibi takılıyor ? bunun tek sebebi adalet sistemidir. o dükkana ilk giden magandaya bir ceza verilseydi bunların hiçbiri olmazdı. yarın öbür gün bunların da maganda yakınları bu dükkana gidip o esnafı öldürseler yine serbest bırakılırlar. umarım artık bu adama bir destek verilir yoksa iş gittikçe büyüyecek.

ne deliler var dedirtendir. çocuk size hiç bir şey yapmamışken neden böyle hareketler yapıp racon(!) kesersin. sadece biraz acılı bir dürüm için çocuğa saldıran adam(!) işten kovulmuş. onun acısını* çıkarıyorlar herhalde. adamların kafa yapısını anlamıyorum. bir acılı dürüme bu kadar şey değer miydi ?

aziz nesin'in halkın aptallık yüzdesini %60'tan %90'a çıkarma eylemini haklı çıkaran olaydır.

malûm şehirde 15 sene yaşamış (kurtulmuş), her türlü halini görmüş biri olarak beni ne yazık ki şaşırtmadı.

bu ülkede efendi bir insan olmak işkence gibi. yavaş yavaş yapılan bir işkence. sanırsın bir insana iyi davranmak suç. gerçekten suç işlesen bu kadar eziyet çekmezsin.

çiğköfteci kardeşimin tek suçu ''abi tekrar çiğköfte yapayım sana beğenmediysen'' demek. halbuki orada ''adam akıllı yiyeceksen ye yoksa s*kt*rtme belanı bana'' deseydi başına hiç bu dertler gelmeyecekti. hatta ilk olayı bile yaşamayacaktı.

tanım: işinde gücünde efendi bir esnafa saldırılması olayı.

çiğ köftecinin inatla sesli kayıt almaya devam ettiğini ve devletin de bunu seyrettiğini gördüğümüz olay. bu suçtur. nokta.

ilk video sonrası gazetelere konuşurken müşterinin "sarhoş" olduğunu vurgulamıştı işçiyle beraber. alakası olmayan üçüncü bir kişiyi, kapıda beliren müşteriyi de sesli kayda almıştı. şimdi de "bira şişeleri" diye vurguluyor kurnaz herif. burada

bu ses içeren videoları yasaya aykırı bir şekilde, kamuya açık bir işletmede kaydetti. bunları götürüp savcıya verse anlaşılabilir belki. ama bu güya pek mağdur işletme iki defadır sesli kayıt alıp yayınlıyor azizim! .

dükkanda çalışan işçiyi, dükkana gelen herkesi tüm gün sesli kaydeden bir işletmeye karşı işlenen bir başka suçtur.

not: şiddetten alabildiğince uzak biriyim. ben böyle bir tepki vermezdim. lakin beni kafam iyiyken geldiğim dükkanda sesli görüntülü kaydedip afyon gibi bir yerde "aha bu ayyaş" diye mahallenin önüne atarsan seni mahkeme mahkeme süründürürüm. afyon'da değil izmir'de sarhoş hallerimi sesli kayda alıp yayınlarsan da fark etmez. yine seni adliyede celse celse süründürürüm.