civciv kapan kediyi vurmak

vurmayın yazıktır can taşıyor dedim. her gün 2 civciv yiyor onlar can taşımıyor mu dedi köylü emmi. ne diyeceğimi bilemedim.

civcivimizi kapan kediyi de köpeği de vurmadığım için dahil olmadığım durum. bilinç yok, içgüdüsel bir hareketle veya tamamen karnını doyurmak için yaptığı eylemden dolayı neden vurayım. civcivleri daha fazla korumaya aldım.

askerde köylülerin kuzuları kapan köpeği komutan vurduydu. iyi yaptı oh.

elzem. civcive dokunma lan. evet.

mazlum tarafı korumak ruhumuzda var.

ahraz insanların yapacağı ve savunacağı eylemdir. içgüdüsel bir şekilde saldıran bir cana nefretle saldırmak da oh iyi oldu demek de canicedir. ikisi de can, birini kurtarmak diğerini uzaklaştırmak gerekir bu kadar.

o sevimli civcivler de minnak tırtılları afiyetle lüpletiyor. doğal yaşam döngüsünü, salt kendi insan kafamıza göre yorumlayarak tutum belirlemek, her zaman sandığımız kadar doğru olmayabilir.

keditapar ve ittaparların karşı çıkacağı olay. civciv sanki hayvan değil, boşuna demiyoruz, şu kediyle, itle fazla haşır neşir olmayın zoonoz kaparsınız diye.

askeriyede köylünün kuzularını boğan karaköl köpeğini öldürmüştu komutan. oluyo öyle.

benden yemek bekleyen kediye önce hiçbir şeyden haberi olmadan çimlerde gezinen karga yavrusunu hedef gösterip * akıllı kedinin sözüme kulak verip karga yavrusunu sinsi sinsi yemeye çalışması neticesinde kargayı kovalayıp * insan doğama uygun bir iki yüzlülükle kendimi kahraman ilan etmemle sonuçlanan bir can kurtarma hikayesi yazdım bana kadar.

kediye de patates kızartması verdim ama sosa bandırmadım çünkü hak ettiğine inanmıyorum ayrıca da sağlığına zararlı. kediyi de böylece koruyup bir kahramanlık hikayesi daha yazdım bana yetti o günlük. (verdim verdim be protein de verdim kediye. şimdi dik duruşumun zedelenmemesi için yazmıyorum.)

sonradan gelen kedilerle de aralarında adaletle hükmettim. ilk gelen öncelikliydi hiyerarşiyi bozmadım. sonradan gelen kedinin biri beni atlattı ve yemeği yedi ama ilk kedi tokadı patlattı diğer kediye o noktada da görmezden gelerek adaletin işlemesine katkıda bulundum.

neticede iletişim önemli. kediyi manipüle edebilir insan isterse her şeyi yapar vurmaktan beter eder. civcivin büyümesini ben de dört gözle bekliyorum.
sabırlıyım ve kedinin aceleci olduğunu düşünüyorum.

civcivi büyüdüğünde evimde ağırlayacağım
işte o gün,
beni vur, beni onlara verme.

kaldırımda yürüyorum. önümde bir kedi. göbeğini kaldırıma yapıştıra yapıştıra ilerliyor. yürümüyor sürünüyor. ava geçme pozisyonu. ne acep diye sağda solda böcek, kertenkele falan bakınıyorum, yoklar. kedinin tam arkasına gelince kedi kaldırım kenarındaki aracın altına girip devam etti. aracın altından çıkınca diğer aracın altına değil tekrar kaldırımı tercih etti. o zaman kumruyu gördüm. gariban kaldırıma konmuş insan gözünün görmediği ekmek kırıntıarını yiyor. kedi kuşun peşinde. birden "hebele hübele hop hop" diye bağırdım. kedi lop diye bir başka aracın altına girdi korkudan. kuş da uçtu gitti. kedi efendi pis pis bana bakıyor yavşak. ben de seni dedim. it, az önce iki avuç mama yemişti.

bu sabah balkondaki şerefsizler bir güvercini öldürüp yemişler.
bütün tüyleri bahçede sabahtan beri sövüyorum.
samimi olduğum marketlere rica ediyorum skt'si gelenleri atmayı gelip alırım diye. bugün soman vardı yarım kilo verdim yine haşlayıp. yarın döveceği herhalde kıyamam da yün yumağı gibi.
birde bugün eskici dükkanında gördüm 200 lira verdim tam kapalı taşıma çantası aldım kocaman kulübe olsun diye .