yazar: victor hugo
yayım yılı: 1834
yoksul bir işçinin ilk önce tutuklanmasını, sonra da idam edilmesini işleyen büyük yazar victor hugo bu eserinde, toplumsal adaletsizliğe, eğitimin önemine ve siyasi sistemin çürümüşlüğüne savaş açar. bir nevi, sefiller'in ayak seslerinin duyulduğu eserdir, diyebiliriz.
yayım yılı: 1834
yoksul bir işçinin ilk önce tutuklanmasını, sonra da idam edilmesini işleyen büyük yazar victor hugo bu eserinde, toplumsal adaletsizliğe, eğitimin önemine ve siyasi sistemin çürümüşlüğüne savaş açar. bir nevi, sefiller'in ayak seslerinin duyulduğu eserdir, diyebiliriz.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 19.04.2022 11:34 tarihinde açılmıştır.
1.
bir victor hugo kitabıdır.
can yayınları kısa klasikler dizisinin elli ikinci kitabı olarak yayımlanan bu kitap bir idam mahkumunun son gününü andıran ve sefillerin öncüsü olan bir hikayede. bu kitabı okuduğum zaman içimde bir şeyler kırıldı ve zaten kırık olan şeylerin kırılması derinlerde bir yerde büyük bir gürültüye neden oldu.
victor hugo’yu çok iyi anlıyorum ve çok seviyorum. dünyaya bakınca ne kadar canı yanmıştır, bunu bile anlayabiliyorum. bunun için yazdı bu kadar fazla. onun fransa’da gördüğü her şey dünyanın her yerinde aynı şekilde sürüp gidiyordu ama victor hugo şimdi hala yaşıyor olsaydı hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu görüp kahrolurdu.
claude gueux hırsızlıktan hapse atılan hırsızlığa itilmiş namuslu bir adam. toplum onun neden hırsızlık yaptığını sorgulamaz bile. claude gueux cinayet işlemek zorunda kalan dürüst bir adam. ama mahkemenin kabul edebileceği hafifletici nedenleri yok.
yoksul olmak bir suç. dünyanın tarafsız tutumu; yoksullara karşı çok acımasız olmak. idamı esnasında elinde tuttuğu son parayı rahibe uzatır mahkum ve şöyle söyler:
- yoksullara.
can yayınları kısa klasikler dizisinin elli ikinci kitabı olarak yayımlanan bu kitap bir idam mahkumunun son gününü andıran ve sefillerin öncüsü olan bir hikayede. bu kitabı okuduğum zaman içimde bir şeyler kırıldı ve zaten kırık olan şeylerin kırılması derinlerde bir yerde büyük bir gürültüye neden oldu.
victor hugo’yu çok iyi anlıyorum ve çok seviyorum. dünyaya bakınca ne kadar canı yanmıştır, bunu bile anlayabiliyorum. bunun için yazdı bu kadar fazla. onun fransa’da gördüğü her şey dünyanın her yerinde aynı şekilde sürüp gidiyordu ama victor hugo şimdi hala yaşıyor olsaydı hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu görüp kahrolurdu.
claude gueux hırsızlıktan hapse atılan hırsızlığa itilmiş namuslu bir adam. toplum onun neden hırsızlık yaptığını sorgulamaz bile. claude gueux cinayet işlemek zorunda kalan dürüst bir adam. ama mahkemenin kabul edebileceği hafifletici nedenleri yok.
yoksul olmak bir suç. dünyanın tarafsız tutumu; yoksullara karşı çok acımasız olmak. idamı esnasında elinde tuttuğu son parayı rahibe uzatır mahkum ve şöyle söyler:
- yoksullara.
devamını gör...