çocukken sigara almış efsanevi nesil

lütfen bu da efsanevi nesil olsun. çünkü neden olmasın?*

evin en küçüğü olarak bakkala çakkala yollanan hep bendim. bir paket sigara sonra da canım ne isterse ondan. hala arada başıma gelir. almak istemem ama babam tam bir çocuk. almam dediğimde üzülüyor, kırılıyor. eh bizim yeşilaycılık babamın isteklerine kadar.

hasan amca bana bir uzun 2001 bir de emzik şeker.

sonra bir yasa çıkardılar. yav gidiyorum her zaman ki gittiğim yere yok satamam sana diyor. nasıl açıklayacağım ben bunu babama? daha dün vermiştin şimdi n'oldu? alooo.

18 yaş altına sigara satılabilenlerin olduğu senelerde yaşayan nesil. şu an için yapılamayacak eylem. bir süredir 18 yaş altına sigara satmak yasak. satış yapan bakkallar için ciddi cezai müeyyideler var.
kimse çocuğunu bakkala sigaraya yollayıp bakkalın ekmeğiyle oynamasın.

benim ailemde kimse sigara içmediği için hiç bir zaman o nesile dahil olmadım. benim çocuklar da o nesilden olmadı.

t: yedi ceddi yeşilaycı olanların, dahil olmadığı başlık.

efem o neslin öncesinde sigara şeklinde şekerler satılır. emzik şeker sonradan çıktı.

ben de çok aldım ama vay be insanların babası istediği olmayınca üzülüyor, kırılıyor.
babam ben 12 yaşımda gitmek istemeyince evden kovmuştu. bi türlü gece eve döndüm kalabildim ama siniri geçmemişti sürekli bağırıyordu.

ne işiniz varsa kendiniz görün. ben en iyi bunu öğrendim.

"bitane kısa kırmızı lm. bide çitos."
oyy. anılar canlandı.
sonra o bakkala kendim için sigara almaya gittiğimde anladım büyüdüğümü.
* *

okuma yazma bilmeyen ve eline tutuşturulan kağıtla ve parayla bakkala giden nesildir.

o zamanlar yaş sınırı yok tabi küçükte olsa sigara alabiliyorsun. 1- 1,5 tl ile sigara aldığımı anımsıyorum. tabi milattan önce 2000'li yıllar (!).

annem beni önce yanına çağırır bazen kağıda yazmaya erinirdi " whis bana bi vikeerooy al canım" derdi. "neyy kor anne ?" bihter'in salak mısın cemile repliğinin ses tonuyla okuyun burayı da " vikeoroy canım vikeoroyy sigaranın ismini bi ezberleyemedin gitti!!". ben gitmeye erindiğim için ise "anne sigara içmesen mi zararlı", derdim. "para üstüyle de kendine ne istiyorsan al".
"tamam anne" *. ikna oluş hızım ektedir.

bakın işlek ve arabaların ralli yarışı yaptığı ana caddeden 2 kere karşıdan karşıya geçmek zorundaydım. ne için? anamın tüttürmesi için. her seferinde tembihlerdi bana. karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakacaksin derdi. " tam tersi olmaz mı anne ?" der bazen kasıtlı delirtirdim annemi. onu delirttiğim zamanlarda aldığım paketteki ilk sigarayı bana bakarak yakıp içerdi.

görevi başarıyla tamamlayıp caddeden karşıdan karşıya geçer bakkal demeye bin şahit isteyen bakkala girerdim.

şu ayaklarım yere değmiyor diyen çocuğun ses tonunu hayal edin. "amçaa bana şundan verir misin annem istedi". her seferinde elimdeki kağıdı alırdı. adı yazılı sigara kağıdı nedense hep onda kalırdı. ulan her gün ben niye tekrar tekrar kağıtlara sigara ismi yazıp yazıp sana getiriyorum versene kağıdımı geri değil mi?

annem bazen de sigaranın isminin yazılı olduğu paketteki alanı koparir elime tutuşturur, " sen nasıl olsa ezberleyemiyorsun, sen ezberleyene kadar ülkede ağaç kalmayacak en iyisi şu paketi al götür, sigara al da gel" derdi. paketi ne yapayım atayım mı sigarayı aldıktan sonra der bu sefer de öyle delirtirdim annemi.

bence annemi sigaraya başlatan da bendim *

bir de çocukken sigaraya alışmış efsanevi nesil var.yürüyen baca gibi gezen tayfa. ben o kabiledenim.

babannem için kısa vinston alırdım. 5 tl ye. evet yanlış okumadınız 5 tl.

(bkz: çocukken sigara çalmış efsanevi nesil)

mükemmel başlık. benim de başıma gelmiştir. bakkala gider istenen sigarayı alırdım. ertesi gün gittiğimde bakkal amca - sana veremem sen kime alıyorsun bunu kendine mi- diye sorardı ama yine de elimi boş göndermez ve sigara paketi elimle buluşurdu. böyle de koca yürekliydi bakkal amca. bir de ben sürekli tıraş bıçağı alırdım 1 tlydi sanırım o zamanlar. bir sigara, bir tıraş bıçağı. vay beeeee.