1.
internette sürekli karşımıza çıkan durum. millet çocuğuyla fotoğraf çekilip internete atıyor. garezine yaptıkları belli bir şey aslında fotoğrafı atan kişileri tanıdığınız için. severler böyle şeyleri çünkü. araba aldığınız zaman ise 'niye bana haber vermedin' diyorlar. size 'neden çocuk yaparken haber vermedin' deniliyor mu da arabayı soruyorsun bir de utanmadan?
devamını gör...
2.
okudum, hak verdim, şu şekilde düşünecelere daldım:
burada bir problem var ama ne?
acaba, bu hususta bir sosyolojik araştırmamız var mı? acaba bu merak, eski zamanlarda da var mıydı?
acaba, bundan bin kaç yıl önce, antik zamanda, evine gelen misafire tuz ikram ederken, benden olma yeni doğma bir bebem var, ne güzel bir güzel, dur sana gösterim" diyen anne var mıydı?
bunlar aklıma dank eden sualler.
yıl 96-7-8-9 filan. babam o zaman 5 vakit namazlı değil, şişenin dibinde yatanlardan. o zaman cüzdanda fotoğraf taşıma âdeti var, dijital dünya daha emeklemekte, *, bizimki içiyor içiyor, adana'nın eski güzide mekanlarında, gümüşat'ta, çaça'da, belli bir kafaya ulaşınca çıkarıyor cüzdanından fotoğrafımı, benim oğlum adana'nın en güzel çocuğu diyor. şimdi o vakitte babamın takıldığı mekanlardaki her garson, şef, mekan sahibi, beni bilir, bebekliğimi bilir, diyorlar ki, tamam şencan abi aksini demedik ki haklısın.
yıllar sonra, artık kendi mekanını açmış bir eski şef garsonla karşılaştım, *gülerek anlattı maziyi, "karganın da evladı kendine güzeldir..." dedi. fakat kafamız sabahtan güzel, tek o lafı hatırlıyorum o güne dair.
o lafı hiç unutmam, sen çirkin görürsün lakin onun anası babası için en güzeli o'dur...
bundan yıllarca hicap duydum, ben kendimi yeni bir hatuna bu kadar övmüyorum be kardeşim!
çocukluğum sarı pipimsi, renkli gözlü, tombul suratlı bir bebeydi, fena değildim, sonradan sonraya urfalı babi'nin yaşlılığına döndüm. yıllar, alkol ve vefasızlar kötü tesir ettiler...
yani demem o ki, bu hadise, belki de 1.000 yıllık bir hastalık...
burada bir problem var ama ne?
acaba, bu hususta bir sosyolojik araştırmamız var mı? acaba bu merak, eski zamanlarda da var mıydı?
acaba, bundan bin kaç yıl önce, antik zamanda, evine gelen misafire tuz ikram ederken, benden olma yeni doğma bir bebem var, ne güzel bir güzel, dur sana gösterim" diyen anne var mıydı?
bunlar aklıma dank eden sualler.
yıl 96-7-8-9 filan. babam o zaman 5 vakit namazlı değil, şişenin dibinde yatanlardan. o zaman cüzdanda fotoğraf taşıma âdeti var, dijital dünya daha emeklemekte, *, bizimki içiyor içiyor, adana'nın eski güzide mekanlarında, gümüşat'ta, çaça'da, belli bir kafaya ulaşınca çıkarıyor cüzdanından fotoğrafımı, benim oğlum adana'nın en güzel çocuğu diyor. şimdi o vakitte babamın takıldığı mekanlardaki her garson, şef, mekan sahibi, beni bilir, bebekliğimi bilir, diyorlar ki, tamam şencan abi aksini demedik ki haklısın.
yıllar sonra, artık kendi mekanını açmış bir eski şef garsonla karşılaştım, *gülerek anlattı maziyi, "karganın da evladı kendine güzeldir..." dedi. fakat kafamız sabahtan güzel, tek o lafı hatırlıyorum o güne dair.
o lafı hiç unutmam, sen çirkin görürsün lakin onun anası babası için en güzeli o'dur...
bundan yıllarca hicap duydum, ben kendimi yeni bir hatuna bu kadar övmüyorum be kardeşim!
çocukluğum sarı pipimsi, renkli gözlü, tombul suratlı bir bebeydi, fena değildim, sonradan sonraya urfalı babi'nin yaşlılığına döndüm. yıllar, alkol ve vefasızlar kötü tesir ettiler...
yani demem o ki, bu hadise, belki de 1.000 yıllık bir hastalık...
devamını gör...