code geass

geass adı verilen; sahip olan kişinin, insanlara istediği şeyi yaptırabilmesini sağlayan süper güce sahip olan lelouch vi britannia'nin dünyayı ele gecirme öyküsünün anlatıldığı muhteşem anime.

c.c. reyiz öpüldün.

gelmiş geçmiş en iyi anime. alt metni bu kadar dolu, her bir karakteri özenerek yapılmış, insana "ben olsam bu durumda ne yapardım?" dedirten ve finali ile lelouch vi britannia'yı benim gözümde en zekice tasarlanmış anime karakteri yapan bir satranç oyunu. evet bu bir anime değil satranç oyunu.

alanında efsaneleşmiş anime yapımdır. ingiltere-amerika benzeri emperyalist bir devlet olan brittania, tüm dünyayı ele geçirmiş, bazı gruplar buna karşı çıkmaya çalışıyor, bu sırada istediği herkese istediği şeyi yaptırma gücüne sahip olan ana karakterimiz lelouch*'un brittania imparatorluğunu yok ederek dünyayı ele geçirme hayali var.

not: buradan c.c.'ye selamlar.

sanat eseridir adeta. harika bir hikaye müthiş karakterler amacı için ne kadar ileri gidebileceğini görünce izleyeni bile şaşırtan bir protagonist. anasını shinjuku meydan da üç papele satan suzaku isimli şeref yoksunu vatan haini ve kozuki kallen gibi iki gözümün çiçeği karakter barındıran bende yeri çok başka olan animedir.
ps herkes öldürür sevdiğini lulu reis.

ost'u güzel duruyordu, bir bakayım dedim. güzel gidiyor şu anlık.

yeşil saçlı bir anime kızı da var *

edit: bitirdim kendisini, death note + evangelion gibi bir şey olmuş. finali de güzeldi.

yayınlandığı sene japonya'da lost dizisinden daha fazla izlenen fakat yine de japonya dışı izleyicilerin yüzde yetmişinin google'a "death note benzeri anime" yazıp bulduğu bir mecha animesidir. zaten eğer dikkat ederseniz code geass izleyip, death note izlemeyen birini bulmanız imkansız gibi bir şeydir. (tabi bunda death note'un çok ünlü olmasının da etkisi var.)
konusu spoiler vermeden kısaca şöyledir: adına knightmare frame dedikleri insanların içine girip kontrol edebildiği dev robotlar icat eden kutsal britanya imparatorluğu, dünya'nın büyük bir bölümünü fethetmiş ve fethetmektedir. taht sırasında çokça geride olan ana karakterimiz lelouch ise bir britanya prensidir. bir gün saraya yapılan bir saldırı sonucu annesi marianne öldürülür. bu saldırı sırasında yaralanan kız kardeşi nunnaly ise bacaklarını ve gözlerini kaybeder. annesi ve kardeşinin başına gelenler yüzünden acı çeken lelouch, kralın karşısına çıkar ve ona neden annesini ve kız kardeşini korumadığını sorar fakat sorularının hiçbirine cevap alamaz ve kız kardeşi ile japonya'ya sürgüne gönderilir. birkaç yıl japonya'da yaşayıp suzaku adında bir arkadaş edinen lelouch, britanya'nın japonya'ya saldırıp ele geçirmesiyle suzaku'dan da ayrılmak sorunda kalır. tekrar aradan birkaç yıl geçer japonya'nın adı değişmiş ve alan 11 olmuş japon halkı ise 11'ler olarak adlandırılmıştır. lelouch ve kız kardeşi nunnaly ise lamperouge soyadı ile jaopnya'da (alan 11'de) iyi bir britanya okulunda okumaktadır. hem taht kavgaları sırasında sakat kalmış kız kardeşini kaybetmek istemeyen hem de annesinin neden öldürüldüğünü bulmak isteyen lelouch gün geçtikçe kutsal britanya imparatorluğu'na kinlenmekte ve kralı devirmenin planlarını yapmaktadır. bir gün okul arkadaşı ile gittiği yasa dışı satraç oyunundan dönmekteyken bir tırın kaza yaptığını görür. yardım etmek amacıyla tırın yanına gider fakat o sırada aslında polisten kaçan tır şoförü uyanır ve lelouch tırın arka kasasında kapana kısılır. bir süre sonra tır polisten kurtulur ve durur, tırın durmasını fırsat bilen lelouch aşağı inmek ister fakat o sırada tırın içindeki dev makine açılır ve içinden gizemli bir kız çıkar. lelouch c.c. adındaki bu kız sayesinde geass adında insanlar ile göz kontağı kurduğu taktirde onlara istediğini yaptırabildiği gizemli bir güç kazanır. kazandığı bu güç sayesinde kara şövalyeler adlı direniş hareketinin lideri zero'ya dönüşür ve böylece lelouch nam-ı diğer zero'nun britanya ile olan savaşı başlamış olur.

en sevdiğim animedir. lulu'nun zekasına hayran kalmamak mümkün değil resmen. animeye alternatif bir son olarak çekilen film de izlemeye değer, özellikle de animenin sonunda ağlayan benim gibiler için.

c.c, seviliyorsun.

çok fazla anime izlememiş olsam da, izlediğim en iyi animedir kendisi. evet efendim bu 2 sezon ve 50 bölümden oluşan anime, death note'u tokat delisi eder. kötü karakterimiz lelouch da yagami light'ı evire çevire döver, öyle bir animedir bu.

britanya tüm dünyayı ele geçirmiş, sömürgesi yapmış bir imparatorluktur. britanya kralı charles ise eşi marianne öldürülünce marianne'dan olan çocuklarını kimliklerini değiştirerek japonya'ya gönderir. yani esasında lelouch taht hakkından sürülmüş olur, kız kardeşi de engelli kaldığı için bir kenara atılmış olur. tabii japonya'yı da ele geçirir britanya, japonya'nın yeni adı artık bölge 11'dir ve japon diye birşey yoktur, onlar artık 11'dir ve britanyalılar tabiri caizse hepsinin kafasını ezer sürekli.

lelouch talihsiz bir kazaya yardım etmek isterken kendini bir cadıdan geass denen bir güç almış olarak bulur. geass denen bu güç lelouch'un göz teması kurduğu herkesin emirlerini yerine getirmesine sebep olur. bu gücü kullanarak lelouch, britanya'ya japon teröristler ile bir olarak savaş açar. hem taht hakkı için, annesinin ölümü için, kız kardeşi nunnaly için güzel bir dünya kurmak istediği için.. olaylar bu kadar basit değil elbette. artık finale yakın olaylar tamamen çözümlendiğinde meselenin ne britanya, ne japonya olduğunu anlıyoruz ve bu beni oldukça şaşırttı.

lelouch yani namı diğer zero, inanılmaz zeki bir karakter. fazla duygusal ve narin biri.bu ona daha çok sempati beslememize sebep oluyor, çünkü kusursuz bir zeki karakter yaratmamışlar, mesela lelouch hiç fiziksel kavgaya girmiyor. sürekli satranç oynar gibi düşmanlarını aklıyla alt ediyor. duygusal olmadığını düşünüyoruz çoğu zaman ancak salt kötü değil o, aslında fazla duygusal, bunu verdiği tepkilerden dahi anlıyorsunuz.

c.c. * diye bir cadımız var, bu cadımız lelouch'a geass gücünü veren cadı. kendisi yeşil saçlı, sarı gözlü ve müthiş güzel bir hanımefendi. oldukça da derin bir karakter. lelouch'un yanında oluyor çoğunlukla, aralarında aşk bağı olmasa da çok güzel bir bağ var, ikisinin de birbirine olan sevgisi alışkanlığı çok hoş. vıcık vıcık bir ilişki yok, açık seçik bir aşk yok ama lelouch ve c.c. tam bir partner in crime. harika bir ikili. onların en çok etkilendiğim sahnesi ise şu:


her bir karakteri, önemsiz diye düşündüğümüz tüm ayrıntılar zekice kurgulanmıştı. sadece şunu demek istiyorum, animede bir adet vatan haini katil ve herkes tarafından sevilen "yuvarlak masa şövalyesi" var, evet bildiniz o karaktersiz haysiyetsizden bahsediyorum. kururugi suzaku. nasıl bir karaktersizsin lan sen? nefret ettim suzaku'dan. eminim izlerken siz de edersiniz öyle bir haysiyetsiz kendisi.

finali ise gerçekten muazzamdı. aslında bu kadar iyi bir anime izleyip finalinde kötüyü öldürüp iyileri kazandırırlar ve klasik pis bir son okur diye düşünürken öyle bir final yapmışlar ki, hem ağlıyorsunuz, hem gülüyorsunuz, içiniz de rahatlıyor ama bir yandan olamaz ya haksızlık diyorsunuz. finali çoğu kişinin de pek anlamadığını düşünerek aşağıya açıklayayım:



izleyin efem.