çorbanın aslında lezzetli su olması

bunu her ahçı bilmez. çorba deyip geçmemek lazım. sıcak ve lezzetli bir sıvıdan başka bişey değildir.

dün oğlumla yaptığımız tartışmayı aklıma getiren başlık.* tartışma konumuz, "drink soup" vs "eat soup" idi.* ben, yılların yeminli tercümanı olarak yaygın olarak "eat soup" ifadesinin kullanıldığını, "drink soup" ifadesinin pek yaygın olmadığını söyledim. o ise, içinde parçacıklar olan çorbalardan bahsediyorsak "eat soup", sıvı kıvamında olup bardakta içilebilecek çorbalardan bahsediyorsak "drink soup" ifadesini kullanmamız gerektiğini söyledi. bununla da kalmayıp ingiltere'deki arkadaşına* sordu. o da yoğun kıvamlı olup kaşıkla yenilen çorbalar için "eat soup", bardakla içtiğimiz sıvı kıvamında olan çorbalar için ise "drink soup" ifadesini kullanıyoruz dedi. buradan hareketle, drink eylediğimiz çorbalara lezzetli su, eat yaptığımız çorbalara da parçacıklı lezzetli su diyebiliriz bence.(bkz: ne anlatıyon be abla)*

he he.. diyelim de konu uzamasın bence.. ( bu millet inatçıdır; çorbayı da pet şişelere hapseder pişman oluruz. benden söylemesi.)

#3441494
tartışmanın kalitesi beni benden aldı yemin ederim.
dün dil bilimi tanımı girdim. hadsizliğim için affınızı istiyorum üstadım.

düzenleme: çorbanın tarifini sormayı unutmuşum. canım annemi mütercim tercüman olması için yksye girmeye ikna edip 4 sene sonra tecrübelerimi paylaşacağım.
ezogelin üzerine felsefî tartışmalar açıp bey'in fırtınası yapacağız

ne demiş bir bilge, bana çorba verme bana çorbanın etimolojisinden bahset. şimdi daha iyi anlıyorum....

hayatı şu şekil seveceksin. *

#3441494 yalnız ek olarak güzel ve kaliteli bir diyalog takdir ve imrenilerimi ekledim.