1.
anılarımı yazmaya geldiğim, başlığının olmamasına şaşırdığım oyun. aslında oyun denemez ya, aklımda tanım yazmak yoktu kalakaldım ondan. hiç haberi olmayanlar için; bir hanedan yönetme simülatörüdür diyebiliriz. bu gece oynadığım taze oyunu anlatarak açıklayayım madem (anlatmam lazım anlatacağım diye not tutarak oynadım (gbkz: swh)
dostlar, oyuna 769'da, güney ingiltere'de wessex dükü olarak başladım. kral cynewulf olarak 49 yaşındaydık, bir oğlumuz vardı (o da 19 yaşında pırıl pırıl bir genç). kişisel özelliklerimizden bahsetmek gerekirse adil, alçakgönüllü, dürüst... mükemmel bir kraldım. oğlum ki adı beortrich, gururlu, inatçı, sosyal paranoyak karakteri ile yüz güldürmese de ortaçağın ortası için çok da kötü sayılmazdı. bilenler bilir başladığımız tarih, viking akınlarının dahi öncesi. dolayısıyla uzun vadeli ilk hedefimiz ingiltereyi toparlamak ve krallığı ilan etmek.
büyük hedeflerimize doğru küçük adımlar atarak başladık yolumuza. kuzeydeki kentimiz wiltshare'in sarum kasabası muhtarı eadward efendi, 18 entrika yeteneğiyle göz dolduruyordu ve hemen himayemize aldık. casus olarak dünyanın ikinci büyük kenti, istanbula yolladık ki teknoloji olsun, bilim olsun öğrendiğini getirsin.
ülkedeki papazlarla aramı iyi tutmak için, ayrıca ölmüşlerimizin yüzü öteki tarafta gülsün diye, hac kurasına yazıldık. 769 martında krallığı oğlana emanet edip roma'nın yolunu tuttum. tabi yol iz bilmeyince kaybolsam da birkaç maceranın ardından romaya ulaştım. ne var ki beklediğim mucizevi etkiyi yaratmadı. ettiğim birkaç söz, din adamlarını kızdırmış olacak ki adım alaycıya çıktı a dostlar. birkaç haftanın ardından wessex'e döndüm.
eve döner dönmez bizim muhtar casusa mektup saldım. koca düklükte tek bir kont vardı, diğer vassallarım ya baron ya papazdı yani o kontu elemem gerekiyordu. casus kardeşim sağolsun, bir ultimatom ayarladık ama tabi kendisi bize isyan edip 200 kişiyle ayaklandı. bu komik isyanı bin kişilik ordumla bastırıp 3 aylık bir kuşatmayla hem kaleyi düşürdüm hem de savaşı bitirdim. kuşatma sırasında da sıkıntıdan antik yazıtlara merak sardım, eğitime ilgim arttı falan. 770 haziran'da eve döndük ordumla, zaten essex civarında kızamık salgını patlamış, zamanlaması güzel denk geldi zaferin.
fakirin biri geldi abi bi liran var mı abi dedi. önce, valla yok kardeşim dedim, anlamış olacak. dürüst özelliğimi kaybettim. zaten dürüst adamdan kral mı olur ortaçağda. neyse verdim üç beş altın, hayırseverlik yapalım madem.
isyanla devirdiğim lord aynı zamanda haznedarımdı. boş kalan koltuğu kime versem bilemedim. verdun sarayında yetenekli bir adam varmış adı hildoin. çağırdım geldi, yönetim becerisi 17. bir de hatun buldum kendine, arkadaş olduk.
771, hildoin kardeşimin oğlu oldu sözlük. mutluyuz. umarım babası gibi yetenekli olur. adını aegidius koydular, yeğenim sayılır
benim bir tane yaşlı uzaktan akraba vardı, cynehard diye 64 yaşında bir tonton. hacca gitmeden evvel, oğlan bana bir avrat ayarla dediydi de öylesine saraydan bir hatunla evlendirmiştim, zaten ölür gider diye umursamamıştım. işte bu cynehard dede boş durmamış dostlar, eadgyht ismini verdiği bir kızı olmuş. valla cynehard dayının mı bilemedim ama eğer onunsa, bizim sülalede iş var ben bunu anladım.
hildoin'le sarayın bahçesinde oturuyorduk. serbest piyasa ekonomisi hakkında konuşurken adam smith, görünmeyen el falan bir şeyler geveledi. baktım ben de anlıyorum bu ekonomiden. halduin dedim, gel bir ekonomi kitabı yazayım sen de yardım et. kalem mürekkep masrafı olarak 17 altın aldı, umarım dolandırılmamışımdır hadi bakalım. ayrıca wessexde kale duvarlarını yenileme kararı aldık, biraz masrafa giriyorum.
kafamı biraz kaldırıp etrafa baktım da dünyanın hali çok kötü be. frankia dağılmış, tabi hâlâ karlingler başta ama 4e bölünmüşler. ingiltere desen zaten onlarca küçük parça. içim şişti depresyona girdim.
istanbuldaki casusum birkaç yenilik göndermiş saraya. ben unutmuştum herifi.
puhahahahha !!!?? dedemgilin yeğeni olan bir eleman vardı sarayda. yine uzaktan akraba, zaten bir o yaşlı azgın bir de bu vardı. bu elemanı da evlendirdim ki hanem büyüsün diye. bunun hatun da durduk yere bana sulanmaya başladı. 52 yaşındayım ve karımı aldatmayı düşünmüyorum dedim, amcanın ufaklık çalışıyor seninki de ölmemiştir dedi, yorganın altında ağladım o gece.
kilise, din, tanrı... umurumda değiller. artık alay bile etmiyorum.
azgın yaşlı caynehard bir gol daha atıyor. yine kız, aethelfaed. ömrü uzun olsun.
15 şubat 774. acil durum. kuzeydeki mercia krallığı fazla ofansif hamleler yapıyor. güney ingilterenin batı sahillerini, suzerian olarak kendilerine bağladılar. (suzerian; vergi veren, gerek olunca asker gönderen, bir nevi özerk devlet) karşı hamle olarak ben de batı komşum cornwall düklüğüne suzerianlık savaşı açıyorum. kral oswallt, ona haksızlık ettiğimi düşünüyor. haklı.
binden fazla eli silahlı adamım var, karşı cephe 500 kişiyi zor toparlamış. masrafa gerek görmediğim için herkesi çağırmadım. oğlana verdim kılıcı, verdim 700 kişiyi, gönderdim. bu yaştan sonra ayak işleri yapacak değilim.
1 eylül 774. gene acil durum. benim saf oğlum kuşatma yapmaya çalışırken öyle beceriksiz ki aylardır bir kaleyi düşüremediği yetmezmiş gibi ordusunu iyice eritti. kral oswallt karşı saldırıya geçmiş. toparladığım 500 kişiyle beraber hemen yola çıkıyorum.
tam zamanında yetiştik, gerçi bizim oğlan gene iyiydi ama ezici bir zafer her zaman için iyidir. gelgelelim beklemediğim bir şey oldu, alçak oswallt bana düello teklif etti. ellisini devirmiş adamlarız oswallt desem de ısrar etti. dayanamadım tamam dedim. fena patakladı beni ama cesaretimi göstermiş oldum. önemli olan katılmaktı.
mayıs 775, yaralarım enfeksyon kaptı. alçak oswallt acaba zehir mi sürmüştü kılıcına diye düşünmeden edemiyorum. neyse ki birkaç gün içinde zaferimizi kanıtlayan bir anlaşma imzaladık, değdi mi bilmesem de zafer iyidir.
daha eve dönemeden, cornwall 2ye bölündü. şaka gibi. aylarca uğraşıp kendime bağladığım devletten minik yeni bir beylik çıktı. enfeksiyon yeri pek iyi görünmüyor. umarım saraya dönene kadar başıma bir şey gelmez.
25 haziran 776, r.i.p. öldüm. taht genç oğluma kaldı. yaşasın yeni kral beorthtrick.
dostlar, oyuna 769'da, güney ingiltere'de wessex dükü olarak başladım. kral cynewulf olarak 49 yaşındaydık, bir oğlumuz vardı (o da 19 yaşında pırıl pırıl bir genç). kişisel özelliklerimizden bahsetmek gerekirse adil, alçakgönüllü, dürüst... mükemmel bir kraldım. oğlum ki adı beortrich, gururlu, inatçı, sosyal paranoyak karakteri ile yüz güldürmese de ortaçağın ortası için çok da kötü sayılmazdı. bilenler bilir başladığımız tarih, viking akınlarının dahi öncesi. dolayısıyla uzun vadeli ilk hedefimiz ingiltereyi toparlamak ve krallığı ilan etmek.
büyük hedeflerimize doğru küçük adımlar atarak başladık yolumuza. kuzeydeki kentimiz wiltshare'in sarum kasabası muhtarı eadward efendi, 18 entrika yeteneğiyle göz dolduruyordu ve hemen himayemize aldık. casus olarak dünyanın ikinci büyük kenti, istanbula yolladık ki teknoloji olsun, bilim olsun öğrendiğini getirsin.
ülkedeki papazlarla aramı iyi tutmak için, ayrıca ölmüşlerimizin yüzü öteki tarafta gülsün diye, hac kurasına yazıldık. 769 martında krallığı oğlana emanet edip roma'nın yolunu tuttum. tabi yol iz bilmeyince kaybolsam da birkaç maceranın ardından romaya ulaştım. ne var ki beklediğim mucizevi etkiyi yaratmadı. ettiğim birkaç söz, din adamlarını kızdırmış olacak ki adım alaycıya çıktı a dostlar. birkaç haftanın ardından wessex'e döndüm.
eve döner dönmez bizim muhtar casusa mektup saldım. koca düklükte tek bir kont vardı, diğer vassallarım ya baron ya papazdı yani o kontu elemem gerekiyordu. casus kardeşim sağolsun, bir ultimatom ayarladık ama tabi kendisi bize isyan edip 200 kişiyle ayaklandı. bu komik isyanı bin kişilik ordumla bastırıp 3 aylık bir kuşatmayla hem kaleyi düşürdüm hem de savaşı bitirdim. kuşatma sırasında da sıkıntıdan antik yazıtlara merak sardım, eğitime ilgim arttı falan. 770 haziran'da eve döndük ordumla, zaten essex civarında kızamık salgını patlamış, zamanlaması güzel denk geldi zaferin.
fakirin biri geldi abi bi liran var mı abi dedi. önce, valla yok kardeşim dedim, anlamış olacak. dürüst özelliğimi kaybettim. zaten dürüst adamdan kral mı olur ortaçağda. neyse verdim üç beş altın, hayırseverlik yapalım madem.
isyanla devirdiğim lord aynı zamanda haznedarımdı. boş kalan koltuğu kime versem bilemedim. verdun sarayında yetenekli bir adam varmış adı hildoin. çağırdım geldi, yönetim becerisi 17. bir de hatun buldum kendine, arkadaş olduk.
771, hildoin kardeşimin oğlu oldu sözlük. mutluyuz. umarım babası gibi yetenekli olur. adını aegidius koydular, yeğenim sayılır
benim bir tane yaşlı uzaktan akraba vardı, cynehard diye 64 yaşında bir tonton. hacca gitmeden evvel, oğlan bana bir avrat ayarla dediydi de öylesine saraydan bir hatunla evlendirmiştim, zaten ölür gider diye umursamamıştım. işte bu cynehard dede boş durmamış dostlar, eadgyht ismini verdiği bir kızı olmuş. valla cynehard dayının mı bilemedim ama eğer onunsa, bizim sülalede iş var ben bunu anladım.
hildoin'le sarayın bahçesinde oturuyorduk. serbest piyasa ekonomisi hakkında konuşurken adam smith, görünmeyen el falan bir şeyler geveledi. baktım ben de anlıyorum bu ekonomiden. halduin dedim, gel bir ekonomi kitabı yazayım sen de yardım et. kalem mürekkep masrafı olarak 17 altın aldı, umarım dolandırılmamışımdır hadi bakalım. ayrıca wessexde kale duvarlarını yenileme kararı aldık, biraz masrafa giriyorum.
kafamı biraz kaldırıp etrafa baktım da dünyanın hali çok kötü be. frankia dağılmış, tabi hâlâ karlingler başta ama 4e bölünmüşler. ingiltere desen zaten onlarca küçük parça. içim şişti depresyona girdim.
istanbuldaki casusum birkaç yenilik göndermiş saraya. ben unutmuştum herifi.
puhahahahha !!!?? dedemgilin yeğeni olan bir eleman vardı sarayda. yine uzaktan akraba, zaten bir o yaşlı azgın bir de bu vardı. bu elemanı da evlendirdim ki hanem büyüsün diye. bunun hatun da durduk yere bana sulanmaya başladı. 52 yaşındayım ve karımı aldatmayı düşünmüyorum dedim, amcanın ufaklık çalışıyor seninki de ölmemiştir dedi, yorganın altında ağladım o gece.
kilise, din, tanrı... umurumda değiller. artık alay bile etmiyorum.
azgın yaşlı caynehard bir gol daha atıyor. yine kız, aethelfaed. ömrü uzun olsun.
15 şubat 774. acil durum. kuzeydeki mercia krallığı fazla ofansif hamleler yapıyor. güney ingilterenin batı sahillerini, suzerian olarak kendilerine bağladılar. (suzerian; vergi veren, gerek olunca asker gönderen, bir nevi özerk devlet) karşı hamle olarak ben de batı komşum cornwall düklüğüne suzerianlık savaşı açıyorum. kral oswallt, ona haksızlık ettiğimi düşünüyor. haklı.
binden fazla eli silahlı adamım var, karşı cephe 500 kişiyi zor toparlamış. masrafa gerek görmediğim için herkesi çağırmadım. oğlana verdim kılıcı, verdim 700 kişiyi, gönderdim. bu yaştan sonra ayak işleri yapacak değilim.
1 eylül 774. gene acil durum. benim saf oğlum kuşatma yapmaya çalışırken öyle beceriksiz ki aylardır bir kaleyi düşüremediği yetmezmiş gibi ordusunu iyice eritti. kral oswallt karşı saldırıya geçmiş. toparladığım 500 kişiyle beraber hemen yola çıkıyorum.
tam zamanında yetiştik, gerçi bizim oğlan gene iyiydi ama ezici bir zafer her zaman için iyidir. gelgelelim beklemediğim bir şey oldu, alçak oswallt bana düello teklif etti. ellisini devirmiş adamlarız oswallt desem de ısrar etti. dayanamadım tamam dedim. fena patakladı beni ama cesaretimi göstermiş oldum. önemli olan katılmaktı.
mayıs 775, yaralarım enfeksyon kaptı. alçak oswallt acaba zehir mi sürmüştü kılıcına diye düşünmeden edemiyorum. neyse ki birkaç gün içinde zaferimizi kanıtlayan bir anlaşma imzaladık, değdi mi bilmesem de zafer iyidir.
daha eve dönemeden, cornwall 2ye bölündü. şaka gibi. aylarca uğraşıp kendime bağladığım devletten minik yeni bir beylik çıktı. enfeksiyon yeri pek iyi görünmüyor. umarım saraya dönene kadar başıma bir şey gelmez.
25 haziran 776, r.i.p. öldüm. taht genç oğluma kaldı. yaşasın yeni kral beorthtrick.
devamını gör...
2.
(bkz: https://kafasozluk.com/entr...) şurada kalan yerden devamını yazayım.
776'da kral beorthtric olarak 26 yaşımda tahta çıktım. babamla son günlerimizde çıktığımız seferler bana çok şey katmış, taktikçi özelliklerimi geliştirmişti ve bana sabırlı olmayı öğretmişti. babamın pek sevdiği dostu hilduin, eski haznedar, şimdi inzivaya çekilmek ve köy hayatı yaşamak için istifasını vermişti ama kabul etmedim. sanırım bana pek iyi gözle bakmıyor ama hazinemin anahtarını verebileceğim başka birini tanımıyorum
annem evlenmem için ısrar etse de kendime uygun birini bulamıyorum. evlilik bekleyebilir, ben babamın hayallerinin peşinden gideceğim.
10 ağustos 776, tahta çıkalı 2 ay olmuşken, babamın vefatıyla özerklik statüsü bozulan ve özgür kalan batı komşum cornwell üzerine sefere çıkma kararı aldım. yola çıkarken bir ulak da o sonradan çıkan minik beyliğe gönderdim ki kendilerini bir şeyden sanmasınlar. asker sayım biraz azalmış durumda, nihayetinde halkım yeni kralına hemen güvenemiyor. olsun, kendime güvenim tam.
evlenmek için karlinggillerin sülalesine göz atarken 47 yaşında bekar bir abla buldum, toprağı yok ve babası kardeşleri ölmüş. hemen sarayıma davet ettim. böyle asil bir hanımefendi belki sarayda işime yarayabilir.
ocak 777. berbat bir savaş ve berbat giden kuşatmalar. vassallarımdan askeri destek istedim. 60 asker gelmiş. teşekkür edip saflarıma kattım yeni gelenleri, sanki mahalle kavgasına gelir gibi, dalga geçer gibi 60 kişi gelmiş. neyse ki bir kaleyi düşürmeyi başardık. 660 kadar adamımla son düşman birliğinin üzerine yürümekten başka çarem yok. zaman aleyhime işliyor. karşımda, bekledikçe destek alacak olan 400 - 450 kadar köyü asker var. orduma güveniyorum
vay canına. babama iş atan hanım abla ve o uzaktan akrabanın ikinci çocukları doğmuş. ikisi de oğlan. yavaştan evlensem iyi olacak.
9 ağustos 778. bir buçuk yıllık periyodda iki adım ileri bir adım geri taktiğiyle debelenip durduk. sanırım taktik yeteneklerim düşündüğüm kadar da gelişmemiş, bilemiyorum. bu uzun ve acılı savaşın ardından batılı iki devlet de bana bağlandı, güya vergi verecekler. önümüzdeki on yıl boyunca ekonomilerini toplayamayacaklarına bahse girerim.
savaşın bitmesini kutlamak namına hacca gitmeye karar verdim. muhtemelen cenabet doğdum zira. babam romadan memnun kalmamıştı diye hatırlıyorum, sanırım şansımı kudüsten yana kullanacağım. hem belli mi olur, bir arap kızı bulurum kendime ehehe
yolda şiddetli bir yağmura yakalansam da beni yolumdan alıkoymadı. boşuna inatçı kral demiyorlar bana. gelgelelim üşütmüş gibiyim. yine de yağmurda bana evini açan köylünün cebine üç beş altın koydum, adımız hayırsevere çıktı.
kudüs, kutsal topraklar. eminim bu kutsal site, zamanla katolik egemenliğine girecektir. kutsanabileceğim her şeyle kutsanıp dönüş yoluna geçtim. hastalığım ise yok olmak bir yana ilerledi. zatürre olduğumu düşünüyorum. dönüş yolunda berberi katoliği bir cerrah, magsen, bana eşlik ediyor. eğitim yeteneği 18 olan bu yabancıya güvensem iyi olabilir.
eve döndüm, hiç halim yok. berberi doktoru saray hekimi ilan ettim, ne isterse kullanabilir yeter ki ben kurtarsın, daha yapmam gereken çok şey var.
vardı...
26 kasım 778. öldüm. zatürreden ölerek bütün hayalleri ardımda bıraktım. yanarım yanarım da neye yanarım biliyor musun sözlük? ardımdan tahta çıkan soydaşımın, azgın yaşlı moruk cynehard olmasına yanarım. herif ölmedi, ufaklığı da ölmedi. şimdi bir de kral oldu. neyse, kral öldü yaşasın yeni kral, yaşlı azgın cynehard!!
776'da kral beorthtric olarak 26 yaşımda tahta çıktım. babamla son günlerimizde çıktığımız seferler bana çok şey katmış, taktikçi özelliklerimi geliştirmişti ve bana sabırlı olmayı öğretmişti. babamın pek sevdiği dostu hilduin, eski haznedar, şimdi inzivaya çekilmek ve köy hayatı yaşamak için istifasını vermişti ama kabul etmedim. sanırım bana pek iyi gözle bakmıyor ama hazinemin anahtarını verebileceğim başka birini tanımıyorum
annem evlenmem için ısrar etse de kendime uygun birini bulamıyorum. evlilik bekleyebilir, ben babamın hayallerinin peşinden gideceğim.
10 ağustos 776, tahta çıkalı 2 ay olmuşken, babamın vefatıyla özerklik statüsü bozulan ve özgür kalan batı komşum cornwell üzerine sefere çıkma kararı aldım. yola çıkarken bir ulak da o sonradan çıkan minik beyliğe gönderdim ki kendilerini bir şeyden sanmasınlar. asker sayım biraz azalmış durumda, nihayetinde halkım yeni kralına hemen güvenemiyor. olsun, kendime güvenim tam.
evlenmek için karlinggillerin sülalesine göz atarken 47 yaşında bekar bir abla buldum, toprağı yok ve babası kardeşleri ölmüş. hemen sarayıma davet ettim. böyle asil bir hanımefendi belki sarayda işime yarayabilir.
ocak 777. berbat bir savaş ve berbat giden kuşatmalar. vassallarımdan askeri destek istedim. 60 asker gelmiş. teşekkür edip saflarıma kattım yeni gelenleri, sanki mahalle kavgasına gelir gibi, dalga geçer gibi 60 kişi gelmiş. neyse ki bir kaleyi düşürmeyi başardık. 660 kadar adamımla son düşman birliğinin üzerine yürümekten başka çarem yok. zaman aleyhime işliyor. karşımda, bekledikçe destek alacak olan 400 - 450 kadar köyü asker var. orduma güveniyorum
vay canına. babama iş atan hanım abla ve o uzaktan akrabanın ikinci çocukları doğmuş. ikisi de oğlan. yavaştan evlensem iyi olacak.
9 ağustos 778. bir buçuk yıllık periyodda iki adım ileri bir adım geri taktiğiyle debelenip durduk. sanırım taktik yeteneklerim düşündüğüm kadar da gelişmemiş, bilemiyorum. bu uzun ve acılı savaşın ardından batılı iki devlet de bana bağlandı, güya vergi verecekler. önümüzdeki on yıl boyunca ekonomilerini toplayamayacaklarına bahse girerim.
savaşın bitmesini kutlamak namına hacca gitmeye karar verdim. muhtemelen cenabet doğdum zira. babam romadan memnun kalmamıştı diye hatırlıyorum, sanırım şansımı kudüsten yana kullanacağım. hem belli mi olur, bir arap kızı bulurum kendime ehehe
yolda şiddetli bir yağmura yakalansam da beni yolumdan alıkoymadı. boşuna inatçı kral demiyorlar bana. gelgelelim üşütmüş gibiyim. yine de yağmurda bana evini açan köylünün cebine üç beş altın koydum, adımız hayırsevere çıktı.
kudüs, kutsal topraklar. eminim bu kutsal site, zamanla katolik egemenliğine girecektir. kutsanabileceğim her şeyle kutsanıp dönüş yoluna geçtim. hastalığım ise yok olmak bir yana ilerledi. zatürre olduğumu düşünüyorum. dönüş yolunda berberi katoliği bir cerrah, magsen, bana eşlik ediyor. eğitim yeteneği 18 olan bu yabancıya güvensem iyi olabilir.
eve döndüm, hiç halim yok. berberi doktoru saray hekimi ilan ettim, ne isterse kullanabilir yeter ki ben kurtarsın, daha yapmam gereken çok şey var.
vardı...
26 kasım 778. öldüm. zatürreden ölerek bütün hayalleri ardımda bıraktım. yanarım yanarım da neye yanarım biliyor musun sözlük? ardımdan tahta çıkan soydaşımın, azgın yaşlı moruk cynehard olmasına yanarım. herif ölmedi, ufaklığı da ölmedi. şimdi bir de kral oldu. neyse, kral öldü yaşasın yeni kral, yaşlı azgın cynehard!!
devamını gör...
3.
(bkz: https://kafasozluk.com/entr...) yaşlı azgın cynehard ile yolumuza devam ediyoruz
kasım 778, tahta çıktığımda 73 yaşındayım. iki kızım var ve yasalara göre kadınlar yönetici olamıyor. cinsiyet yasasını geçirebilmek içinse, tüm vassallarımla aramın iyi olması lazım. pek bir seçeneğim yok gibi ama kızlarımın tahta çıkabilmesi için bir şeyler deneyeceğim.
karım hamile? ufaklığım cidden hayatta sanırım
ünvan geri alma yasasını geçiriyorum. belki aramın bozuk olduğu vassalları ülkeden sürsem, cinsiyet yasasını geçirsem, tahtı kızlarıma devredip huzur içinde ölebilirim. bu arada hatun gene kız doğurdu, godgifus. tanrının bana yaşlılık hediyesi.
istanbuldaki kadrolu casusum, yıllar sonra tekrar kendini hatırlattı. gönderdiği birkaç yenilikçi fikir işimizi görecek gibi ama zavallı adam oralarda pnömoni olmuş. umarım iyileşir.
maşallah dediğimin ölmesi sorunsalı. casus öldü. devlet olarak kendisine teşekkürü borç biliyorum. raimbold adında bir fransızı, ölen casusun yerine istanbula yolladım. en az onun kadar yetenekli (entrika 19)
west frankia her yeri birleştirmiş, devasa bir frank germen devleti oluşmuş. karlinglere kapak atmak lazım.
aralık 781, kızlarım babasız kaldı. öldüm. yıllarca taht bekleyip 73ümde kral oldum, 3 seneden biraz fazla kalabildim tahtta. taht yasasını değiştiremediğim için yerime ealhmund'un 12 yaşındaki oğlu eegbehrt geçti. yapacak bir şey yok, takdir-i ilahi. yaşasın yeni kral, çocuk kral, eegbehrt.
kasım 778, tahta çıktığımda 73 yaşındayım. iki kızım var ve yasalara göre kadınlar yönetici olamıyor. cinsiyet yasasını geçirebilmek içinse, tüm vassallarımla aramın iyi olması lazım. pek bir seçeneğim yok gibi ama kızlarımın tahta çıkabilmesi için bir şeyler deneyeceğim.
karım hamile? ufaklığım cidden hayatta sanırım
ünvan geri alma yasasını geçiriyorum. belki aramın bozuk olduğu vassalları ülkeden sürsem, cinsiyet yasasını geçirsem, tahtı kızlarıma devredip huzur içinde ölebilirim. bu arada hatun gene kız doğurdu, godgifus. tanrının bana yaşlılık hediyesi.
istanbuldaki kadrolu casusum, yıllar sonra tekrar kendini hatırlattı. gönderdiği birkaç yenilikçi fikir işimizi görecek gibi ama zavallı adam oralarda pnömoni olmuş. umarım iyileşir.
maşallah dediğimin ölmesi sorunsalı. casus öldü. devlet olarak kendisine teşekkürü borç biliyorum. raimbold adında bir fransızı, ölen casusun yerine istanbula yolladım. en az onun kadar yetenekli (entrika 19)
west frankia her yeri birleştirmiş, devasa bir frank germen devleti oluşmuş. karlinglere kapak atmak lazım.
aralık 781, kızlarım babasız kaldı. öldüm. yıllarca taht bekleyip 73ümde kral oldum, 3 seneden biraz fazla kalabildim tahtta. taht yasasını değiştiremediğim için yerime ealhmund'un 12 yaşındaki oğlu eegbehrt geçti. yapacak bir şey yok, takdir-i ilahi. yaşasın yeni kral, çocuk kral, eegbehrt.
devamını gör...
4.
(bkz: https://kafasozluk.com/entr...) 12 yaşındaki eegbehrt ile devam. bunun annesi bir zamanlar krala yamanmaya çalışan hatundu. babası da uzaktan akraba ortalama bir kumandandı.
781; tahta çıktığımda 12 yaşımdayım. detaycı ve kibirli diyorlar bana ama herhalde bir kral böyle olmalı. bazı geceler kabuslar gördüğüm için adım korkağa da çıktı ayrıca. ileride gösteririm ben o dedikoduculara (hırslı)
782 senesinde nişanlandım. 13 yaşımdayım daha. devasa bir devlet haline gelen west frankianın lideri şeytan kral karl'ın 15 yaşındaki kızı amaudru karling ile nişanlanmam uygun görülmüş. amaundru, kralın evlilik dışı çocuğu olsa da karling hanesinden olmanın getirileri işimize yarayacak sanırım. biraz tembel bir kızmış diyorlar.
785 senesiyle beraber 16 yaşıma girip yetişkin oldum. üzerimdeki çocuk kral lakabı kalkmasa da konsey baskısından kurtuldum ve birkaç ay içinde batı devletlerine yöneldim, tıpkı atalarım gibi. ayrıca annemden gizlice kitap yazmaya başladım. ilahiyata ilgi duyuyorum.
komik şeyler oluyor. bir pazar sabahı kiliseye gittiğimde papaz efendinin korkunç suratıyla karşılaştım. neymiş, afaroz edilmişim. sebep? bilmiyoruz. papaya acil mektup yolladım. batı seferim sürerken böyle bir saçmalığı hemen durdursam iyi olur.
790. geçen 5 yıl için tek söylenecek şey; frankia dostluğu. şeytan kral karl ile müttefik oldum. bütün güney ingiltere devletçikleri seve seve vergi vermeye başladılar. daha savaş açma haberini yollar yollamaz, kan dökmeye gerek yok diyorlar. frankianın 15 bin kişilik ordusu sanırım hiç kullanmadığım halde işime yarıyor. papayla da aramız bozuk kaldı. afarozu kaldırmak için, ülkemdeki kiliselere papazları kendisi atamak istedi. iç işlerime karışmamasını söyledim.
hermenik diye bir tarikata katıldım. day bayır gezip ot topluyoruz, iksir yapıyoruz. bilimsel ilahiyatçı kişiliğimin ilahiyat kısmına ters olsa da bilimsel gelişmelere kendimi kapatmak istemiyorum. hem bu sayede papa efendiye nispet yapıyorum ehehe
rahmetli yaşlı azgının kızlarından birini kendime hermenik çırağı olarak aldım. arada tütün sarıp çekiyoruz falan. geçen gelmiş ayin yapalım dedi. allah belamı vermesin ki isa mesihle konuştum; yıldızların işleyişi hakkında sohbet ettik. ama sanırım pek anlaşamadık. işin kötü yanı adım okültiste çıktı papazlarla aram hepten bozuldu.
kudüse hacca gitmeye karar verdim. gemim yolda fırtınaya yakalanınca kral tacımı bir kenara atıp tayfaya yardım ettim ve sanırım denizcilik benim işim ehehe. kudüs ise bildiğimiz gibi; kudüs. birkaç dini sohbette söz hakkı verdiler. boşuna ilahiyatçı değiliz.
bu benim çırak, azgın yaşlının büyük kızı. bununla epey arkadaş olduk. dedim ki sana bi koca bulalım ama içgüveysi gelsin. ayrı kalmayalım seninle. neyse, karlinggillerden bavyera kralının en küçük oğlu, topraksız bir prens vardı. içgüveysi olarak wessexe getirttim. çocuklar bizim hanemizden olacak ve karling bloodline taşıyacak.
792. kuzeyde mercia ve northombria krallıklarına diz çöktürmeye çalışmak, aile üyelerime uygun pozisyonlarda evlilik ayarlamak, kitap yazmak, hermenik tarikatı görevleri derken iyice bunalıp depresyona girdim. antidepresan diye bir ilaç keşfetmeye çalışıyordum, bayırlardan ot toplamak için fırsat kolluyordum ki 23 yaşında gencecik bir adamken, stresten öldüm. tanrı ya da paradox interactive, haneme sürekli komplo kuruyor gibi...
781; tahta çıktığımda 12 yaşımdayım. detaycı ve kibirli diyorlar bana ama herhalde bir kral böyle olmalı. bazı geceler kabuslar gördüğüm için adım korkağa da çıktı ayrıca. ileride gösteririm ben o dedikoduculara (hırslı)
782 senesinde nişanlandım. 13 yaşımdayım daha. devasa bir devlet haline gelen west frankianın lideri şeytan kral karl'ın 15 yaşındaki kızı amaudru karling ile nişanlanmam uygun görülmüş. amaundru, kralın evlilik dışı çocuğu olsa da karling hanesinden olmanın getirileri işimize yarayacak sanırım. biraz tembel bir kızmış diyorlar.
785 senesiyle beraber 16 yaşıma girip yetişkin oldum. üzerimdeki çocuk kral lakabı kalkmasa da konsey baskısından kurtuldum ve birkaç ay içinde batı devletlerine yöneldim, tıpkı atalarım gibi. ayrıca annemden gizlice kitap yazmaya başladım. ilahiyata ilgi duyuyorum.
komik şeyler oluyor. bir pazar sabahı kiliseye gittiğimde papaz efendinin korkunç suratıyla karşılaştım. neymiş, afaroz edilmişim. sebep? bilmiyoruz. papaya acil mektup yolladım. batı seferim sürerken böyle bir saçmalığı hemen durdursam iyi olur.
790. geçen 5 yıl için tek söylenecek şey; frankia dostluğu. şeytan kral karl ile müttefik oldum. bütün güney ingiltere devletçikleri seve seve vergi vermeye başladılar. daha savaş açma haberini yollar yollamaz, kan dökmeye gerek yok diyorlar. frankianın 15 bin kişilik ordusu sanırım hiç kullanmadığım halde işime yarıyor. papayla da aramız bozuk kaldı. afarozu kaldırmak için, ülkemdeki kiliselere papazları kendisi atamak istedi. iç işlerime karışmamasını söyledim.
hermenik diye bir tarikata katıldım. day bayır gezip ot topluyoruz, iksir yapıyoruz. bilimsel ilahiyatçı kişiliğimin ilahiyat kısmına ters olsa da bilimsel gelişmelere kendimi kapatmak istemiyorum. hem bu sayede papa efendiye nispet yapıyorum ehehe
rahmetli yaşlı azgının kızlarından birini kendime hermenik çırağı olarak aldım. arada tütün sarıp çekiyoruz falan. geçen gelmiş ayin yapalım dedi. allah belamı vermesin ki isa mesihle konuştum; yıldızların işleyişi hakkında sohbet ettik. ama sanırım pek anlaşamadık. işin kötü yanı adım okültiste çıktı papazlarla aram hepten bozuldu.
kudüse hacca gitmeye karar verdim. gemim yolda fırtınaya yakalanınca kral tacımı bir kenara atıp tayfaya yardım ettim ve sanırım denizcilik benim işim ehehe. kudüs ise bildiğimiz gibi; kudüs. birkaç dini sohbette söz hakkı verdiler. boşuna ilahiyatçı değiliz.
bu benim çırak, azgın yaşlının büyük kızı. bununla epey arkadaş olduk. dedim ki sana bi koca bulalım ama içgüveysi gelsin. ayrı kalmayalım seninle. neyse, karlinggillerden bavyera kralının en küçük oğlu, topraksız bir prens vardı. içgüveysi olarak wessexe getirttim. çocuklar bizim hanemizden olacak ve karling bloodline taşıyacak.
792. kuzeyde mercia ve northombria krallıklarına diz çöktürmeye çalışmak, aile üyelerime uygun pozisyonlarda evlilik ayarlamak, kitap yazmak, hermenik tarikatı görevleri derken iyice bunalıp depresyona girdim. antidepresan diye bir ilaç keşfetmeye çalışıyordum, bayırlardan ot toplamak için fırsat kolluyordum ki 23 yaşında gencecik bir adamken, stresten öldüm. tanrı ya da paradox interactive, haneme sürekli komplo kuruyor gibi...
devamını gör...