yazar: david gibbins
yayın yılı: 2006
türkçeye "bizans altınları" olarak çevirilen kitap bizanslıların istanbul'dan kaçarken bıraktıkları hazineyi ve bu hazinenin aranma sürecini konu edinir. yazar bunların yarı sıra istanbul ve viking tarihine değinip arkeoloji bilimi hakkında da bilgilendirmede bulunur.
yayın yılı: 2006
türkçeye "bizans altınları" olarak çevirilen kitap bizanslıların istanbul'dan kaçarken bıraktıkları hazineyi ve bu hazinenin aranma sürecini konu edinir. yazar bunların yarı sıra istanbul ve viking tarihine değinip arkeoloji bilimi hakkında da bilgilendirmede bulunur.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 31.08.2021 16:10 tarihinde açılmıştır.
1.
david gibbins'in 2006 yayımlanan, atlantis'in devamı sayılabilecek, türkiye'de "bizans altınları" olarak yayımlanan roman.
kitabın içeriği tarih meraklılarını oldukça cezbedecek bir hazine, zira kuzey buz denizinden konstantinopolis'e, yucatan'dan ingiltere'ye kadar uzanan lokasyonlara sahne oluyor.
aynı zamanda, bünyesinde menora, vinland haritası, 1204 latin istilası gibi şeyleri de barındırası ile bambaşka bir boyuta ulaşmış oluyor.
kitabı biraz övdükten sonra bir tık da spoiler olmadan eleştiri katalım.
sevgili david gibbins'in bildiğimiz üzere bazı yayımlanan kitapları türkiye'de geçiyor. içerisinde bulunduğumuz bu güzel ülkemizin geçmiş dönemlerinde pek bilgi sahibi olamadığımız olayları öğrenmemize vesile oluyor yazar, başlarda tarih ve efsane kısmını öyle güzel harmanlıyor ki, kitabın geri kalan kısımlarında da böyle olacağını düşünüyor insan ister istemez ama ne yazık ki dalış ekipmanları ve teknolojileri konusunda o kadar çok teknik detaya kaçmış ve bu ekipmanları, teknolojileri o kadar yersiz biçimde çok kullanmış ki, bu kitabın akıcılığını korkunç derecede baltalamış.
bir zamandan sonra okur iken, teknik kısımlar bi an önce bitse de rahatlasak, romana geri dönebilsek diye iç geçiriyor insan, sevgili yazarın belki de bulunduğu kategoride efsane olamamasının *dan brown, clive cussler, robert ludlum, tom clancy...* nedenlerinden birisi de bu, okuduğum romanlarında ve bilhassa bu güzel romanda çok fazla teknik detay kısmına kaçarak okuyucu birkaç tık romandan uzaklaştırmış.
kitabın içeriği tarih meraklılarını oldukça cezbedecek bir hazine, zira kuzey buz denizinden konstantinopolis'e, yucatan'dan ingiltere'ye kadar uzanan lokasyonlara sahne oluyor.
aynı zamanda, bünyesinde menora, vinland haritası, 1204 latin istilası gibi şeyleri de barındırası ile bambaşka bir boyuta ulaşmış oluyor.
kitabı biraz övdükten sonra bir tık da spoiler olmadan eleştiri katalım.
sevgili david gibbins'in bildiğimiz üzere bazı yayımlanan kitapları türkiye'de geçiyor. içerisinde bulunduğumuz bu güzel ülkemizin geçmiş dönemlerinde pek bilgi sahibi olamadığımız olayları öğrenmemize vesile oluyor yazar, başlarda tarih ve efsane kısmını öyle güzel harmanlıyor ki, kitabın geri kalan kısımlarında da böyle olacağını düşünüyor insan ister istemez ama ne yazık ki dalış ekipmanları ve teknolojileri konusunda o kadar çok teknik detaya kaçmış ve bu ekipmanları, teknolojileri o kadar yersiz biçimde çok kullanmış ki, bu kitabın akıcılığını korkunç derecede baltalamış.
bir zamandan sonra okur iken, teknik kısımlar bi an önce bitse de rahatlasak, romana geri dönebilsek diye iç geçiriyor insan, sevgili yazarın belki de bulunduğu kategoride efsane olamamasının *dan brown, clive cussler, robert ludlum, tom clancy...* nedenlerinden birisi de bu, okuduğum romanlarında ve bilhassa bu güzel romanda çok fazla teknik detay kısmına kaçarak okuyucu birkaç tık romandan uzaklaştırmış.
devamını gör...