1.
birleşik krallık ve abd ortak yapımı olan, 1978'de gösterime girmiş korku filmi.
serinin ilk filmi the omen'ın gölgesinde kalsa da bence en az onun kadar iyi bir filmdir. anti-isa'mız damien burada cidden de ürkünç bir çocuktur. 13'üne de merdiven dayayınca iyice uğursuz, lanet bir velet olduğundan muhtelif nursuzluklar çevresindekileri tehdit eder. imdb'de yazılana göre ülkemizde 1982'de gösterilmiştir bu film ama ben o yılda 1 yaşında falan olduğum için bu ne kadar doğrudur bilemeyeceğimdir. tahminen ben bunu ilk 80'lerin sonunda veya 90'ların başında tv'de izlemişimdir.
açıkçası ben the omen filmini epey geç izledim; yani serinin ilk filmini cidden bundan epey sonra, kocaman olmuşken izledim. hatta ilk zamanlarda bunun bir devam filmi olduğunu da bilmiyordum. ilk göz ağrısı muhabbeti yüzünden olabilir ama bu filmi cidden de orijinalinden daha fazla seviyorum. bu konuda ciddi bir azınlığı temsil etsem de, tercihi bu yönde olan tek kişi olmadığımı da biliyorum.
filmin konusu, ilk filmin bıraktığı yerin çok az sonrasından başlıyor. demien artık 12 yaşında ve çok daha tehlikeli... yani "tehlikeli" olması için kendisinin bir şeyler yapmasına da gerek yok aslında zira kendisi meymenetsizliğin adeta vücut bulmuş hali...
acaba bu çocuğun ne menem bir şey olduğu ortaya çıkacak mıdır filmde; yoksa kötülük mü galip gelecektir? neyse arkeolog carl bugenhagen, damien'ın hala hayatta olduğunu öğreniyor ve michael morgan'a bunu bildiriyor. acaba onların bildiklerini çocuğun yakın çevresi de bilse neler olurdu... yani elbette bu filmleştirmeye değecek bir konu olmazdı bence. sonuçta işin bir gizem boyutu olmalı. kötülerin iplikleri öyle bir anda pazara çıkarılırsa işin ne heyecanı kalırdı ki?..
spoiler vermeden daha fazla ne anlatabilirim bilemesem de, bu seriyi ilk kez izleyecek birinin sırayla giderse en seveceği omen filminin bu olup olmayacağını da merak edebilirim aslında. yani %5-7 de olsa, bir kısım seyircinin sıralamasında ilk yeri alamaması için hiçbir sebep göremiyorum bu klas devam filminin.
serinin ilk filmi the omen'ın gölgesinde kalsa da bence en az onun kadar iyi bir filmdir. anti-isa'mız damien burada cidden de ürkünç bir çocuktur. 13'üne de merdiven dayayınca iyice uğursuz, lanet bir velet olduğundan muhtelif nursuzluklar çevresindekileri tehdit eder. imdb'de yazılana göre ülkemizde 1982'de gösterilmiştir bu film ama ben o yılda 1 yaşında falan olduğum için bu ne kadar doğrudur bilemeyeceğimdir. tahminen ben bunu ilk 80'lerin sonunda veya 90'ların başında tv'de izlemişimdir.
açıkçası ben the omen filmini epey geç izledim; yani serinin ilk filmini cidden bundan epey sonra, kocaman olmuşken izledim. hatta ilk zamanlarda bunun bir devam filmi olduğunu da bilmiyordum. ilk göz ağrısı muhabbeti yüzünden olabilir ama bu filmi cidden de orijinalinden daha fazla seviyorum. bu konuda ciddi bir azınlığı temsil etsem de, tercihi bu yönde olan tek kişi olmadığımı da biliyorum.
filmin konusu, ilk filmin bıraktığı yerin çok az sonrasından başlıyor. demien artık 12 yaşında ve çok daha tehlikeli... yani "tehlikeli" olması için kendisinin bir şeyler yapmasına da gerek yok aslında zira kendisi meymenetsizliğin adeta vücut bulmuş hali...
acaba bu çocuğun ne menem bir şey olduğu ortaya çıkacak mıdır filmde; yoksa kötülük mü galip gelecektir? neyse arkeolog carl bugenhagen, damien'ın hala hayatta olduğunu öğreniyor ve michael morgan'a bunu bildiriyor. acaba onların bildiklerini çocuğun yakın çevresi de bilse neler olurdu... yani elbette bu filmleştirmeye değecek bir konu olmazdı bence. sonuçta işin bir gizem boyutu olmalı. kötülerin iplikleri öyle bir anda pazara çıkarılırsa işin ne heyecanı kalırdı ki?..
spoiler vermeden daha fazla ne anlatabilirim bilemesem de, bu seriyi ilk kez izleyecek birinin sırayla giderse en seveceği omen filminin bu olup olmayacağını da merak edebilirim aslında. yani %5-7 de olsa, bir kısım seyircinin sıralamasında ilk yeri alamaması için hiçbir sebep göremiyorum bu klas devam filminin.
devamını gör...