değmeyecek insanlar için ağlamak

çok uzun zaman önce bıraktığım eylem.
geçiyorum aynanın karşısına diyorum değer mi hiç bu meymenetsizler için gül yüzünü soldurduğuna be kurban olsunlar senin göz yaşına* deyip devam ediyorum.
enayiliği mazide bıraktık şükür***

ekşi sözlükte yıllar önce böyle bir başlıkta okumuştum.
değmeyecek insanlar ağlatır zaten değecek insanlar güldürür.
ne kada doğru.

"gelecekte gülerek anlatacağım bı şey için günümü üzülerek heba edemem."
yeni hayat felsefem o yüzden değmeyecek şeylere üzülüp de yıpratmayin kendinizi arkadaşlar

insan olmak demek hata yapmak demektir zaten , o nedenle bu kadar kasmanıza gerek yok.
içinizden geliyorsa ağlayın, değmiş değmemiş çok takılmayın.
ders çıkarmaya bakın hatalarınızdan o yeter de artar bile.

muhafazakar romantik sitemlerine başlık olmuş bir durum.
değemeyeceği dokunamayacağı insanlar için nitelikli beklentiler içerisine girmemeli muhafazakar insan.
toplum baskısı altında, sevilen veya hoşlanılan insanlardan karşılanamayan beklentilere içerleyerek kendilerini romantize eden insanlara karşı anlayışlı olamıyorum ben artık. anlayışsızlığın adı uzaktan sevmek olmuş, cahil fakirler de bu işin kanıtı.
et ete değmeli. anti muhafazakar hareket engellenemez.

kendi içinde bir çeşit paradoks.

değecek insan seni ağlatacak bir şey yapmayacaktır büyük ihtimalle. dolayısıyla uğrunda ağlamazsın. ağlatan, zaten değmeyecek kişidir. bu durumda aslında uğrunda ağlanmayı hak eden kişi, buna değecek olanken, tek gözyaşı damlasını bile hak etmeyen kişinin arkasından ağlanır. bu da bir çelişkidir.

kendi aptallığına ağlıyorsan sinirinden, o başka. ben genelde ondan ağlarım.

bu durumda insan genellikle kazık yediğini düşündüğü için bir nevi egonun hırpalanmasından dolayı ağlar. bir de kaybedilen ilişkinin alternatifi olmadığı hissi de insanı böyle bir tepkiye yöneltir. aslında hormonlar devreye girmese ve olaya rasyonel bakılsa, bana kazık atana neden ağlıyorum diye düşünerek gayet çabuk durumu unutup hayata devam etme ihtimali artacaktır. lise ve üniversite yaşlarında biraz zor tabii, ama bir şeyler yaşadıkça insan kafaya takmamaya başlıyor. o nedenle genç yazar arkadaşlara tavsiyem bol bol sevgili yapın ki kazıklanma durumunda tecrübeniz arttıkça bu durumlarla kolaylıkla başa çıkabilin.

"aynı nakarat
hep aynı aynı
yarısı bayat
hep aynı aynı
yarısı hayat
aynı nakarat
anlat anlat"
90lar türkçe pop eşliğinde ağlayarak dans edebilirsiniz bari değsin.
olmuyor arkadaşlar olduramazsınız.
değecek tek şey gözyaşlarınız
ne güzel duygularınız var saf temiz bir sevgi.
leke sürmeyin o sevdaya.
ağlayın madem öyle ama karşı tarafa boyun eğmeyin. size kötü davranamasın.

edit : yıkık olma sevmiş ol. nereden baktığına bağlı değen şey.

ağlayınca değmiş oluyor. karar ver *

değecek insan ağlatır mı arkadaş, ağlatsa da gider çokomel filan getirir gönlünü alır. he ağlatır tamam ama sonra dersin ki evet ağladım ama bak çokomel aldı. demek ki ağlayamaya değer.
ama değmeyecekse bile ağla arkadaş, ağla ki zehrini boşalt kalbinden böyle fışır fışır aksın.
hem zamanında onu sevdin. ama dost ama arkadaş. sevdin. en azından ona olan sevgin için, o sevgiyi içinden atmak için ağla.
ağlamazsan sevmeyen, içinde kin biriktiren birine dönüşürsün. ve bu hayat kin tutup kendini üzmek için çok kısa.

bunun da kralını yaptık.sonra aynanın karşısına geçip makyaj yapmasını da bildik.

ağlama o zaman desem linç yer miyim acaba?
kimse göz yaşından değerli değil çünkü.

özellikle bu “değmeyen” insan kişisinin yanında ağlamayın. kendini bulunmaz hint kumaşı zanneder ve egosunu tavan yaptırmış olursunuz. ağlamayın demeyeceğim, o duygu selinde ve ruh halindeyken zaten insan beyni hiçbir şeyi kabul etmez. dibine kadar yaşayın acınızı ama sonra arkanızda bırakıp yolunuza devam edin. çünkü bu hayata bir kere geliyorsunuz ve size değer vermeyen, sizi önemsemeyen aksine kıran, üzen, yıpratan sizden bir şeyler alıp götüren sizi “siz” olmaktan çıkaran hiç ama hiçkimseyi hayatınızın kıyısından bile geçirmeyin. ilk önce kendinizi düşünün ve kendinize değer verin, siz kendi değerinizin farkındalığına sahip olduğunuzda başkaları da size değer verecek. sizi önemsemeyen insanları düşünüp, peşinden koşup kendi zamanınızdan çalmayın.