demir kadın neslican

vefatıyla hepimizi üzen ve yaşama sevinciyle hepimize örnek olması gereken neslican tay'ın hayatını konu alan belgesel. vizyon tarihi 7 ocak 2022 olarak açıklanmış idi ancak belirsiz bir tarihe ertelenmiş.
ilk teaser şuradan izlenebilir;

ben neslicanı çok önceden tanıyorum yaşama enerjisini biliyorum. ölümü sarsmıştı beni hiç ölmeyecek gibi geliyordu, gerçekten. ama milli değerlerimizi, yakın zamanda ölen sevdiğimiz insanların hayatının film yapılması fikri hiç masum gelmemekle birlikte, hiç hoş durmuyor.

gereksiz filmler listesinde en başı çekiyordur. neslican için üzgünüm ama bu ülkede kanserden ölen tek insanın neslican olmadığını biliyorsunuzdur umarım. ufacık bebekler kanser yüzünden toprağa giriyor ve hiçbirisi neslican kadar ses getirmiyor. bu ülke her şeyi gereksiz abartmakta mükemmel gerçekten. sürekli birilerinin hayatını film yapıp saçma oyunculara milyonlar kazandırmaktan vazgeçmediniz. yani anlamıyorum sektörü nasıl böyle iğrenç hâle getirdiniz?

ne sanıyorsunuz ki gerçekten neslican'ı önemsediklerini mi? bu sadece duygu pornosu arkadaşlar. baktılar ki türkler her şeye ağlayıp saçma senaryoları izlemek için paralar veriyor, bir tur da bunu çekelim daha çok ağlatalım dediler. ajitasyon ve duygu pornosu. ülkedeki aptalların becerdiği ve enayi türk insanının düştüğü durum.

neslican tay'ın hayatını anlatan ve 2023 yılında vizyona giren türk dram filmi;
özgür bakar tarafından yönetilen filmin senaryosunu ise nalan merter savaş yazmıştır.

başrolde ise çağla ırmak
deniz uğur
mesut akusta
ilker aksum
yurdaer okur gibi oyuncular yer almıştır.


film 3 kez kanser olan ve yaşamak uğruna bir bacağını feda eden neslican tay'ın yaşadığı acıları ve verdiği mücadeleyi konu ediniyor.

neslican tay tedx konuşması yapıyor ve orada anlattıkları da filmi oluşturuyor.

neslican 3 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu ve çevresine hep ışık saçan, başarılı, azimli, her koşulda mücadeleci, neşeli ve umut dolu bir genç kızdır, bir gün yolda giderken bacağına kramp gibi bir ağrı girer ve ağrıları dayanılmaz olur, üniversite sınavına az bir zaman kalmıştır, sınavda bile aynı ağrılar yeniden gelmiştir.

iyileşeceğine inancı tam iken hayat hiç de beklediği gibi değildir, hayat âdil değildir.
yaşaması için onun bacağını almaktan başka çare yoktur, artık protezi ile hayatına devam eder ve film boyu herkese moral olmaya çalışır, ölmek üzere olsa bile güçlü olmaya çalışır.

onun gerçek hayatı nasıl bittiyse film de öyle biter..

duygusal bir filmdi.

başrol oyuncusunun rolünün hakkını verdiğini düşünüyorum, o duyguyu verebiliyordu.

ilker aksum filmde neslican'ın dayısı rolünde ve onun oyunculuğu da etkileyiciydi, acıdan dolayı arabanın camına yumruk attığı sahne inanılmaz iyiydi.

deniz uğur neslican'ın annesi rolündeydi ve onun evladını kaybetmek üzere olan bir anneyi canlandırma biçimi de etkileyiciydi.

yurdaer okur doktor rolündeydi ve bir ara bacağı kurtaramadığı için ağladığı sahne vardı, duygusaldı.

mesut akusta neslican'ın babası rolündeydi ve onun oyunculuğu da çok iyiydi.

beklentimi karşılayan oyunculuklar vardı,
izlerken kötü olduğum bir sahne var, neslican tay denize doğru yürüyor ve sevdikleri arkada onu izliyor, ona veda ediyorlar, o sahne onun ölüme gidişini derinden hissettiren bir sahneydi.

son sahne de zaten filmin en zor kısmıydı,
çünkü ölüm en zorudur.

çünkü hayat denen şey bir anda bitebiliyor,
21 yaşındaysan ve yaşamak isterken her şey bir anda bitiyorsa yaşamak nedir ki?

senin için sol bacağımızı da seveceğiz demir kadın neslican tay...