deniz naki'nin bozkurt yorumu
başlık "gyro zeppeli" tarafından 05.07.2024 18:50 tarihinde açılmıştır.
1.
ağlama lan öşşexçi :d
amedsporlu eski futbolcu deniz naki’den merih demiral açıklaması:
“o futbolcunun yaptığı işaret tekçiliği, başka halkların ret ve inkarını, nasyonalizmi, ırkçılığı esas alıyorken; benim yaptığım işaret ise barışı, özgürlüğü, halkların kardeşliğini, enternasyonalizmi çağrıştırdığını bütün uluslararası toplum bilir.”
x.com/aykiricomtr/status/18...
amedsporlu eski futbolcu deniz naki’den merih demiral açıklaması:
“o futbolcunun yaptığı işaret tekçiliği, başka halkların ret ve inkarını, nasyonalizmi, ırkçılığı esas alıyorken; benim yaptığım işaret ise barışı, özgürlüğü, halkların kardeşliğini, enternasyonalizmi çağrıştırdığını bütün uluslararası toplum bilir.”
x.com/aykiricomtr/status/18...
devamını gör...
2.
torbacıdan nasihat dinler olduk vay anasını.
devamını gör...
3.
kim ağlatmış bu öşşehciyi, çok komik. *
devamını gör...
4.
silkerim zafer işareti yapan başka halkları.
devamını gör...
5.
senin yaptığın işaret vatana ihaneti ve o... çocukluğunu simgeliyor terörist köpek.
devamını gör...
6.
onu bunu eşekçilikle suçlayan torbacı artıklarına damacanalar yetmiyor; artık "halklara" halleniyorlar. ha sorarlarsa vatan kurtardıklarını sanıyorlar dersiniz. badeseverler islama ne kazandırdıysa bunlar da türklüğe onu kazandıracaklar. ( boşuna körle yatan şaşı kalkar denmemiş) belki de aslında "bu işe görevli troller" bilmiyoruz. çünkü ne milliyetçiliğin ne de türkçülüğün böyle halks.ker bir versiyonu literatürde yok. çünkü ideolojiler apışarasından üretilmiyor.
devamını gör...
7.
sanki senin yorumunun çok önemi var da.
ya da yılmaz'dan gelsin:
seni dinlemedim ama bence haksızsın
ya da yılmaz'dan gelsin:
seni dinlemedim ama bence haksızsın
devamını gör...
8.
dağa çıksana deniz naki bir sey deneyecez.
devamını gör...
9.
o zamanlar aileler pikniğe ayrı ayrı değil bütün mahalle şeklinde giderlerdi...
ben küçüğüm, gene bir piknik organizasyonu ama bu sefer ayrı bir heyecan var çünkü mevsim yaz, okul tatil, denize gidilecek. hava lodos, çok tatlı bir sıcak hava var ve bu yüzden karadeniz kıyısında yüzülecek. gözünü sevdiğimin istanbul'u...
içkiler çoktan kovalara konmuş, buzlar üzerine boca edilmiş, mangallar, kömürler, inanılmaz bir organizasyonla hazırlanmış "mama"lar yani sarmalar, poaçalar, börekler hazır.
sepetler, ipler, kilimler, havlular doldurulmuş arabalara. çocuklar için ayrıca "tatlı su" bidonları bile hazır ki gelene kadar kaşıntıdan delirmeyelim...
tam kadro oradayız. aynı eski türk filmlerindeki gibi. zaten o günlerde kendimi o filmlerde oyuncu gibi daha doğrusu halinden aşırı memnun figüranı gibi görür bununla mutlu olurdum.
mahallenin aşırı afacanlıkla yarı delilik arasında giden gelen bir de "ibyayim" var. ibyayim çünkü hepimizin kafasını onun yüzünden arka mahallenin çocukları birer kere yarmış ve hepimizin kendisinden ayrı ayrı intikam almışız.
ibyayim "y"leri yani aslında r harfini söyleyemiyor.
onun yüzünden az mahalle kavgasına girmemişiz, kızlara çürük erik atıp az sopa yememişiz. her maçın kavga çıkaranı ama "bizim" olduğu için her mevzuda sahiplenilen bir çocuk ibrahim.
babası gece bekçisi. çok sert bir adam, ali abi. dedem de zamanında bekçilikle başlamış devlette çalışmaya. o yüzden saygısı büyük ama biz de gündüzleri oralarda oynamıyoruz pek. sadece akşam ezanına yakın saatler ibrahim de dahil saklambaç falan.
dövüyor ibrahim'i ama nasıl dövmek bilen bilir.
çok yıllar sonra öğreniyoruz r harfini babası yüzünden söyleyemiyor bizim ibyayim.
o gün pikniğe babası da geliyor diye ibyayim çok bozuk. daha 10 yaşlarındayız o dönem ama anlıyoruz durumu. çevresindeyiz devamlı.
babası ibo'ya kızmasın kızarsa da bir şey yapmasın diye etten duvarız minicik halimizle. çünkü o bizim. beni sıkıştırıp dövmeye çalışan dört çocuğa uçarak dalmış o hengamede biraz darbe alıp darbe vermişiz "piçozları" şaşırtıp kaçmışız... ibo mahallenin en çok kavga çıkaranı, en çok mevzuya gireni ama bizi de en çok seveni.
deliriyor ibrahim o gün babasını "deli" edip de dayak yiyemedi diye. çünkü biliyoruz ki ibo aslında dayak arsızı. koymuyor ona dayak yemek. istediğini yapabildiği sürece dudağı patlamış kafası yarılmış tınlamıyor.
yemekler yenmiş, meyveler hazırlanıyor, babalar biralarını yudumlarken sigaralar yakılmış koyu futbol muhabbeti başlamış...
babalar ikinci biraları açmadan "haydi diyorlar bir de çocuklarla girelim denize".
o kuşak iyi bilir babayla yapılan faaliyet azdır. çılgına dönüyoruz sevinçten. ibo hariç.
bir şey yapacak ibo ama ne.
plastik topla futbol voleybol karışımı bir oyun başlıyor. amaç topu suya değdirmemek. ben sergen oluyorum, ahmet "fan hoydonk" oluyor.
ibo gene ibo.
kalabalığın birbirine en çok yaklaştığı anı kolluyor ibo. bir saniye içinde mayoyu sıyırıp suyun içine çömelip girip çatır çatır yapıyor kakasını.
o kalkarken suyun yüzüne mamülleri de yunus gibi sekerek çıkıyor ibonun.
ortalık karışıyor. "lan ne yaptın" bağırışları, "ibo tuvalet mi oğlum burası" sesleri ve daha neler neler.
ibo babasını rezil ediyor. akşam muhtemelen o zamana kadar yediği en temiz dayağı yiyip uyuyor.
bizim ibyayim o gün tekrar ibrahim oluyor. ibyayim demeye kalkanı uyarıyoruz, ısrar edene dalıyoruz.
bir zaman sonra babası tayin oluyor gidiyorlar.
o görüntü yıllarca mahallede konuşuluyor ama.
"lan ibo ne şıştıydı arkadaş" diye az çınlatmıyoruz kulaklarını...
işte ne zaman böyle bir olay olsa bu memlekette, bizim ibonun denizin ortasında yaptığı imalat gelir aklıma.
çünkü bu mamüller de aynı ibo'nun denizin kenarında o oyunun ortasına edişi gibi "flop" sesiyle çıkıveriyorlar yüzeye.
ne zaman böyle bir olay olsa bu memlekette bu bok parçaları da atıverir kendilerini suyun yüzeyine.
denizdir, temizleyiverir kendini.
onlar çıkar, deniz temizler.
akıllanmazlar ama olsun.
deniz temizler.
ben küçüğüm, gene bir piknik organizasyonu ama bu sefer ayrı bir heyecan var çünkü mevsim yaz, okul tatil, denize gidilecek. hava lodos, çok tatlı bir sıcak hava var ve bu yüzden karadeniz kıyısında yüzülecek. gözünü sevdiğimin istanbul'u...
içkiler çoktan kovalara konmuş, buzlar üzerine boca edilmiş, mangallar, kömürler, inanılmaz bir organizasyonla hazırlanmış "mama"lar yani sarmalar, poaçalar, börekler hazır.
sepetler, ipler, kilimler, havlular doldurulmuş arabalara. çocuklar için ayrıca "tatlı su" bidonları bile hazır ki gelene kadar kaşıntıdan delirmeyelim...
tam kadro oradayız. aynı eski türk filmlerindeki gibi. zaten o günlerde kendimi o filmlerde oyuncu gibi daha doğrusu halinden aşırı memnun figüranı gibi görür bununla mutlu olurdum.
mahallenin aşırı afacanlıkla yarı delilik arasında giden gelen bir de "ibyayim" var. ibyayim çünkü hepimizin kafasını onun yüzünden arka mahallenin çocukları birer kere yarmış ve hepimizin kendisinden ayrı ayrı intikam almışız.
ibyayim "y"leri yani aslında r harfini söyleyemiyor.
onun yüzünden az mahalle kavgasına girmemişiz, kızlara çürük erik atıp az sopa yememişiz. her maçın kavga çıkaranı ama "bizim" olduğu için her mevzuda sahiplenilen bir çocuk ibrahim.
babası gece bekçisi. çok sert bir adam, ali abi. dedem de zamanında bekçilikle başlamış devlette çalışmaya. o yüzden saygısı büyük ama biz de gündüzleri oralarda oynamıyoruz pek. sadece akşam ezanına yakın saatler ibrahim de dahil saklambaç falan.
dövüyor ibrahim'i ama nasıl dövmek bilen bilir.
çok yıllar sonra öğreniyoruz r harfini babası yüzünden söyleyemiyor bizim ibyayim.
o gün pikniğe babası da geliyor diye ibyayim çok bozuk. daha 10 yaşlarındayız o dönem ama anlıyoruz durumu. çevresindeyiz devamlı.
babası ibo'ya kızmasın kızarsa da bir şey yapmasın diye etten duvarız minicik halimizle. çünkü o bizim. beni sıkıştırıp dövmeye çalışan dört çocuğa uçarak dalmış o hengamede biraz darbe alıp darbe vermişiz "piçozları" şaşırtıp kaçmışız... ibo mahallenin en çok kavga çıkaranı, en çok mevzuya gireni ama bizi de en çok seveni.
deliriyor ibrahim o gün babasını "deli" edip de dayak yiyemedi diye. çünkü biliyoruz ki ibo aslında dayak arsızı. koymuyor ona dayak yemek. istediğini yapabildiği sürece dudağı patlamış kafası yarılmış tınlamıyor.
yemekler yenmiş, meyveler hazırlanıyor, babalar biralarını yudumlarken sigaralar yakılmış koyu futbol muhabbeti başlamış...
babalar ikinci biraları açmadan "haydi diyorlar bir de çocuklarla girelim denize".
o kuşak iyi bilir babayla yapılan faaliyet azdır. çılgına dönüyoruz sevinçten. ibo hariç.
bir şey yapacak ibo ama ne.
plastik topla futbol voleybol karışımı bir oyun başlıyor. amaç topu suya değdirmemek. ben sergen oluyorum, ahmet "fan hoydonk" oluyor.
ibo gene ibo.
kalabalığın birbirine en çok yaklaştığı anı kolluyor ibo. bir saniye içinde mayoyu sıyırıp suyun içine çömelip girip çatır çatır yapıyor kakasını.
o kalkarken suyun yüzüne mamülleri de yunus gibi sekerek çıkıyor ibonun.
ortalık karışıyor. "lan ne yaptın" bağırışları, "ibo tuvalet mi oğlum burası" sesleri ve daha neler neler.
ibo babasını rezil ediyor. akşam muhtemelen o zamana kadar yediği en temiz dayağı yiyip uyuyor.
bizim ibyayim o gün tekrar ibrahim oluyor. ibyayim demeye kalkanı uyarıyoruz, ısrar edene dalıyoruz.
bir zaman sonra babası tayin oluyor gidiyorlar.
o görüntü yıllarca mahallede konuşuluyor ama.
"lan ibo ne şıştıydı arkadaş" diye az çınlatmıyoruz kulaklarını...
işte ne zaman böyle bir olay olsa bu memlekette, bizim ibonun denizin ortasında yaptığı imalat gelir aklıma.
çünkü bu mamüller de aynı ibo'nun denizin kenarında o oyunun ortasına edişi gibi "flop" sesiyle çıkıveriyorlar yüzeye.
ne zaman böyle bir olay olsa bu memlekette bu bok parçaları da atıverir kendilerini suyun yüzeyine.
denizdir, temizleyiverir kendini.
onlar çıkar, deniz temizler.
akıllanmazlar ama olsun.
deniz temizler.
devamını gör...
10.
terör örgütü propagandasından ceza almış, hayatta hiçbir vasfı olmayan, sırf pkk seviciler iteledi diye adı duyulmuş biri başka ne diyecekti. onun ne dediğinin ne önemi var, niye bilirkişi olsun ki.
onun yaptığı işaret dünyada barış işareti olabilir. burada terörist sembolü. zaten herif terörist olduğunu inkar etmiyor. apo posterli resimleri var. terörden hapiste çürümesi gerekirken herif bir de açıklama yapıyor.
kurdun sahaya inişi çakalı tabi ki rahatsız edecek.
onun yaptığı işaret dünyada barış işareti olabilir. burada terörist sembolü. zaten herif terörist olduğunu inkar etmiyor. apo posterli resimleri var. terörden hapiste çürümesi gerekirken herif bir de açıklama yapıyor.
kurdun sahaya inişi çakalı tabi ki rahatsız edecek.
devamını gör...
11.
"onu bunu eşekçilikle suçlayan torbacı artıklarına damacanalar yetmiyor;"
kızıl moskof çomarları kürdo kardeşlerine laf söyleniyor diye kudurmuş anlaşılan. solcu değil misiniz terörist görünce hemen atağa geçiyorsunuz. türklüğe olan fayda sizi hiç ilgilendirmez bu arada. sizin kürtlük için yaptıklarınızı da dünya alem biliyor.
kızıl moskof çomarları kürdo kardeşlerine laf söyleniyor diye kudurmuş anlaşılan. solcu değil misiniz terörist görünce hemen atağa geçiyorsunuz. türklüğe olan fayda sizi hiç ilgilendirmez bu arada. sizin kürtlük için yaptıklarınızı da dünya alem biliyor.
devamını gör...
12.
iki yüzlü açıklamadır ne eksik ne fazla.
sana yapılınca anti demokratik başkasına yapılınca hede hödö.
(bkz: lan bırak)
sana yapılınca anti demokratik başkasına yapılınca hede hödö.
(bkz: lan bırak)
devamını gör...
13.
geçmişte pkk terör örgütü pıropagandası yapmış ve apo ile fotoğraf çekinmiş bir kürtçü'nün zırlaması. hırvatların ustaşa selamı'na bir şey yok ama türkler bozkurt yapınca foşikleerr.. kurdun sahaya inişi çakalı tabi ki rahatsız edecek. bozkurt, türklüğün sembolüdür ve siyaset üstüdür.
devamını gör...
14.
deniz naki;
9 temmuz 1989, düren, almanya *
9 temmuz 1989, düren, almanya *
devamını gör...
15.
almanya' da yemediği halt kalmadığı için içeri girmiş çeteci.
devamını gör...