devlet bahçeli'ye soru soran muhabirin engellenmesi

(bkz: işine bak)

kendi koldaşlarını katletmek bir mhp geleneği. bataklık çamuru bakışlı türkeş, "davadan döneni vurun, ben dönersem beni de vurun" diye ta 70'lerde vermişti emri. şimdi gazetecinin yaptığı iş mi yani? o tuttu, bu yoldu diyerek ve kimbilir hangi işin ticaretinde anlaşmazlığa düşerek konsey halinde kalemini kırmışlar sinan ateş'in. onu mu açıklasın gargamel bey.

tiplere bak ya

işte tam olarak bu yüzden kendilerine cumhur diyen bu arkadaşların seçimde yollanması gerek. zaten bu seçimle de gitmezlerse azdan çoktan hukuk düzeni kalmayacak. şu an eleştirdiğimiz günleri bile arayacağız.
sinan ateş i tanımam etmem. allah rahmet eylesin failleri bulunsun dilerim. hukuk herkese lazım. bu olay öncesi adını bile duymadım. ülkücü falan da değilim ama ortada bir cinayet var. babasız bırakılan 2 yavru var. kendi camialarındaki ülküdaşlarına sahip çıkmak bile biz sosyal demokratlara düştü. bu adamın kafasına ağaç düşüp ölmedi. bu adam belli ki kirli hesaplaşmalar nedeniyle ortadan kaldırıldı. 2 lafından biri mertlik, delikanlılık olan zorbalar bu adamın kalemini kırmışken onu en aşağılık biçimde ortadan kaldırdılar. onu 2-3 torbacıya, keşe havale etmişler. muhalif biriyken benim yüreğime, vicdanıma, ahlak anlayışına sinmiyor... ülkücülerin nasıl siniyor? akıl hocası takımı neden sessizler?

işi birilerine soru sormak olan muhabire; "işine bak" diyen bahçeli neyi amaçlamaktadır, neyi ummaktadır, ne söylemektedir ve ne istemektedir.

ne bekliyordunuz ki. hiç şaşırtmadı.

çökmüşlüğün, kaybetmişliğin, paniğin, bittiğini anlamışlığın 20 saniyesi... umarım kadını bulup dövmezler.

bu işin ucu onları yakacak bu yüzden.