geleneksel olarak iğnelerin tutulduğu, süsleme nesnesi haline gelen kutulardır. dikiş iğneleri, bir dikiş yüksüğü, makas ve cımbız gibi diğer öğelerle beraber muhafaza edildikleri kutudur.
devamını gör...
dikiş yapmak için kullanılan; iğne, iplik, makas, yüksük, mezura, çizgi taşı, iplik sökücü, düğmeler, iğnelik gibi gibi malzemeleri saklamak, bir arada tutmak için evde bulundurulan kutudur.

henüz çok küçükken anneme ağlaya zırlaya kendime dikiş kutusu hazırlatmıştım. aile hobisi diyebiliriz bizde dikiş. annemler ve ablamların eli hep yatkındır. sanırım bende onlara hevesleniyordum. barbie bebeklerime kıyafet dikiyor bunu bir başarı olarak görüyordum.

üniversite yıllarıma kadar pek geçerli bir kutum olduğu söylenemez. ünide işte etek boyu, pantolon boyu kes yok elbise, gömlek daralttır derken terzinin her seferinde kıyafetlerimi berbat etmesiyle hemen kendime bir dikiş kutusu edinip kendi kendime yetmeye başlamıştım. ilk zamanlar zor geliyordu tabi ama zamanla hem keyif almaya hemde daha iyi işler çıkarmaya başlamıştım.

sonraki yıllar sıfırdan dikişi de öğrendim hatta kendime bir şeyler diktim ama tabi çok profesyonel değil. bir dönem terzi yamaklığı da yaptım hatta hah. ablamla atölye açmıştık bende ona yardım ediyordum. o hala devam ediyor ama ben hobi şeklinde devam etmeye karar verdim.

keyifli işler bu işler. ciddi kafa dağıtıyor. neysem işte tavsiye edilir yani.
devamını gör...
daha öncesinde içinde şeker olan kutudur.
devamını gör...
orta okul ve lise yıllarımın içinde biriktiği, tenekeden, ekose desenli kutu.
benim zamanlarımın, kız meslek lisesi klasiği.
yiyorsa meslek dersine onsuz gel.
devamını gör...
annemin lazım diye olur atmayıp ordan burdan biriktirdiği düğme kavanozunu hatırlattı, dikiş kutusu ne zaman çıkarsa o kavanozu alıp halının üzerine döker zamane çocuklarının en kral oyuncaklarla yapamadığını o biri diğerine benzemeyen düğmelerle yapardım, bazen futbol takımı olurlardı bazen bir manga asker, hayal gücüm nereye biz oraya yani, bazen de annemin dikiş işi benim oyunumdan önce biterdi, kıyıp almazdı düğmeleri, sonraya bırakırdı elleri öpülesi.
devamını gör...
içinde bolca dikiş ipi ve dikiş iğnesi bulunan kutudur.
dikiş iplerini terziler kullanır genelde dikiş makinelerine uygun iplerdir. tekstil sektörü kendine münhasır her ürünü özel.
www.dikisipligi.com.tr/
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çocukken en sevdiğim oyuncaklarımdan biriydi.

her insan gibi ben de çocukken daha derin, daha ele avuca sığmaz, gerçeklikten alabildiğine kopuk ama yine de kendi içinde bir mantık barındıran ışıl ışıl bir hayal gücüne sahiptim. bunu zaman içinde elimden aldılar. ben de pek direnmedim, ne yalan söyleyeyim. soldu gitti o hayal gücü. elimde kalanla kıt kanaat geçinmeye çalışıyorum artık.

çocukken benim için her şey bir oyuncak olabilirdi. alice'in, peter pan'in, küçük erkek'in ve dilenci baba'nın gerçek olduğuna inanan bir çocuk için her şey aslında sahip olduğu işlevinden çok farklı özelliklere sahiptir.

en büyülü oyuncaklarımdan biri annemin ahşap dikiş kutusu idi. benim o zamanki bilgimle değerlendirdiğimde benim için bir mühendislik harikası idi bu kutu. kapalıyken sade bir kutu gibi görünürken açıldığında iki tarafa doğru üç katlı bir yapıya dönüşüyordu.

benden epey küçük olan küçük kardeşim tarafından gazi edilen en sevdiğim oyuncağım komutan ile bu ahşap dikiş kutusunda maceradan maceraya koşardım.

ahşap dikiş makinesi en çok gemi olurdu benim için. o zamanlar sinbad çizgi filmi, temel reis ve robert louis stevenson'un define adası kitabının hayranı olduğum için komutan ile denizlerde maceralar yaşardım. bazen korsan olur bazen korsanları kovalayan bir denizci olurdum.

o zamanlar ingilizce bilmediğim için heyooooo, huyaaaaaa gibi sesler çıkarırdım oyunumu seslendirirken. arada bir de hay bin kunduz falan derdim. yabancı bir kültür tabii. çocukken insan uyum sağlama konusunda zorlanıyor. gerçi bir liman köyünde büyüdüğüm ve sülalemin yarısı denizci olduğu için konuya az çok hakimdim ama bizimkiler balıkçı olduğu için onlardan duyduğum sözler pek bir işe yaramıyordu. sonuçta büyük bir korsan ya da korsan avcısı olarak hamsiye gidemezdim.

dikiş kutusunun içinde bulunan yüksük genelde şarap fıçısı oluyordu benim için. ama tabii ne komutan ne de ben bu yüksüğe yaklaşırdık. zira kuran kursuna giden bilinçli ama ne bildiğini de pek anlamayan bir çocuk olarak harama el uzatamazdım. neden orada olduklarını anlamayan düğmeler ise genelde tayfa niyetine kullandığım nesnelerdi. bir şeyleri yamamak için orada bulunan kumaş parçaları ise elbette ki yelken bezi oluyordu. toplu iğneler ise bazen ok bazen ise mızrak olurdu bu savaşlar esnasında. hem ben kazanırdım bu savaşları. hırslı bir insan olduğum için değil komutan'a kıyamadığım için.

ahşap dikiş kutusunun en çok dönüştüğü ikinci şey ise kale olurdu. bu konuda elim daha güçlüydü. zira hem kara murat serisini, hem malkoçoğlu serisini, hem battal gazi serisini izlemiş, hatta ezberlemiştim. ayrıca tarkan ve karaoğlan filmleri de cabası idi.

bir süper kahraman haline gelen komutan ile dikiş kutusu içinde kendi renklerine tutunup bekleyen iplik makaraları ile savaşmak çok keyifli idi benim için. bu sefer bizans askerlerine dönüşen öksüz ve yetim düğmelerle savaşır ve de iplik makaralarının kancık kafalarını korkak bedenlerinden ayırırken henüz küçük bir çocuk olduğum için kendime bir düşman beldenin yiğit güzeli bulmayı düşünmezdim hiç.

ara ara kendi nidama ters bir davranışla bağırmayacaktın anton diye bağırırdım. toplu iğne takılan o yuvarlak plastik şeyi bir ahtapot sayıp onunla savaşırdım. annem için, babam için ve hiç gitmediğim malatya için katlettiğim düğmenin haddi hesabı olmazdı.

ahşap dikiş kutusu hala önemlidir benim için. bir yerde karşıma çıksa oynayasım gelir.
devamını gör...
bilen bilir dikiş kutusu ahşap olmaz. aha böyle olur:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
türk evlerinde dikiş kutusu ahşap olmaz. hele ki organizer şeklinde hiç olmaz. dikiş kutusu adı altında, başka bir amaçla eve alınmış ve işi bitmiş kutular kullanılır.

evde yaşayanların yaşına göre dikiş kutuları modernize olur. 60+ hane halkı olan evlerde ise dikiş kutuları, şimdilerde lüks olan teneke kurabiye kutusu şeklinde olur.

evinde ahşap veya organizer şeklinde dikiş kutusu olanlar, mangala barbekü der. hatta evinde ahşap veya organizer dikiş kutusu olanlar yıkanmaz, duş alır!
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
anneannemin, annemin üç katlı beş gözlü dikiş kutuları bende. sadece kutular ahşaptan değil içindeki dikiş ipleri de ahşap makaralar üzerine sarılmış. içlerinde firketelerden * düğmelere, topuk yamama yumurtasından süslü gümüş rulete, masıralardan mezuralara ve kalp şeklinde, satenden ve dantelden mamul iğnedenliğe kadar her şey nizamında durur.

dikiş kutusu ahşaptan olur derim ben ama yine de siz daha iyi bilirsiniz.
devamını gör...
ailemin evinde teneke dikiş kutusu vardı ama nişanlı olduğum zamanlarda ahşap boyama kursuna giden kuzenim, boyamış olduğu organizer şeklindeki ahşap dikiş kutusunu bana çeyiz hediyesi olarak getirmişti. meğer evlenerek sınıf atlamışım, vay be şimdi fark ettim.*
devamını gör...
genellikle tozu alınırken harekete maruz kalan, onun dışında mikron mertebe yerini değiştirmeyen ve de genellikle metal krem kutusu ya da almanya'dan gelen çikolatanın sert karton kutusundan ibaret sol en alt çekmecelerin vazgeçilmezi.

edit: neden bu kadar anlam yükleniyor orası da muamma.
devamını gör...
olm dikiş kutusuna niye standart dayatmaya çalışıyonuz yok asıl öyle olur yok böyle olur djdjdjdjjd
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dikiş kutusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim