diş hekiminin ağza soktuğu birtakım aletler

bir mastor ukdesi.

dün en acı şekilde deneyimlediğim ama gözümü açıp bakmaya cesaret edemediğim bir takım aletler bunlar.
ince bir çivi (düşündükçe içim çekiliyor)
matkap kadar sesli ama ondan çok hassas olan kırılgan ve çok kesici bir şeyler.

bilgisi olan konuşsun ben devam edemeyeceğim*

en nefret ettiğim o matkap (muhtemelen başka bir şey deniyordur. jargona hakim değiliz)

o çalışmaya başlıyor ve benim beynim resmen büzüşüyor ona refleks olarak hele dişe değmeye başladığında … bak ağzım yüzüm kamaştı

tükürük çekme aleti. literatürde nedir adı bilmem. guluk guluk sesler oradan geçerken yaşanan mide bulantısını şu an yazarken hissediyorum. hayatta yapamayacağım 4 meslekten birisi diş hekimliği.

garip gureba, fiiiiijyoouu - fiiüizzzyıoo tarzı sesler çıkaran, yüreği ağza getiren, öğürten aletlerdir.

ay şimdi aklıma düştü de, ben çok hoş bir hanımefendi olsaydım * sanırım o işleri yapamazdım. ay çok zor.

lütfen aranızda 1398 yılı usulü diş tedavisi yapan hekim var mı? bana ulaşsın. diş tedavi ve kontrolünde teknoloji sevmiyorum.

her aletin/cihazın bir gerekliliği var ki sokuyorlar.
yoksa elalemin ağzına bir şeyler sokma fetişleri olacağını sanmıyorum, olsaydı yeni nesil etçi ya da porno sektörüne geçerlerdi