diyanet’in kendisiyle çelişmesi

vatandaşın eğlence yada bir umut ile oynadığı oyuna sen haram diyeceksin ama yine sen hem hacı adaylarını götürmek için kura çekeceksin hem de maide 90.ayeti bilmeyeceksin?
nasıl olacak bu işler ey müminler?
hac kura sonuçları

maide 90

alla alla bu kaçıncı çelişki. ''bu ne yaman çelişki'' koleksiyonu sahibidir.

aynı diyanet, toki'nin betonları satılmayınca, "faiz caizdir" fetvası da vermiştir.

ki, aynı diyanet bir hutbede faiz haramdır da haramdır deyip, ayetler ve hadisler ile bunu dikte etmiştir.

iktidarın sesi olan bir kurumdan, şaşırılmaması gereken bir olay.

islamın yasakladığı kura çekimi, kişinin alınteri dökmeden, çalışmadan para kazanması yada kaybetmesi ihtimali için geçerlidir. yoksa ben yada sen arkadaşlarla halı saha maçı yaparken kim hangi takıma gidecek diye kura çeksek bu kumar değildir çünkü maddi kazanç yada kayıp yok.
eğer hac kurası çekilirken herkes şu kadar para yatıracak, kura çıkan gidecek, kura çıkmayanın parası yanacak deselerdi senin dediğin gibi bu kumar olurdu.

intihara meyilli olmayan insandır.

kendisini tüm özellikleriyle kabullenmiş olan insandır, doğal ve eğlencelidir.

kendi ile olan savaşını bitirmiş..
bu günün türkiyesin'de devletin insanlara dayattığı savaşı dava edinmiş insan tipleridir..
severim o güruhu.

muhtemelen engelli değildir, fiziken ortalamanın üstünde ve on bin lira maaş alıyordur en az. hayalleri gerçekleşmiştir, aynaları ve selfi çekmeyi seviyordur. kendiyle barışık olanın burda işi ne?

ben en çok kendimle küsüp barışıyorum.
bazen iyi bazen kötü.

edebilsem bazen kendimi dövesim geliyor ama seviyorum kadın seni.

komşum çok barışık. kendisinden başkasına güvenmiyor.

zor bulunan insan türü. herkes kendiyle barışık olduğunu iddia ediyor oysa fakat çoğu hatasıyla yanlışıyla, belki çirkinliği ile kendini kabul edemiyor.

diyanet sadece bir kurum siyasetin de her dönem soytarısı oldu bu kadar basit aslında konu

neslican tay'dır o.


ya biz yüzünde sivilce çıksa dışarı çıkmak istemeyen insanlarız, bu genç kadın o kadar güçlüydü ki, 4 kez kanser oldu, bacağı kesildi, ama o ben artık engelliyim diyerek kendini eve kapatmadı, utanılacak bir şey değil zaten ama başkası olsa kaybettiği uzvundan utanır.

o bacağının olmadığını saklamadı, kot şortunu giyip alışveriş merkezinde sinemaya gitmeye, kitap okumaya, gezmeye eski alışkanlıklarına devam etti.

kim onun kadar bacağı kesilince bacağını saklamayacak kadar cesur olabildi?

kendiyle barışık olmak için aynalardan izin almaya gerek yok, yeter ki yaşama sevinci olsun. gerisi geliyor..